Tam milletçe hasret kaldığımız Ayasofya Camisinin yeniden ibadete açılmasına sevinecektik ki.. Tam müslümanın alnı yeniden Fatih’in emanetinde secdeyle buluştu diye ağlayacaktık ki sevinçten, tam da Mehmed Akif’in ; “..: değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli..” diyerek gösterdiği istikamet üzere Diyanet İşleri Başkanımızın elinde tuttuğu kılıcı gösterecekken aleme, garip ve neye hizmet ettiği belirsiz bir tartışmanın ortasında kaldık..
Unutuldu Ayasofya, oturduk hilafet geliyor mu, halife kim olacak falan demeye başladık.. Bir derginin kapağını referans gösteren fırsatçılar; “işte asıl niyet anlaşıldı” diye bas bas bağırmaya başladılar. Arkadaş git ümmet coğrafyasını dolaş. Erdoğan’ın islam toplumlarındaki karşılığını git bir gör.. Mynmar’dan Endonezya’ya, Afrika’dan dünyanın öbür ucundaki müslümanlara kadar milyarlarca insanın Erdoğan’a bakışını gidin bir görün ya hu.. Lüzumsuz bir halifelik tartışmasıyla gölgelenmeyecek kadar büyük bir değere sahip olduğumuzun acaba farkında mısınız? Böyle bir ortamda bu çeşit bir tartışmayı sahaya sürmenin ne anlamı var?!. Bunu başlatanlar, eğer art niyetli değilse en basitinden çok cahilmiş..
Atatürk konusunda da Başkan Erdoğan’ın tavrını herkes biliyor.. Genelde Atatürk özelde ise Ayasofya kararı konusunda başta Erdoğan olmak üzere karar vericiler hiç bir zaman kırıcı bir dil kullanmadı.. Zira 1934 koşullarını bilmiyoruz.. 86 yıl boyunca hep; “Ayasofya ibadete kapatıldı” dedik.. Belki de dahice bir ara formülle Ayasofya’nın bizde kalması sağlandı.. Kim bilir nerelerde kaç kez geldi masaya Ayasofya!.. Ve belki de Atatürk, en zor kararı vererek, Ayasofya’nın kaybedilmesini önledi.. 86 yıl, hele de bizim gibi binlerce yıllık tarihi olan medeniyetler için ne ki?.. Hem kapandığını hem açıldığı gören nesiller hayatta, öyle düşünün.. Kapandı ama Elhamdulillah açıldı.. Kapalıyken mahsundu, üzgündü ama her hâl ve şartta bizimdi.. Biz konuya hep böyle baktık.. Ama bir Atatürk ticareti yapılıyor ki, evlere şenlik.. 15 Temmuz darbecileri de kullanıyor Atatürk’ü, karısını döven de, uyuşturucudan içeri giren de, işinden atılan da.. Bu ülkede kimsenin Atatürk ile problemi olmadığı, olmayacağı gibi, boş tartışmalara ayıracak zamanı da yok.. İşimiz gücümüz var arkadaş.. Oyalamayın bizi
