Operasyon desek daha doğru olur.
Resmen siyasi faaliyet halindeler çünkü.
CHP ve onunla beraber her terör saldırısında, küresel kuşatmada yahut doğal afette -fırsattan istifade- siyasi sonuç çıkarmak isteyenler, Türkiye canla başla orman yangınlarını söndürmeye çalışırken vakit kaybetmediler.
Bütün enerjilerini "Erdoğan istifa" demek için harcadılar.
Hayır utanmadılar.
Halkımız tüm gücüyle, devletimiz tüm imkanlarıyla ağaçları, hayvanları, evleri, ormanları kurtarmaya çalışırken "bunlar" -Erdoğan'ın tam isabetle söylediği gibi- daha çok orman yansın diye hevesle bekleştiler.
Bir zamanlar medyayla hükümet düşüreceklerini sanıyorlardı.
Şimdi de sosyal medya manipülasyonuyla iktidar olacaklarını sanıyorlar!
**
Can siperâne verilen çabayı yok saydılar.
Yeşil vatan için ateşin içine dalan kahramanlardan utanmadılar.
6 günde peş peşe çıkan 163 yangının 157'sinin söndürülmüş olduğunu gözden kaçırmak istediler.
Havada karada vızır vızır işleyen yangın filolarına "hani yok ki" dediler.
Orman Genel Müdürlüğü'nün 16 su atar uçak, 9 İHA, 51 helikopter, 1 insansız helikopter, 850 arazöz ve su tankeri, 150 iş makinesi, 5250 personelle yangına müdahale edildiği gerçeğini ört bas etmeyi denediler.
TSK'nın, Emniyet'in, Jandarmanın, Sağlık Bakanlığı UMKE ekiplerinin, AFAD'ın Kızılay'ın diğer devlet kurumlarının, sivil toplum kuruluşlarının, sade vatandaşların varlığı çabası kahramanlığı saymakla bitmez.
Ki bu rakamlar değişken rakamlar. Yangın filolarına, yardım ekiplerine yeni kadrolar yeni imkanlar ekleniyor sürekli.
Halkın gözüyle gördüğünü, emeğiyle teriyle temennisiyle takip ettiği mücadeleyi sanal ortamda yok edebileceklerini sandılar.
**
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu oturduğu koltuktan ar etmedi, Anayasa'daki kesin hükme rağmen yanan yerlere otel yapılacağını yalanını dolaşıma soktu.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay Allah'tan korkmadı, "havada bir tane bile helikopter görmedim" diye yemin verdi.
CHP'li Gürsel Tekin cehaletine sergilemekten çekinmedi, dernek iken iflas ettiği için mahkeme kararıyla başına kayyum atanan THK için "Atatürk'ün mirasını soyacaklar" diye yalana sığındı.
Vesaire...
Tek tek saymaya gerek yok.
Özetle CHP başta olmak üzere irili ufaklı üredi türedi muhalefetin tamamının derdi yangından siyasi fayda çıkarmaktı.
Muhalefet açısından Türk siyaset tarihinin en utanç verici tecrübesi olarak kayda geçecektir şu bir hafta.
Türkiye, tarihinde görülmemiş çapta büyük bir yangın felaketiyle baş etmeye çalışırken; CHP'nin başını çektiği "karşı ittifak" bloğu da "gerçek insanlarla doğru siyaset" yapmak yerine "sahte hesaplarla yanlış kampanyalara" girişti.
Sivilceli youtuber'ların, kerameti etiketinden ibaret influencer'ların, ideolojik saplantı içindeki şöhretlilerin ve 2018'den beri kuyruğuna takıldıkları "ajans"ın talimatıyla Türkiye'yi dünyaya aciz göstermeye kalktı CHP.
Üstelik giriştikleri operasyon gün doğmadan ayan oldu!
İngiliz uzman Mark Owen Jones'un takibiyle "küresel oyun" yerel ve olağan figüranlarını ifşa oldu.
Hem Jones'un hem yerli sosyal medya uzmanlarının dünden beri detaylıca ortaya koyduğu gibi "Help Turkey" ve "Global Call" etiketleriyle yapılan paylaşımlarda - yanılsama yaratacak kadar gerçek insanlar ve ünlüler kullanılsa da- operasyon sahte ve bot hesaplar üzerinden yapay olarak yayılmıştı.
Bu, zaman ayarlı, siyasi hesaplı tasarlanmış bir operasyondu yani "Help Turkey" ve "Global Call" etiketleri.
Zaten bizim aciz muhalefetimiz de manipülasyondaki niyetin "siyasi operasyon" olduğunu yine kendisi ele verdi.
Devam eden günlerde "Erdoğan istifa", "TAMAM" başlıkları ve seçim çağrılarıyla "tiyatro"yu kendi elleriyle açık etti. (Yazılarımda emoji kullanıyor olsaydım buraya gülmekten gözü yaşaran emojiden birkaç tane koymak isterdim.)
Bizim zavallı muhalefetimiz o kadar sandık akıllı ki kendi içlerindeki rekabet de çıkıverdi gün yüzüne.
Bir ara alelacele Mansur Yavaş kampanyası baş verdi.
İmamoğlu geri durur mu, onun ekibi de epey harladı ateşin altını.
Ardından Kılıçdaroğlu yalan yanlış iddialarla sahte kükreyişler gerçekleştirdi. Tivit dizileri mi yapmadı, meydanlar mı okumadı. Tehdit bile etti. (Tivitlerini ajans yazdığı için olacak gaf yapmıyor tabii, olur olmaz her yerde. Kılıçdaroğlu'nun bu cümleleri kürsüde söylediğini düşünsenize... Yine ihtiyaç var kahkaha emojisine.)
Memleket yanarken yardıma koşmak, verilen mücadeleye saygı duymak yerine taht oyunlarına giriştiler yani.
Ama operasyonun tasarlanması, sahneye konuluşu, izlerinin silinişi saman alevi gibi sönüverdi gitti.
Utancı kaldı geriye.