''Bu bildiride ne var birader!''

Bu kimin sorusu?

Yani bu bildiride ne var sorusu kimin?

Tabii ki Kemal Bey'fendinin!

Başka kimin olacak?

Şimdi, efendim insanlar, anayasamıza göre, her konuda fikir açıklayabilir değil mi?

Evet. Ancak 103 Amiral, buram buram darbe kokan bir metni imzalar, gece yarısı Büyük Türk Milletine diye yayınlarsa, bu işde bir bit yeniği arayacaksın. Bunun öyle masum bir açıklaması olamaz. Eğer bu emekli amirallerin bu gün görevde olan yüksek rütbeli subaylarla bir bağlantısı varsa dolayısıyla da bu bildiri "darbenin ayak sesleriyse," o zaman Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturma başlatması gerek. Nitekim başlattı da... Önce 10 emekli amiral gözaltına alındı. Ancak gözaltı süresi yeterli olmayınca, savcılık dört günlük ek süre istedi...

Bu tür bildirileri, açıklamaları biz daha önce de gördük.

Örneğin Kenan Ağabeyimiz ve konsey arkadaşları teşrif etmeden önce... Örneğin 28 Şubat döneminde. Yani darbelerle kirletilmiş Cumhuriyet tarihimizde bildiriler, açıklamalar birbirini kovaladı yıllar boyu.

Kimine düpedüz darbe dedik, kimini post modern etiketiyle süsledik!

Bütün bu darbelerin ardında hep ABD vardır. Ta 27 Mayıs 1960'dan 15 Temmuz FETÖ kepazeliğine kadar, milletin oylarıyla seçilmiş hükümetleri devirme girişimlerinin emrini Washington vermiştir. Beyaz Saray'dan gelen emirler sonrasında Türkiye'deki Our Boys, yani bizim çocuklar harekete geçer.

Bu kez de ünlü Türk düşmanı, Yunan hayranı ve yıllarca ABD Senato Başkanlığı yapan, Joe Spiros'un yetiştirmesi Joe Biden durup dururken Tayyip Bey'i, "Türkiye'deki muhalefetle bir olarak" iktidardan indireceğini söyler. Bunun ardından da Y-CHP, Kılıçdaroğlu'nun önderliğinde halay çekmeye başlar. Beyninin bir çeyreğini ameliyat masasında bıraktığı tescilli Biden, topuk vurup "emret komutanım!!" demeyen bir Türkiye göremeyince karşısında, hepten keçileri kaçırır ve Türkiye'deki has adamı olduğu varsayılan, nasıl olup da CHP'nin başına bağdaş kurduğu hala bilinmeyen, Kemal beyimize döner ve onunla görüşmeye başlar. Ardından da 103 Amiralin abuk subuk bildirisi bir gece yarısı kucağımıza düşer.

Her neyse bu beladan da kurtulduk... Şimdililk. Ama Biden vazgeçecek mi? Hiç sanmam. Seçmenin sandıkta 20 yıla yakın bir süredir onayladığı bir iktidarı zorbalıkla alaşağı etme hevesini unutur mu? Hiç sanmam... Başarılı olur mu? Hiç Sanmam!!!