Son günlerde yaþananlarý anlamak için Atatürk'ün Gençliðe Hitabesi'ni bir kez daha hatýrlamakta fayda var. Ne diyordu Atatürk; "Cebren ve hile ile aziz vatanýn bütün kaleleri zaptedilmiþ, bütün tersanelerine girilmiþ, bütün ordularý daðýtýlmýþ ve memleketin her köþesi bilfiil iþgal edilmiþ olabilir."
Meclis'teki konuþmalarý izlerken aklýma Atatürk'ün bu sözleri geldi. Zira CHP Milletvekili Namýk Tan, "Mavi Vatan" mücadelesini "Masal" olarak anlatýyor, "Neyse ki yüz geri edildi" diye sevincini paylaþýyor. Sanýrsýnýz Yunan Parlamentosu'nda Yorgo konuþuyor. Daha önce de benzer söylemleri CHP'li Ünal Çeviköz paylaþýrdý.
DEM Milletvekillerinin kürsüden paylaþtýðý bölücü görüþleri daha içimize sindirememiþken, bir de CHP'lilerden benzer söylemler geliyor. Zihinleri Batý'da kodlananlar bir bir kendini belli ediyor. Bu arada DEM Milletvekili Sevilay Çelenk'in Meclis Kürsüsü'nden yaptýðý açýklamaya da bir parantez açmak gerekiyor. Paris Olimpiyatlarý'ndaki sapkýn gösterileri savunma görevi DEM'li Çelenk'e düþmüþ. Çelenk, "Tarihsel figürlerin ya da dinsel figürlerin performansla deðiþtirilmesini muhafazakar Hristiyanlar da eleþtirdi. Fakat LGBT toplumunu sapkýn olarak göstermek nedir?" diye sordu, sonra da aðzýndaki baklayý çýkardý.
"Fransa'da 2015'ten bu yana Ýslam adýna en az 10 korkunç saldýrý oldu. Bu tür mesajlar vermenin anlamý nedir? Bunlarý düþünüyor musunuz?" ifadesini kullandý. Ne ilginçtir ki, DEM'liler, LGBT eleþtirilerine öfkelendiði kadar, Kur'an-ý Kerim yakanlara öfkelenmemiþti.
Ne diyelim eþcinselliði, lezbiyenliði her türlü çarpýk iliþkiyi savunan DEM'in söylemlerini muhafazakar seçmeni yorumlasýn artýk...
CHP'lilerin söylemleri için zaten ne söylesek tesiri yok. Ama gönül de susmaya razý deðil...
Ve son bir not, Meclis'teki Somali Tezkeresi'ne DEM ile birlikte CHP'de "Hayýr" oyu verdi. Türkiye Somali'de petrol, doðalgaz arayacak. Geleceðe dair büyük projelere imza atacak.
Peki ama nasýl, bu muhalefet anlayýþý ile mi?
ÝSRAÝL'ÝN KÝMYASINI BOZDU
Cumhurbaþkaný Erdoðan, "Týpký Karabað ve Libya'da olduðu gibi Filistin'e de girebiliriz" mesajý verdi, Ýsrail'in kimyasý bozuldu... Çýldýrmýþ gibi cevaplar verdiler. Ýsrail Dýþiþleri Bakaný Katz, haddini aþtý. Erdoðan'a "Sonun Saddam gibi olur" diye kendince tehdit mesajý yazdý.
Burada dikkatinizi çekmek istediðim ilginç bir detay var.
Yunan Bakan Atina'nýn ABD'den aldýðý F35 savaþ uçaklarýna atýf yapýp. "Bir gece Ankara'ya gelebiliriz" dedi. Türkiye ciddiye bile almadý. "Ancak turist olarak gelir" cevaplarý verildi. Güldük, geçtik.
Oysa Erdoðan konuþunca Ýsrail'in sigortalarý attý.
Mesele sadece Türkiye'nin gücüyle ilgili deðil, Ýsrail "Erdoðan'ýn liderliðinde bölgede güçlü bir uyanýþ ve direniþ olursa" diye endiþeleniyor.
"Sonun Saddam gibi olur" tehdidinin sebebi bu. Zira Saddam'ýn da Kaddafi'nin de sonunu biliyoruz.
Ama unuttuklarý bir þey var. Zaten Erdoðan'ýn sonu Saddam gibi olsun diye içerideki hainleriyle hamlelerini yaptýlar. Millet 15 Temmuz'da Erdoðan'a sahip çýktý. Yani kaleyi içerden iþgal etme çabasýný boðup attý. Dýþarýdan gelecek saldýrýlaraysa çelikten bir yumruk olur cevabýný verir. Zira þu anda güvenlik bürokrasisinde "Güneydeki sevdiðimiz ülke, Hristiyanlar sizin karýnýza kýzýnýza iliþmez" diyen FETÖ elebaþýnýn çocuklarý da yok. ABD de, onun iplerini tutan, Ýsrail de içeriden iþbirlikçi bulamadan, milleti birbirine düþürüp, bölüp parçalamadan, yenemeyeceðini en iyi bilenler arasýnda.
Gelelim Erdoðan'ýn açýklamasýna... Ben Fatih Altaylý gibi "Sopayý yer oturursun" diyenlere inat Erdoðan'a inanýyorum. Zira Erdoðan'ýn konuþmasýný tam olarak dinlerseniz, bir iki günlük bir meseleden bahsetmiyor. Bir vizyon ve dünya görüþünü paylaþýyor. Konuþmasý savunma sanayisinde yapýlan atýlýmlarla ilgili ve Erdoðan diyor ki, "Bizim çok güçlü bir ülke olmamýz lazým, iþte o zaman bölgemizdeki bu zulmü durdurabilir. Katillere hak ettiði þekilde muamele edebiliriz. Ancak bunun için gerçekten çok ama çok güçlü olmamýz lazým."
Meseleye þöyle bakýn Ýsrail sýrtýný ABD'ye yaslamadan bu soykýrýmý sürdürebilir mi? Ya da Türkiye, Çin kadar güçlü bir ülke olsaydý Filistin davasý bu kadar yara alýr mýydý?
Bunun da yolu birçok yazýda sizlerle paylaþtýðým gibi Türk milleti olarak çok çalýþmaktan, akýl, alýn teri dökmekten, çýðýr açan teknolojilerde mesafe almaktan geçiyor. Mesele sadece Türkiye için de deðil Türk Devletleri Teþkilatý için de böyle...
UÇ BEYÝ MADURO...
24 Haber Merkezi'nde biz aramýzdaki sohbetlerde Venezuela Devlet Baþkaný Maduro için "Uç beyi" ifadesini kullanýyoruz. "Diriliþ Ertuðrul" dizisine duyduðu büyük hayranlýk ve seti ziyaret ettiðindeki samimi duruþu sebebiyle adý "Uç Beyi Maduro" kaldý aramýzda...
Maduro, seçimleri bir kez daha kazandý. Burada dikkat çekici olan seçimde verdiði "Özgür Filistin" mesajýydý.
Oysa rakibi muhalif lider María Corina Machado, "Seçimi kazanýrsak, Ýsrail'i desteklemek için Venezuela Büyükelçiliði'ni Kudüs'e taþýyacaðýz" diyordu.
Þimdi de seçim sonuçlarýna itiraz ediyor. Hatýrlar mýsýnýz bilmem bir de geçmiþte ABD ve Ýngiltere'nin kendi kendine sözde devlet baþkaný ilan ettikleri Guaidó vardý. O da "Aslýnda seçimi ben kazandým" diye ortalýkta dolaþýyordu. Peki Batý Maduro'yu niye sevmiyor ya da rakiplerini niye destekliyor. Zira ABD Dýþiþleri Bakaný Blinken'dan hemen "Seçimin güvenliði ve þeffaflýðý konusunda endiþeliyiz" açýklamasý geldi.
Yani Guaido gitti yerine Machado geldi. ABD cephesi için deðiþen bir þey yok. Maduro'nun karþýsýnda kim olursa olsun onu destekliyor.
Peki yaklaþýk 10 bin kilometre uzaktaki Venezuela seçimini biz niye yazýyoruz?
Birkaç not paylaþayým kararý siz verin.
ABD Maduro'yu darbeyle deviremeyince ekonomik kuþatma baþlatýldý.
Venezuela'nýn Ýngiltere'deki altýnlarýna el konuldu. Petrol satýþýna ambargo baþlatýldý. ABD Senatosu'nda bir senatör "Bize 'Maduro bir iki aya kadar devrilecek' dediniz tüm istihbaratlarýnýz boþ çýktý" diye fýrça atýyordu. Peki neden Maduro hedefte...
"Batýlý petrol þirketlerine artýk eski düzen yok. Ya hakkýmýzý verin ya da çekin gidin" dedi. Venezuela'da ekonomik sýkýntýlar aldý baþýný gitti. Ama buna raðmen Venezuelalýlar emperyalizme direndi. Saðlam bir tokat attý.
Tabii bu tokat ayný zamanda "Elçiliðimizi Kudüs'e taþýyacaðýz" diyen Ýsrail'e mavi boncuk veren muhalefete de atýldý.
Yani demem o ki aslýnda kavga her yerde ayný...
Ya lidersiniz ya da kukla...
