Bu soru defalarca dilime geldi; yutkundum ama artýk soruyorum...
7 Haziran 2015 akþamý Demirtaþ’a Kandil’den gelen, “Emanet oy falan yok” ayarýndan bu yana PKK’nýn siyasî hizmetçisi durumuna düþen HDP için kullanýlan tek “meþrulaþtýrma” gerekçesi, “Milletin seçerek Meclis’e gönderdiði parti” savunmasýdýr. Ama milletin gönderdiði bu parti, milletin meclisinde; her türlü siyasî ve ideolojik farklýlýklarýn üzerindeki en kritik konularda ortaya konan “ortak irade”de asla yer almýyor.
Bazý örnekler verelim:
1- 15 Nisan 2015’te Avrupa Parlamentosu’nun, “AB ülkeleri Ermeni Soykýrýmýný tanýsýn” kararýný Kýlýçdaroðlu bile “Kabul edilemez” buldu ve bütün partiler ortak bildiri ile kýnadý ama HDP imza atmadý.
2- 17 Þubat 2016’da Ankara’da askerî servis araçlarýna saldýrý sonucu 28 kiþi þehit olmuþtu, 61 de yaralý vardý. Meclis’teki bütün partiler, “Aziz milletimizin teröre asla boyun eðmeyeceðini kararlýlýkla ilan ediyoruz” dedi ama HDP yine kaçtý.
3- Aradan bir ay geçmeden, (13 Mart 2016) terör örgütü bu sefer de Kýzýlay’da bir kamyon dolusu bomba patlattý; 34 masum vatandaþýmýz hayatýný kaybetti. TBMM’deki partiler kýnadý ama HDP, bu birliðe katýlmayarak PKK’ya “devam…” dedi!
4- 2 Nisan 2016’da keyfî top atýþlarýyla Azerbaycanlý kardeþlerimizin ölümüne sebep olan Ermenistan’ý, TBMM Dýþiþleri Komisyonu’nun AK Parti, CHP ve MHP’li üyeleri “Ermenistan iþgal ettiði topraklardan çekilsin, 1 milyon sivil evine dönsün” derken, HDP “Ýþgale devam” dedi.
5- 2 Haziran 2016’da Alman Federal Meclisi’nin, Ermeni iddialarýna "soykýrým" diyen karar tasarýsýný kabul etmesini bütün partiler kýnarken, HDP “Yüzleþme…”den bahsetti.
6- 10 Aralýk 2016 günü PKK hainlerinin Ýstanbul’daki saldýrýsý sonucu 49 vatandaþýmýz hayatýný kaybetti. Yine üç parti; ortak bildiriyle kýnadý. HDP ise alçak saldýrýya destek vermeyi tercih etti.
7- Trump’ýn, Kudüs’ü Ýsrail’in baþkenti ilan etme tahrikini protesto eden Gazze’deki kardeþlerimize vahþice saldýran Ýsrail 64 kiþiyi þehit etti, 3 binden fazla da yaralý vardý. AK Parti, CHP ve MHP kýnadý. Garip ama HDP, Ýsrail katliamýný da kýnayamadý.
8- 18 Temmuz 2019’da AB, Doðu Akdeniz’deki meþru faaliyetlerimiz sebebiyle yaptýrým kararý aldý. Yine ayný partiler “Kabul edilemez” diye bildiri yayýnladý. HDP, “Ne iþiniz var Doðu Akdeniz’de” dedi; imzalamadý.
9- Meclisteki partiler 9 Aðustos 2019’da ABD’ye “FETÖ elebaþý Fetullah Gülen’in iade edilmesi” çaðrýsý yaptý. HDP, “Ýade edilmesin” dedi.
10- Türkiye’nin Barýþ Pýnarý Harekâtý üzerine AP’nin, “Türk askeri derhal çekilsin” çaðrýsýna karþýlýk, Meclis’teki 4 parti 24 Ekim 2019 “Milletimiz adýna bu çaðrýyý reddediyoruz" dedi ama HDP, AP’nin “Türk askeri derhal çekilsin” kararýný desteklemeyi tercih etti
11- ABD Senatosu 12 Aralýk 2019’da “Ermeni soykýrýmý karar tasarýsý”ný kabul etti. 4 parti, bu kararý yok hükmünde sayan ortak metni imzaladý ama HDP yine Ermenilerin tarafýnda yer aldý.
12- 28 Þubat 2020 tarihinde Ýdlib’de 33 askerimiz þehit edildi, 4 parti ayný gün imzaladýklarý ortak bildiri ile saldýrýyý kýnadý. “33 þehit” hýyanetine alýþýk olan HDP ise kýlýný bile kýpýrdatmadý.
Ve sabrýmýzý taþýran son küstahlýk…
13- Ýþgalci Ermenistan, baþlattýðý yeni saldýrýlarla iþgallerini tahkim etmeye çalýþýyordu. Bu keyfî saldýrýlar AK Parti, CHP, MHP ve ÝYÝ Parti gruplarý tarafýndan kýnandý. HDP bu bildiriye de imza atmadýðý gibi “Suçlu tarafýn Türkiye ile Azerbaycan olduðunu” iddia etti. Oysa Türkiye’nin en kritik bildirilerinden sakýndýklarý bu imzayý, Ermenilerin; “Sevr uygulansýn, Türkiye bize tazminat ödesin” bildirisine koþa koþa atmýþlardý.
NEREYE KADAR DEVAM EDECEK?
Bunlar sadece gözümüze çarpanlar. Zaten bütün tezkere oylamalarýnda ecnebi grubu gibi hareket ettiklerini de söylemeye gerek yok.
Bu partinin, Türkiye düþmanlarýyla ittifakýna daha ne kadar göz yumulacak?
HDP’yi milletin meclisine taþýyan CHP ve yandaþlarý, sadece siyasî çýkarlarý için bu terör maþalarýný meþrulaþtýrmaya daha ne kadar devam edecek? Askerimize, güvenlik güçlerimize ve þehitlerimize saygý duyduðunu söyleyenlerin, HDP’nin; terör örgütleriyle ve Türkiye düþmanlarýyla inadýna iþbirliðini görmezden gelmesi çirkin bir ikiyüzlülüktür.
KAPATMAYALIM AMA CEZASIZ DA BIRAKMAYALIM
Hele yargýnýn tutumunu anlamak mümkün deðildir.
Milletin ezici iradesiyle iktidarda olan bir partiyi, 2008’de; besleme medya kupürleriyle kapatmaya kalkan yargýçlarýmýzýn neden hiç sesi çýkmýyor? Yoksa laiklik, vatanýn bütünlüðü artýk onlarý ilgilendirmiyor mu?
Bugüne kadar kapatýlan partilerin hiç birinin kapatýlma gerekçesi, HDP’deki kadar güçlü deðildi.
Ha, parti kapatmayý savunmuyorum. HDP’nin bile kapatýlmasý taraftarý deðilim. Sadece görmeyen gözler için bir tespit yapmaya çalýþýyorum.
Zaten kapatýlsa ne olacak, yine “demokrasi, demokratik” gibi; hiç ilgileri olmayan cafcaflý bir isimle devam edecek, bir de maðdur edebiyatý yapacaklar.
Ancak yargýmýz, bu kadar aþýrý bir terör iltisakýna, vatan ve millet düþmanlýðýna karþý “kayýtsýz” bir görüntü vermektedir.
Hani kurumlar yerine, suç iþleyen yöneticileri cezalandýracaktýk?
HDP’de teröre destek vermeyen var mý acaba?
“Demirtaþ içeride ya” diyenlere, “Demirtaþ cezalandýrýlýyor mu yoksa ödüllendiriyor mu belli deðil” derim. Çünkü bu kadar yoðun suça raðmen, yýllar süren soruþturmalar, sadece; “ceza gibi tutukluluk” söylemleri üzerinden maðduriyet algýsýna yarýyor.
Gözümüzün önünde yaptýklarý 6-8 Ekim vahþetinin yargýya intikali bile 6 yýl sürüyorsa, kimse adaletin tahakkuk ettiðini düþünemez. Zira, geciken adaletin adalet olmadýðýný hukukçulardan öðrendik.
Bu millet düþmanlarýnýn, hýyanetlerine bu kadar rahat devam etmesi, “devletin zaafý” olarak yansýmaktadýr ve buna kimsenin hakký yoktur.