Bugün seçim olsa avcunu yalayacaklarýn erken seçim hevesi

Erken seçime cesaretleri olduðundan da deðil; öyle olsa, hadi dersin kondisyonu iyi, meydan okuyor…

Ya da yenilen yiðit güreþe doymaz.

Oysa ortada ne yiðitçe dövüþen bir pehlivan var ne de kondisyon…

Erken seçimi gündeme getirmelerinin bir kaç sebebi var ama.

Bir kere zaten olmayacak bir yarýþ için yiðitlenmek kolaydýr, hatta bedava. Ýstediðin kadar at, tut; maliyeti yok.

Kaðýttan kaplanlar için güzel ortam.

Ýkincisi; mevcut iktidarý “bir þekilde” devirmeyi kafasýna koymuþ kifayetsizlerin demokrasi dýþý yöntemlere olan zaafýný erken seçim gündemiyle perdelemek. Soran olursa, “Kastýmýz darbe olsa neden erken seçim diyelim ki” diyebilmek...

Bir baþka sebep AK Parti’ye ve Cumhurbaþkaný Erdoðan’a güvenin yükseliþte olmasý. tüm dünyada mevcut iktidarlar sorgulanýrken Türkiye’nin hem askeri, hem diplomatik alanda becerilerinin yanýnda salgýn sürecinde gösterdiði baþarýlý ve titiz yönetimin halkta güven oluþturmasý.

Öyle ki bazý kamuoyu araþtýrmalarý CHP seçmeninin bile bu süreçte iktidara olan güveninin yüzde 50’lerin üzerine çýktýðýný gösteriyor.

Çok önemli olduðunu düþündüðüm bir diðer sebep ise yeni 16 Nisan 2017’deki halk oylamasýyla kabul edilen ve 2018 seçimleri sonrasý tam anlamýyla uygulamaya konan Cumhurbaþkanlýðý Hükümet Sisteminin özellikle kriz dönemlerinde ülke yönetiminde oldukça etkili olduðunun kamuoyu nezdinde de takdir edilmesi.

Bu þu demek; diðer tüm partilerin -farklý isimler altýnda ittifaklara bölünseler de- 2023’teki seçimde Cumhur Ýttifaký’na karþý ortak söylemleri “parlamenter sisteme dönüþ” olacaktý. Fakat Cumhurbaþkanlýðý Hükümet Sistemi yürürlüðe girdikten sonra AK Parti kabinesinin gösterdiði yönetim becerisi, özellikle de ekonomi, terörle mücadele, sýnýr ötesi operasyonlar, milli savunma, yerli teknolojilerin geliþtirilmesi ve saðlýk gibi alanlarda göz dolduran faaliyetler, muhalefet bloku için cumhurbaþkanlýðý sistemine karþý bir seçim kampanyasý düzenlemeyi giderek zorlaþtýrýyor.

Geçen zaman iktidarý yýpratacaðýna muhalefeti yýpratýyor.

Eee tabii yeni kurulan partilerin Ak Parti tabanýndan oy týrtýklayacaklarýna dair inanç da muhalefeti erken seçim laflarý etmeye itiyor. Kemal Kýlýçdaroðlu’nun CHP vekillerin bir kez daha askýya çýkarmasý da aslýnda yeni partilere epey bel baðladýklarýnýn gösteriyor.

Fakat bugün erken seçime hiçbir surette ihtiyaç olmadýðý gibi, dünyadaki genel eðilimleri de hesaba katarsak, olmasý gereken istikrarlý bir biçimde iyi yönetimin devam ettirilmesi.

Dikkat edilmesi gereken çok önemli bir husus var; siyasi ümidini kaybetmiþ muhalefetin yapamayacaðý þey yok malum, bunu defalarca tecrübe ettik.

Her gün yeni bir provokasyona imza atýyorlar. Yalan ve tahrik ile gündem saptýrmaya çalýþýyorlar. Toplumun sosyolojik kýrýlma noktalarýný tahrik etmekten çekinmiyorlar.

Bunu hep yaptýlar, yapmaya da devam edecekler.

Bu sebeple hükümetin her türlü provokasyona karþý her an tetikte olmasý gerekiyor.

Toplumun dil, din, ýrk, mezhep üzerinden tahrik edilmesi günümüz dünyasýnda sosyal medyanýn da çok etkili kullanýldýðý tehlikeli bir siyaset. Türkiye bugüne kadar bu neviden çok badire atlattý. Kimi iyi kimi kötü ama son tahlilde bu sýnavlardan geçebildik.

Bundan sonrasý daha kolay.

Yeter ki muhalefetin aklýna uyulmasýn...