Firari FETÖ'cü Can Dündar hakkýnda mahkemeden çýkan karara Alman hükümeti sert tepki gösterdi. Alman dýþiþleri bakaný Maas, bunun basýn hürriyetine bir darbe olduðunu söyledi... Herhalde “hem suçlu, hem güçlü” olmak böyle bir þey... Sen hem burada 251 vatan evladýnýn þehit etmiþ bir terör örgütüne yardýmdan hüküm giymiþ bir adamý koru, kolla, ona yemek ver, yatak ver… Hem de kalk hakkýnda verilmiþ mahkeme kararlarýna dil uzat...
Almanya ve her kim benzer düþünceler içindeyse... Aklýnýzý baþýnýza alýn. FETÖ alçak, cani, kalleþ, aþaðýlýk bir terör örgütüdür... 15 Temmuz gecesi 251 kahramanýmýzý, öncesinde Hrant Dink gibi, Rahip Santoro gibi isimleri gibi kendi baþýna, polislerimizi, askerlerimizi, kaymakamlarýmýzý PKK ve DHKP-C terör örgütüyle birlikte þehit etmiþ pislikler sürüsüdür... Ve hangi nedenle olursa olsun FETÖ’ye destek çýkan, arkalayan, iþ birliði yapan, belge alýp propagandasýna katký saðlayan herkes tartýþmasýz teröristtir... Almanya’nýn ya da baþka herhangi bir ülkenin ne dediði kimsenin umurunda deðil... Benzer bir dosya eðer Alman mahkemelerinin önünde olsaydý onlar da hiç tereddüt etmeden ayný kararý verirlerdi...
Hatta gelin hatýrlayalým...
Daha üç-dört sene önce.. Almanya'da bir belgesel yapýldý.. Belgeselin ismi “Ölümcül Ýhracatlar / G-36 Meksika’ya nasýl ulaþtý” Bu belgeseli yapan 5 gazeteci, Almanya’nýn Meksika'ya yönelik yasa dýþý silah satýþýyla ilgili gizli devlet bilgilerini ifþa etmek suçundan jet hýzýyla tutuklandý.. Stuttgart Savcýlýðý Sözcüsü Jan Holzner, “..bu yapýlan gazetecilik falan deðil, bunlar düpedüz, devlet sýrlarýný ifþa ediyor..” diye açýklama yaptý.. Bir baþka dosyada, Federal Dýþ Ýstihbarat Dairesi’nin, hakkýnda haber yapan bir gazeteciyi bilgi kaynaðýný ortaya çýkarmak için yýllarca takibe alýp, özel görüþmelerini bile dinlediði ortaya çýktý. Gazeteci Erich Schmidt- Eenboom, üç sene boyunca aralýksýz, tüm görüþmeleri kaydedilmiþ, ve haber kaynaðýna bu yolla ulaþýlmýþ.. Mesela bir de Schirra davasý var. Çok ünlü.. Cicero dergisinde bir yazý yazdý Bruno Schirra .. Yazýnýn baþlýðý, “Dünyanýn en tehlikeli adamý”ydý. Kastettiði en tehlikeli adam, El Kaide liderlerinden Ebu Musab Zerkavi.. Vaktin Ýçiþleri Bakaný Otto Schily’nin bizzat verdiði emirle, Bruno Schirra’nýn evi basýldý, Cicero dergisinin binasýna baskýn yapýldý, Schirra gözaltýna alýndý, yetmedi ayný dosya kapsamýnda 16 gazeteci daha tutuklandý... Ýçiþleri Bakaný Otto Schily televizyona çýktý ve dedi ki; “…Devlet, bu tip gizli belgelerin kamuya yayýlmasýna asla müsaade etmeyecektir…” devam edeyim mi?...
Berlin Eyaleti Emniyet Teþkilatý 28 Kasým 2012’te Berliner Morgenpost gazetesinin bürolarýný, arþivini bastý, haber müdürünün evine girdi... Berliner Morgenpost Genel Yayýn Yönetmeni Carsten Erdmann, yapýlanlarýn basýn hürriyetine darbe olduðu iddiasýyla Berlin baþsavcýlýðýna þikayette bulundu... Dava Berlin Yüksek Eyalet Mahkemesi tarafýndan aramalarýn orantýlý ve basýn özgürlüðüyle uyumlu olduðu gerekçesiyle kabul edilmedi.
Bu listeyi daha da uzatabiliriz. Sadece Almanya’nýn ve sadece son birkaç yýl içinde verdiði sýnavlar bunlar...
Þimdi lütfen kimse bize masal anlatmasýn... Koruduklarý, sakladýklarý, himaye ettikleri þahýs, hakkýnda kesinleþmiþ hapis cezasý bulunan bir terör örgütü destekçisidir... Almanya’ya düþen müttefiklik ruhuna uygun bir þekilde davranmak ve bu þahsý Türkiye’ye iade etmektir... Bu defa Almanya kaybedince biz de kaybetmiþ sayýlmayacaðýz, bunu biliyor olmalarý lazým...