"Çocuklara Kur'an öðretmek orta çað zihniyetidir" diyen CHP Grup Baþkanvekili Özgür Özel'i, Kýlýçdaroðlu "Bu en doðal haktýr" diyerek susturdu ama bu hezeyan, Özer'in kiþisel tepkisi deðil, CHP'nin "kurumsal" tavrýdýr.
CHP'de muhafazakâr görünme ihtiyacýný ilk hisseden Ýsmet Ýnönü'dür.
27 yýllýk tek parti diktatörlüðü döneminde milletin oyuna hiç ihtiyaç duymayan CHP, 1946'daki ilk "seçim"de, milletten ne kadar uzak olduðunu fark etmiþ, iktidarý dipçikle zor kurtarmýþtý.
Bu yüzden 1947'deki 7. Kurultay, özeleþtiri kurultayýna dönüþmüþtü. CHP Mebusu Hamdullah Suphi Tanrýöver, isyan noktasýna getiren din düþmanlýklarýný þöyle özetlemiþti:
"Yanýma gelen Meclis hademeleri aðlayarak, 'Vallahi, billahi 6 köyde bir tek imam kaldý. Ölülere nöbet bekletiyoruz. Böyle giderse ölülerimizi köpek leþi gibi gömeceðiz' dedi."
CHP'nin "millet" diye bir derdi yoktu ama yaðmur gibi yaðan benzer þikâyetler, iktidarýn elden gideceðini gösteriyordu.
1950 seçimleri yaklaþýnca daha da panikleyen Ýnönü, Ocak 1949'da Baþbakan Hasan Saka'yý istifa ettirerek "Ýlahiyat Fakültesi kurucusu" gibi göz alýcý bir dindarlýk(!) makyajý bulunan Þemseddin Günaltay'ý baþbakan yapmýþtý.
Oysa; bilmediði dine saldýran öncekilerin aksine, bilerek din düþmanlýðý yapan bu dindar(!) baþbakanýn darbeleri çok daha aðýr olacaktý.
Eskiden 3 Müslümanýn bir araya gelmesi "örgüt suçu" sayýlýrken, dindar(!) baþbakan bu sýnýrý 2'ye indirmiþti. Seçim öncesinde Müslümanlarýn aðzýna bir parmak bal sürmek için kapalý olan 19 "türbe"nin açýlmasýna karar verilmiþti. Baþbakan Günaltay'ýn ilk açtýrdýðý türbe(!), Ýngiliz vesayetçisi mason M. Reþid Paþa'nýn Beyazýt'taki þeyi olmuþtu!
1950'DEN BU YANA BOCALIYORLAR
Türk milleti "samimi" ile "sahtekâr"ý çok iyi ayýrdýðý için bu çakma dindarlýklar CHP'yi kurtaramamýþtý. Millet iradesinin ipotekten kurtulduðu 1950 sonrasýnda ise bir daha kendine gelememiþti.
Zaman zaman "Laiklik elden gidiyor" türü "yanlýþ alarm"larla iktidarý gasp etseler de, sonunda yine mecburen milletin huzuruna çýkýyorlardý. Oysa CHP, milletin kurduðu bir parti olmadýðý için milletin kalbine giden yolu bir türlü bulamýyor, her adýmda daha da uzaklaþtýrýyorlardý. Çünkü muhafazakârlýðý "rol icabý" olarak görüyor, baþarýlý CHP yöneticisi olmak için Ýslam düþmanlýðý yapmak gerektiðini sanýyorlardý.
Nitekim, tek parti döneminin rahatlýðýyla CHP Genel Baþkaný Ýnönü, "Elimizde güç varken hocalarý kaldýralým, gençliðin kafasýný Allah-peygamber gibi (haþa) boþ kavramlardan kurtaralým" derken CHP'li Baþbakan Saraçoðlu da "Din zehirdir" demiþti.
Ne yazýk ki, sonra gelen yöneticilerin tutumu da hiç deðiþmemiþti.
CHP Genel Baþkaný Deniz Baykal, çarþaflý kadýnlara CHP rozeti takýyordu ama Anayasa Mahkemesi ile omuz omuza Müslümanlara zulmetmekten de geri durmuyordu.
Seçim mitinglerinde baþörtülü kýz kardeþini yanýndan ayýrmayan Muharrem Ýnce, CHP Grup Baþkanvekili iken, "Baþörtüsü takmak, saçýný açma özgürlüðünden vazgeçmektir" diyordu.
CHP Grup Baþkanvekili Engin Altay'a göre ise "Türban toplumu böler"di.
CHP Genel Baþkan Yardýmcýsý Gürsel Tekin, "CHP'de türbanlý aday olabilir" demiþti ama o gece ne olmuþsa ertesi gün, "CHP'de kesinlikle türbanlý aday olmayacak" demek için basýn toplantýsý düzenlemek zorunda kalmýþtý.
Kahraman(!) baþkonsolosumuz Öztürk Yýlmaz bile, CHP Genel Baþkan Yardýmcýsý olunca "Ezan Türkçe okunsun" demeye baþlamýþtý.
Bu örnekleri sayfalarca uzatabiliriz...
CHP'deki çakma dindarlýðýn en çarpýcý örneði ise Kemal Kýlýçdaroðlu'dur. 2010 yýlýnda, "Türbaný biz özgür kýlacaðýz" diyerek yola çýkmýþ, haramý; helali hiç dilinden düþürmemiþti. Hatta "helalleþme" adý altýnda, geçmiþteki CHP zulümleri için zýmnen özür bile dilemiþti.
Ama ayný Kýlýçdaroðlu, kendi mahallesinden gelen "derin" eleþtirilere ise, "CHP ilk çizgisinden bir milim bile sapmadý" cevabýný vermiþti.
Zaten, "Kur'an öðretmek orta çað zihniyetidir" diyen Özgür Özel de, gerekçe(!) olarak "Eðitimde Birlik Kanunu var"demiþti. Yani Kýlýçdaroðlu, kamuoyu önünde susturduðu(!) Özel ile aslýnda ayný yerde duruyordu.
Hülasa CHP, din düþmanlýðýný kurumsal hale getirmek için kurulmuþtur ve yüz yýldýr "Tevhid-i Tedrisat" noktasýndan "bir milim bile" ayrýlmamýþtýr.