Hep söylediðimiz bir þey var: Siyasi mücadele siyasi rekabet meselesidir, siyasi husumet deðil...
Bu bir savaþ deðil, rekabet halidir. Bu yüzden karþýdaki düþman deðildir, mücadelede her yol mubah deðildir, seçim kazanmak ganimet kazanmak deðildir.
Savaþýn da, siyasetin de, rekabetin de bir ahlaký vardýr.
CHP ile AK Parti arasýndaki en temel farklardan birisi siyasete, siyasi mücadeleye, siyasi yoldaþlýk ve rekabete bakýþ açýsýdýr.
CHP'nin siyasi rekabeti husumetle karýþtýran tavrý, hem içe hem dýþa dönük olarak yýkýcý bir etki yapýyor.
CHP'nin çoðu zaman iktidara yönelik yüklenmeleri siyasi eleþtiri ölçülerini aþýp bir saldýrýya dönüþebiliyor. Siyasi rakibinin varlýðýna tahammül edememek bir yok etme güdüsü üretebiliyor.
Erdoðan karþýtlýðý gözü dönmüþ yüklenmelere, aðýr sataþmalara, karalayýcý bir dil ve üsluba dönüþebiliyor.
Yýkýcý siyaset tarzý sadece rakiplere zarar vermekle kalmýyor, partilerin kendilerine de zarar veriyor.
CHP yönetiminin genel siyaseti algýlama biçimi sorunlu olduðu gibi, CHP içinde siyaset yapan kimilerinin parti içine yönelik rekabetleri de sorunlu olabiliyor.
Siyasi rekabetin dýþarýdan içeriye dönmesi yýkýcý etki yapar. Hele partideki yol arkadaþlarýný rakip görmenin de ötesinde hasým gibi görmek daha yýkýcý sonuçlar doðurur.
Bu yüzden siyaset yapma tarzý ve ahlaký çok önemlidir.
Husumet üzerine siyaset yapýlmaz. Yapýlýrsa rakip düþman olur, her mevzu ihanete çýkar.
CHP'nin uzun yýllardýr bir kýsým kliklere, grup ve ekipleþmelere dayandýðý biliniyor.
Bu kliklerin iç rekabetleri ve yýkýcý mücadeleleri CHP'nin yüzde belli bir oy oranýna demir atmasýna, yukarýya doðru bir milim kýpýrdama olmamasýna yol açmýþtýr ve açýyor.
Siyasi rekabet zaviyesini dýþarýdan içeriye çevirip, onu da hasmane bir þekilde yapmanýn karþýlýðý halkýn bu itiþmelerden rahatsýzlýk duymasýdýr.
CHP'deki bu siyasi kültüre göre bir CHP'li rakip gördüðü CHP'linin baþýna kötü bir þey gelirse sevinir, seyreder, alkýþ tutar.
Hatta birileri birilerini ekarte etmek için her yolu mubah sayar, dezenformasyon yapar, basýna bilgi sýzdýrýr.
Özellikle CHP'li aktörlerle ilgili olumsuz haberlerin çoðunluðu yine CHP'lilerin sýzdýrmasýdýr.
Halk parti içindeki bu hastalýklý hali hisseder ve CHP'yi iktidara taþýyarak ülkeyi yönetme sorumluluðu vermez.
Bir nevi vücudun kendi hücrelerinin kendisine savaþ açmasý gibi bir tür siyasi kanser halidir bu.
AK Parti ile CHP'nin en büyük farký içyapýlarýndaki, iç iþleyiþlerindeki, iç dokularýndaki farktýr.
AK Parti'nin siyaset ahlaký, siyasi mücadele perspektifi, siyaseti algýlayýþ biçimi çok farklýdýr.
AK Parti içinde hiçbir zaman klikler, gruplar, hizipler olmamýþtýr.
AK Parti içinde hiçbir zaman samimiyetsiz, yýkýcý, dýþlayýcý, hasmane bir mücadele olmamýþtýr.
AK Parti içinde hiçbir zaman birbirinin kuyusunu kazan, birbirine çamur atan, bir diðerinin sýkýntýsýndan mutluluk duyan hastalýklý tipler veya hastalýklý siyaset anlayýþý olmamýþtýr.
Milyonlarca üyesi, yüzbinlerce aktif mensubu olan bir parti teþkilatýnda elbette istisnalar, münferit hadiseler, çürük elmalar olmuþtur ve bunlar da süreç içinde elimine edilmiþtir.
Ama AK Parti'nin siyaset tarzý ne diðer partilere karþý husumete, ne kendi mensuplarýna karþý yýkýcý bir rekabete dayanýr.
AK Parti'ye yönelik farklý rüzgârlar estirmek veya algýlar oluþturmak isteyenler AK Parti'yi hiçbir zaman enfekte edememiþtir.
'Biz birlikte Türkiye'yiz' ve 'Her þey Türkiye için' diyen bir siyasi hareket kendi içinde birlik olmanýn da her þeyin memleket için olmasýnýn da anlamýný çok iyi bilir. Vesselam...