Siyasi partiler kuþkusuz bir fikir etrafýnda toplanmýþ ve bir liderin öncülüðünde hareket eden mekanizmalardýr. Bu yanýyla liderin sözüne ya da partinin programýna taban tabana zýt bir fikrin o parti içinde yer almasý uygun da düþmez doðru da deðildir.. Her yerin kendi kurallarý doðrularý vardýr.. Misal bu gazetede PKK’nýn ya da FETÖ’nün övüldüðü bir yazý görebilir misiniz?.. O yazýlarý yazabilecekleri baþka mecralar vardýr, oraya giderler.. Onun gibi düþünün partileri de.. Fakat bu apaçýk bir ahlaksýzlýðý, hýrsýzlýðý, yolsuzluðu sýrf parti aidiyeti var diye görmezden gelmeyi de gerektirmez.. Sýrf bunlar dile getirildi diye konuþanlarýn kellesinin alýnmasý, itibarsýzlaþtýrýlmasý asla ve asla kabul edilemez..
Bakýn CHP’li Barýþ Yarkadaþ bir þey söyledi.. Dedi ki, partimizin bir teþkilat yöneticisi hakkýnda bir suçlama var ve bu suçlama neticesinde il yönetimi kulaðýnýn üstüne yatýyor. Sonra?.. Sonrasýný biliyorsunuz.. Bir tür “Me too” kampanyasýna dönüþtü bu iþ.. CHP’de farklý farklý teþkilatlarda yaþanan çok sayýda taciz iddiasý dillendirilmeye baþlandý. Dahasý bütün bunlarýn üstünün örtüldüðü ortaya çýktý.. Ýyi ama neden?..
Partinin bir yetkilisi bu konuda TBMM’de bir konuþma yaptý, dinlediniz mi?.. CHP Ýstanbul Milletvekili Saliha Sera Kadýgil Sütlü… Çýktý ve meclis kürsüsünden; “…CHP içinde taciz, tecavüz oldu mu, oldu.. Tabii ki olacak, 18 yýldýr sizin iktidarýnýzda yaþýyoruz…” dedi .. Yani CHP’li bir yönetici bir cinsel saldýrýda bulunmuþsa bile bunun suçlusu Erdoðan oldu, iyi mi?.. Ama diðer tarafýyla parti içindeki bu iddialar bir milletvekili tarafýndan TBMM’de de dillendirilerek kabul edilmiþ de oldu.. Demek ki Barýþ Yarkadaþ doðru söylüyormuþ.. Peki ya sonuç? Barýþ Yarkadaþ’ýn Halk Tv’deki programý yayýndan kaldýrýldý.. Gerçi Yarkadaþ o açýklamalarý Twitter’dan yapmýþtý. Detayýný da Tv100’de anlattý sanýyorum. Halk Tv’yi bu iþe hiç karýþtýrmadý.. Ama yine de Halk Tv kapýsý kapandý.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin inandýrýcýlýðý bakýmýndan bu tavýr son derece önemli bir referans.. Her platformda özgürlükler, fikir hürriyeti, ifade hürriyeti diye bas bas baðýrýyor CHP sözcüleri.. Ýyi de yapýyorlar.. E tamam da, müdahale edebildikleri televizyon kanallarýnda böylesi bir dizayna kalkýþmak, bu söylemle çeliþmiyor mu?..
PARTÝSÝZ BAÞBAKANLIK!
Kemal Kýlýçdaroðlu’nun cumhurbaþkanlýðý adaylýðý ile ilgili.. Ertuðrul Özkök, “ben siyasetten anlamam ama” diye baþlamýþ ve Kýlýçdaroðlu’nun asýl niyetinin, ABD’deki gibi partisiz bir baþkanlýk sistemi olduðunu iddia etmiþ. Evet de Bizzat Sayýn Kýlýçdaroðlu ve müttefikleri “biz ‘Baþbakanlý sistem’i geri istiyoruz” diye kampanya yürütmüyorlar mý?.. Baþbakan dediðiniz kiþi bizzat ve doðrudan parti genel baþkaný deðil mi?.. Nasýl bir perhizden bahsediyoruz, lahanayý nerede yiyoruz?.. Bence Özkök ve CHP’yi yazan diðerleri, Kýlýçdaroðlu’nu düþtüðü açmazdan kurtarmak için küçük/minik tüyolar vermeye çalýþýyorlar.. Fakat anlaþýlýyor ki nafile..