CHP'nin ekonomi programýný öðrenebilir miyiz?

Hepimiz þu kadarýný biliyoruz; halihazýrdaki ekonomik verilerimiz, döviz kurundaki hareketliliðin ekonomimizdeki zayýflýkla alakasý olmadýðýný gösteriyor. Türkiye'ye not verirken her zaman cimri davranan derecelendirme kuruluþlarý bile bunu söylüyor. Ekonomik büyüme hedeflerini her seferinde yukarý doðru güncelliyorlar. Pandeminin yol açtýðý kapanmalarýn ardýndan ekonomisi en hýzlý büyüyen ülkelerin baþýnda geliyoruz. Ýhracatýmýz tarihi zirvelerini yaþýyor, dolayýsýyla dýþ ticaret açýðýmýz neredeyse kapanma noktasýna gelmiþ durumda. Sadece tarým ürünü ihraç eden bir ülke olmaktan çýkalý çok oldu. Savunma sanayimizin þimdiden ihracat sektörlerimiz arasýna girdi bile. 5-10 yýl diþimizi sýkarsak Türkiye'yi enerjide dýþa baðýmlýlýktan kurtaracak hamlelerin sonuç vereceðini göreceðiz. Dövize en çok ihtiyacýmýz olan kalemlerin sayýsýný azaltmaya çalýþýyoruz. Bunlar tabii ki büyük yatýrýmlarla oluyor. Vatandaþ bunlarý görüyor. Bugün yaþadýðýmýz durumu, Türkiye'nin içinin boþaltýldýðý, ya da ekonomisinin en ufak bir rüzgarda çok sert darbeler aldýðý geçmiþteki ekonomik krizlerle kýyaslamak da büyük haksýzlýk.

Türkiye'nin bugün kur dalgalanmasý ile ilgili yaþadýðý süreç, ekonomiden çok siyasi bir arka plana sahip. Faizi düþürme kararýndan bahsetmiyorum. Elbette ki bu karar da siyasi. Cumhurbaþkanýnýn "Bir tercih yaptýk" dediði þey, paradan para kazanmak ya da yatýrýmcýyý desteklemek arasýndaki tercihti. Ýkincisini tercih etmek baþlý baþýna siyasi bir karar zaten. Bunun ne anlama geldiðini en iyi, "ülkeyi yönetemiyorsunuz, erken seçim isteriz" diyen muhalefet biliyor.

Bir de Türkiye'yi ekonomi ile terbiye etmeye çalýþanlarýn büyükelçileri üzerinden had bildirmeye kalkmasý, bizim muhalefetin de iktidarý, Türkiye'deki yabancý ülke temsilcilerine þikayet etmesi var tabii. "Dolar nasýl mý düþer? býrakýn Demirtaþ'ý bakýn nasýl düþer, salýn Kavala'yý görün kur nasýl geriler." diyenler de gayet iyi biliyor meselenin iddia ettikleri gibi ekonomimizin zayýf olasýndan kaynaklanmadýðýný.

Zaten ekonomiyle ilgili hiçbir fikirleri yok. Bunca eleþtirmelerine raðmen seçmene ekonomiyle ilgili bir tek öneri sunamamalarýnýn sebebi ise ekonomiyi kendilerinin yönetmeyecek olmasý. Ekonomi yönetimi için yine bir Kemal Derviþ bulacaklar ve Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn "siyasi baðýmsýzlýk için ekonomik baðýmsýzlýk þarttýr" þiarýyla 2009'dan bu yana inþa etmeye çalýþtýðý binayý dinamitleyip kenara çekilecekler.

Ali Babacan, AK Parti'de siyaset yaparken ve AK Parti'nin Cumhurbaþkaný adayý Erdoðan'ken kendisinin Abdullah Gül için çalýþtýðýný itiraf ettiði röportajýnda ya da bir baþkasýnda, aslýnda 2009'dan beri istifa etmek istediðini ama kabul edilmediðini söylemiþti.

Erdoðan'ýn Türkiye'yi, Babacan'ýn temsil ettiði ekonomi modelinden çýkarmak istediði tarihe denk geliyor aþaðý yukarý. Keza Türkiye'ye saldýrýlarýn baþladýðý tarih de ayný.

O günden bugüne ne saldýrýlar bitti ne de Erdoðan geri adým attý.

Türkiye bir þey deniyor.

Ayþe teyzenin filesi eskisi kadar kolay dolmuyor, evet.

Fakat hükümet, asgari ücreti, emekli ve memur maaþlarýný iyileþtirerek vatandaþý enflasyona karþý elinden geldiðince korumayý baþarýrsa ve bu tercihin, Türkiye'yi daha iyi bir noktaya taþýyacaðýný iyi anlatýrsa, vatandaþ bu iþ bilmezlere ülke emanet etmeyecektir.

Bir de medyanýn kurbaný olmak!

Bir haftadýr istisnasýz tüm haber sitelerinde manþette. Manþettekiler sekmesinde konuyla ilgili en az üç ayrý habere denk geliyorsunuz. Medya, suyuna ekmek bandýrma aþamasýný geçti, tabaðýn dibini sýyýrýyor adeta.

Müslüme, öldürülmesi ve akabinde ortaya çýkan detaylarla bir kez de medyanýn kurbaný oluyor...

Medya, Müslüme'nin ölümüyle ilgili haberlerin arka planýný bir süredir aç kalmýþ vahþi hayvan iþtahýyla tüketiyor. Kurbanýný saða sola savurarak parçalara ayýrýyor ve sonra her parçanýn tadýný çýkartarak yiyor bitiriyor.

Müslüme haberleri bir foto galeriyle birlikte servis ediliyor. Minik yavrunun görmediðimiz fotosu kalmadý sanýyorum. Çocuðun ölmüþ olmasý, haberin foto galerisiyle sunulmasýný meþru mu kýlýyor?

Hangi mantýkla, hangi hakla medya bu kadar cüretkar olabiliyor?