Mustafa Sabri Beþer
Mustafa Sabri Beþer
Tüm Yazýlarý

Cihat Tamer'e iki seçenek…

Düðün ve cenaze merasimleri toplumun dargýnlýklarýný unuttuðu, sevinç ya da hüzün etrafýnda bir araya gelip kenetlendiði, kültürünü yaþadýðý yerlerdir. Ancak ne gariptir ki millet olarak böylesine özel zamanlarý dahi bir inatlaþma ve ayrýþtýrma bahanesine dönüþtürebiliyoruz.

Uzun yýllar tiyatro yapmýþ, solcu ve muhalif kiþiliðiyle bilinen sanatçý Ferhan Þensoy, geçtiðimiz günlerde bu dünyadaki ömrünü tamamlayarak ahirete irtihal eyledi. Bundan sonra ona ne olacaðýný ancak Allah bilir.

Cenaze merasiminde yapýlan bir konuþma, toplum nezdinde itibarlý bir sanatçý olan Ferhan Þensoy'un kiþiliðinin ve tiyatrosunun önüne geçerek merasimin ayrýþtýrýcý bir mahiyete bürünmesine sebep oldu.

Cenaze töreninde söz alan Cihat Tamer, böyle acýlý bir günde, bir sanatçýya yakýþmayacak sözler sarf etti: "Yetmiþ senedir bu ülkeyi din baðýmlýsý hükümetler yönetiyor. Ona raðmen yetmiþ senedir inadýna tiyatro yapýyoruz!"

Amacý toplumu birleþtirmek ve bilinçlendirmek olmasý gereken bir sanatçýdan bu öfke dolu sözleri duymak bizi çok þaþýrttý.

Sanatçý, toplumun vicdanýdýr ve gücünü toplumdan alýr. Sözleri ve hareketleriyle toplumu ayrýþtýramaz ve fitne aracý olacak þekilde icra-i faaliyet edemez.

Biz, sanatýn temelinde sevgi ve saygýnýn yattýðýný düþünüyoruz.

Herkese ve her kesime karþý saygý...

Ancak öyle görünüyor ki bazýlarý sanatý bir savaþ baltasý olarak kullanýyor, o baltayla da milleti birbirine baðlayan damarlarý kesmeye çalýþýyorlar.

Kendini sanatçý olarak vasýflandýran bir insanýn bir cenaze törenindeki bu sözlerinin "masum bir çýkýþ" olduðunu düþünebilir miyiz?

Ajandasýnda gizli bir gündemi olmayan bir kimse cenaze törenini sabote edip, sanatçýnýn ve sanatýn önüne geçer miydi?

Tamer'in amacý üzüm yemek deðil.

Sanatçýya ve sanata bundan daha büyük bir kötülük yapýlamaz.

Tamer'in çýkýþýndan þunu anlýyoruz: Demek ki birileri tiyatro veya diðer sanatlarý toplumu birleþtirmek için deðil aksine ayrýþtýrmak için kullanýyor.

O zaman bize düþen, tiyatro baþta olmak üzere bütün sanatlarý, sanatýn asli mecrasý olan sevgi zemininde icra etmektir.

"Ýnadýna tiyatro" deðil "Sevgiyle tiyatro" anlayýþýna sahip sanatçýlar yetiþtirmeliyiz acilen.

Sanat ve kültür hiçbir kesimin, zümrenin veya kiþinin tekelinde deðildir.

Tahsin Konur'un, 'Devlet Tiyatro Ýliþkisi' isimli kitabýnda yazmýþ olduðu nokta atýþý bir tespiti vardýr: "1979 Fransýz Devrimi sýrasýnda tiyatro, devrim düþüncesini yaymak için kullanýlmýþ, bu amaçla büyük kitlesel gösterilere ve sokak tiyatrolarýna yer verilmiþtir. SSCB'de de yine devrim düþüncesini yaymak ve ilkelerini pekiþtirmek amacýyla büyük kitlesel gösterilerin düzenlendiði bilinmektedir. Bizde de CHP'nin bir yan örgütü olarak kurulan Halkevlerinde, tiyatro etkinlikleri 'inkýlap fikirlerinin ve duygularýnýn halka ifade hususunda en kuvvetli vasýta' olarak kabul edilmiþtir."

Cihat Tamer'in de tiyatroya, Bakýrköy Halkevi'nde amatör olarak baþladýðýný söyleyelim ve þimdilerde ÝBB tarafýndan sahiplenilen Gezi olaylarýnýn baþ aktörünü ve kol kola olan CHP zihniyetli tiyatrocularý hatýrlayalým.

Tiyatro; kadim kültürümüze ait olmasa da Tanzimat döneminde, Batýdan alýnan birçok yenilikle birlikte edebiyatýmýza eklenmiþtir ve günümüzde de bir kültür-sanat faaliyeti olarak ifa edilmeye çalýþýlmaktadýr.

Konur'un yaptýðý tespitten yola çýkarak baþta Cumhurbaþkanlýðý Ýletiþim Baþkanlýðý olmak üzere birçok kuruma büyük görevler düþtüðü kanaatindeyiz.

Cumhurbaþkanlýðý himayesinde kurulacak bir vakýfla ve ilgili eðitim kurumlarýyla sanat; "inadýna" yapýlmaktan çýkarýlmalý, "sevgi ve saygýyla" icra edilen bir hale dönüþtürülmelidir.

Hatta Cumhurbaþkanlýðý Tiyatro Topluluðu ve benzeri sanat gruplarý da hayata geçirilse yeridir.

Cenaze töreninde oldukça yakýþýksýz kelimeler kullanan Tamer'e de bir bilgilendirme: Ferhan Þensoy'a son görevinizi yaparak, onu uðurladýðýnýz ahirette "meyhane" diye bir yer yok.

Orada herkes için ya sadece Cennet ya da sadece Cehennem var.