Darbeci anlayýþýn özü iki hususta kendisini belirleyici olarak görmeye dayanýr.
Bunlarýndan birincisi belli kiþilerin ülkeyi yönetemeyeceði, iktidar olamayacaðý anlayýþýdýr. Merhum Erbakan Hoca'ya ve Milli Görüþ ekibine yönelik hazýmsýzlýk doðrudan bu kiþilerin siyasi varlýðýna yönelikti.
Ýkincisi ise belli konularda ve alanlarda politika üretilemeyeceðine, kararlar alýnamayacaðýna yöneliktir.
Kiþilere yönelik reddiye ve politikalara yönelik reddiye vesayetçi bir anlayýþa dayanýr. Ülkenin, devletin, siyasetin, politikalarýn, kurumlarýn sahibi gibi davranma refleksi vesayetçi anlayýþý ortaya çýkarýr, bunun sonucu ise darbelere kadar gider.
Bu yüzden hükümetlere politika dikte etmek basit bir fikir açýklama meselesi deðil, vesayet düzeni kurma meselesidir.
Temel soru, ülkenin yönetiminde kimin söz sahibi olduðu, temel politikalarý kimin belirlediði sorusudur.
Cumhuriyet ve demokrasi halkýn iradesine, milletin kararýna dayanýr. Millet iradesinin tezahürü olan sivil siyasetin üzerinde tasallut kurmak halký hiçe saymak, ülkeyi kendi tapulu malý gibi görmektir.
Ýç ve dýþ politikayý, milli güvenlik siyasetini, temel kamusal kararlarý anayasal ve yasal düzen çerçevesinde belirleyecek olan seçilmiþ-sivil iktidarlardýr.
Siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, tüm kurum ve kurallar bir sistemi oluþtururlar ve karar süreçleri bu demokratik iklim içinde þekillenir.
Sivil ve askeri bürokrasinin bu sistem içindeki rolü bellidir. Politika yapýmý tüm sistem aktörlerinin bir þekilde etkisiyle oluþur ama karar alýcý ve uygulayýcý sivil iktidardýr.
Meþru yönetimlerin politikalarýný beðenmeyip ayak diremek, sabote etmek, kendi görüþünü dayatmak vesayetçi anlayýþýn temel mantýðýdýr.
Türkiye'nin Doðu Akdeniz politikasýný da, S-400 kararýný da, Kanal Ýstanbul projesini de belirleyecek olan seçilmiþ iktidardýr.
Emekli bürokratlarýn 'anlatýyoruz anlamýyorlar', 'söylüyoruz dinlemiyorlar' türü laflarla kendi doðrularýný dayatmaya çalýþmasý, bunu bir tehdide dönüþtürmesi, iktidarlara yön vermeye çalýþmasý doðrudan darbeci ve vesayetçi bir tavýrdýr.
Emekli askerlerin bildirisi 'politika dikte etme' tavrý sebebiyle vesayetçi bir giriþimdir.
Vesayetçi giriþimler ile darbeler arasýndaki iliþki ise malumdur.
Türkiye'nin hemen her konusunda herkesin görüþ açýklama özgürlüðü vardýr ama kimsenin kendi doðrusunu hükümetlere dayatma ve tehdit diliyle hizaya getirmeye çalýþma hakký yoktur.
Kendi politikasýnýn hayata geçmesini isteyen siyasete girer, milletin desteðini alýr, iktidar olur, devlet sorumluluðu üstlenir ve politika yapýmýnda söz sahibi olur.
Veya demokratik sistemin meþru araçlarýyla iktidarlarý etkileyecek faaliyetlerle siyasi karar süreçlerine katkýda bulunmaya çalýþýr.
Gece yarýsý bildirileriyle emekli askerlerin muhtýravari bildiri yayýnlamalarý bu iki yola da uymamaktadýr.
Türkiye'nin milli güvenlik siyasetini ne emekli bürokratlar, ne NATO, ne ABD belirler.