677 sayýlý kanun ile cemaat ve tarikatlar yasaklanýnca ortadan kalkmadýlar, faaliyetlerini gizlice yürüttüler ve tabiatýyla kontrolden çýkmýþ oldular.
Kontrolden çýkan kimi cemaat ve tarikatlarýn istismara açýk olduðunu ve istismar edildiklerini yaþayarak gördük.
En son örneði Hizmet Hareketi diyerek baþta eðitim olmak üzere deðiþik alanlarda faaliyet gösteren ama neticede yabancý istihbarat örgütlerinin maþasý olduðu ortaya çýkan FETÖ'dür.
Eðitim alanýndaki baþarýlarýyla -bu baþarýlarý sorularý çalarak elde ettikleri sonradan ortaya çýktý- toplumun her kesiminin güvenini kazanan hareket, faaliyet alanýný geniþletti ve medyada, bankacýlýkta, STK'larda ve bürokraside ülkenin kýlcal damarlarýna kadar sirayet etti.
Bu hareketin bir ihanet þebekesi olduðunu iki kiþi açýktan ilan etmiþti. Biri rahmetli Erbakan hoca diðeri de kadir Mýsýroðlu'ydu.
Ýkisinin bu örgüte karþý söylemleri Milli Görüþ camiasýný bu cemaatten uzak tuttu. Cemaat de Milli Görüþ camiasýna hep tavýrlý oldu.
Hablemitoðlu gibi cemaat hakkýnda benzer tespitler yapanlarý bütün dindarlara karþý ayný tavrý sergiledikleri için doðrusu biz ciddiye almadýk.
Ýslami hassasiyet sahibi olduklarýný iddia eden bu cemaat mensuplarý, aðabeylerinin emir ve tavsiyelerini Ýslami ilkelerin üzerinde tutarak irade sahibi olmadýklarýný biliyorduk.
Ancak akademik kariyer yapanlarýn bile ikna olmadýklarý halde yukardan gelen emirlere tabi olduklarýný gördük!
Tayyib beyin belediye baþkaný seçildiði 1994 yerel seçimlerinde doktora yapan -þu anda profesör ve yurt dýþýnda!- cemaat mensuplarýndan biriyle seçim öncesi uzun bir müzakere yaptýk.
Sonunda, "Aslýnda bizim Tayyip beyi desteklememiz lazým ama hocaefendi ANAP'a oy verin dedi biz de öyle yapacaðýz!" deyince iradelerini baþkasýna teslim ettiðini itiraf etmiþti. Tartýþmanýn bir faydasý yoktu, gerçeði görüyor gereðini yapamýyordu çünkü iradesini baþkasýna teslim etmiþti!
Ýþte bu teslimiyet Ýslam inancýyla taban tabana zýt bir durumdu. Ve bu durumdaki insanlarý kullanmak çok kolaydý. Emir veren lider kadrosunu ele geçirdiniz mi o cemaate her þeyi yaptýrabilirsiniz.
Öyle de oldu.
Yabancý istihbaratlarýn emrine giren cemaat yönetimi, cemaati istediði gibi yönlendirdi!
Cemaat yetmiþli yýllardan beri bürokraside de peyderpey yer almaya baþlamýþtý. Özal, Demirel, Ecevit hükümetleri zamanýnda bürokraside bir hayli güçlenmiþlerdi.
2002'de AK Parti iktidara gelince toplumun her kesimine destek olduðu gibi cemaate de alný secdeye deðenden zarar gelmez yaklaþýmýyla iyi niyetle destek oldu.
Ancak Baþkan Erdoðan bu yapýnýn bir cemaat deðil bir örgüt olduðunu anladý ve desteðini çekti. Çekmekle kalmadý tehlikenin farkýna vararak bu örgütle mücadeleye baþladý.
Özellikle 2010 referandumuyla vesayet sistemi geriletilip milli irade güçlenince Baþkan Erdoðan muktedir bir baþbakan olmuþ ve örgütün –tabii ki arkasýndaki emperyal gücün- hedefi haline gelmiþti.
Örgüt baðlý olduðu istihbaratýn yönlendirmesiyle bu süreçte sadece AK Parti'ye deðil diðer siyasi partilere de operasyon çekmeye baþladý.
CHP'ye yaptýðý operasyon Baykal'ýn istifasý ve Kýlýçdaroðlu'nun genel baþkanlýðýyla sonuçlandý.
Ayný operasyonu MHP'ye de yaptýlar ancak MHP oyuna gelmedi!
2011 yýlýnda örgüt AK Parti'ye artýk açýktan muhalefete baþlamýþtý.
Örgütün medya, yargý, emniyet ve ordudaki uzantýlarý kýpýrdamaya baþlamýþtý.
2012 Þubat'ýnda kurduklarý kumpas ile MÝT üzerinden baþbakana yürümeyi denediler, baþaramadýlar!
17-25 Aralýk 2013'de bu sefer yargý üzerinden baþbakana yürümek istediler ve foyalarý ortaya çýktý.
Bu aþamadan sonra paralel devlet yapýlanmasýna karþý hükümet sert tedbirler almaya baþladý.
Örgütün medya, finans, STK ve diðer uzantýlarýna açýktan cephe alarak mücadeleyi sertleþtirdi ve adýný FETÖ koydu.
Ýlginçtir o tarihe kadar F tipi diyerek örgütü eleþtiren CHP, FETÖ'nün medyasýna bankasýna ve diðer uzantýlarýna sahip çýkmaya baþladý!
2016 yýlýna gelindiðinde FETÖ son kozunu da oynadý ve 15 Temmuz'da kanlý bir darbe giriþiminde bulundu.
Ancak bu kez sert kayaya çarptýlar.
Baþkan Erdoðan halký sokaklara inmeye çaðýrýnca, milli irade yabancý istihbarat örgütlerine geçit vermedi!
Darbeye aðýr bir darbe indirdi.
Tanka uçaða karþý göðsünü siper eden vatandaþlarýmýz ordu içindeki vatanperverler, medyadaki cesur yürekler sayesinde darbeye aðýr bir darbe indirildi!
252 þehit verildi, 2 bin 735 vatandaþýmýz gazi oldu.
Ve bir kez daha anlaþýldý ki bu millet, önünde yürüyecek lider bulduðu zaman aþamayacaðý engel yoktur!
15 Temmuz sonrasý 131 bin 922 kiþi hakkýnda iþlem yapýldý.
127 bin 192 kiþi OHAL komisyonuna itiraz etti; 108 bin 190 baþvuru reddedildi; 17 bin 595 baþvuru kabul edildi.
100 bin 290 kiþinin yargýsý yapýldý bir kýsmý sonuçlandý bir kýsmý devam ediyor.
9 bine yakýn askeri personel yargýlandý. 8 bin 725 sanýk hakkýnda karar çýktý.
85'i general 1116'sý subay olmak üzere 1634 sanýða aðýrlaþtýrýlmýþ müebbet, 1366 sanýða müebbet, 1891 sanýða 1 yýl ile 20 yýl arasýnda hapis cezasý verildi.
(2 bin 870 sanýk beraat etti. 964 sanýða ceza verilmesine yer olmadýðýna hükmedildi.)
Cumhur Ýttifaký da milletin yazdýðý 15 Temmuz destanýndan sonra ortaya çýktý.
FETÖ'nün tasfiyesi baþladý. Ancak henüz tükenmiþ deðiller. Mücadele devam ediyor!
Devlet benzer terör örgütleriyle elbette ki mücadele edecek. Ancak mücadele sadece suçluyu cezalandýrarak/tasfiye ederek deðil suça götüren yollarý da ýslah ederek olmalýdýr.
Terör örgütlerini koruyup kollayan emperyal güçlere karþý koyabilmenin ilk þartý da devletin her alanda güçlü olmasýndan geçiyor ki bu alanda bir hayli mesafe alýndýðýný görüyoruz.
Ama patinaj yapýlan alan eðitim alaný.
Müslümanlar sahih Ýslam inancý ile donatýlmazlarsa tehlike bertaraf olmaz. Bugün FETÖ yarýn baþka bir yapý ortaya çýkabilir.
Ýnsanýmýzýn bu tür sapkýn faaliyetlere kapýlmamasý için ilkokuldan üniversite sona kadar sahih Ýslam inancý öðretilmelidir.
Aksi takdirde benzer sapkýnlýklarýn önüne geçmek mümkün olmaz!