Gündemde, Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eþ Genel Baþkaný Selahattin Demirtaþ var.
Sanki bu ülkede “çözüm süreci”ndeki Kürt siyasî hareketinin kalleþliði yaþanmamýþ gibi karþýmýza “en sempatik” yapýlmaya çalýþýlan bir Demirtaþ çýkarýlýyor.
Evet, Demirtaþ sahne alýyor.
Nereden anlýyoruz?
Baþta CHP ve ardýndan ÝYÝ Parti, Gelecek Partisi, Saadet Partisi, Deva Partisi, hepsi Demirtaþ’ýn uzattýðý “insanî” eli önemsiyor…
Erdoðan nefreti, düþmanlýðý bir daha itici güç oluyor.
HDP’yi, Millet Ýttifaký içine bir türlü alamýyorlar. Parti tabanlarý, “PKK’nýn partisi”ni aralarýnda görmek istemiyor. CHP ile gizli saklý iliþkiler de HDP’yi rahatsýz ediyor. “Gizli kapaklý ittifak yok” çýkýþý bir iþe yaramýyor.
Þimdi plaðý deðiþtiriyorlar. Demirtaþ’ýn ifadeleri ile çaðrý yapýlýyor:
"Ben muhalefet cephesinde hiçbir ayýrým yapýlmadan, ön þart ve ön yargýlara teslim olunmadan herkesin demokrasi ilkelerinde buluþmasý gerektiðine inanýyorum.”
Demirtaþ, Davutoðlu’na açýktan sýcak mesajlar gönderiyor:
"Sayýn Davutoðlu ile siyasi duruþumuz, birçok meseleye bakýþ açýmýz elbette ki farklýdýr. Hiçbir zaman da ayný olmayacaðýndan eminim. Fakat þu yaþadýðýmýz derin trajediden çýkmak için demokrasi ilkeleri etrafýnda yan yana gelinip konuþulmasý, halkýn özgür yarýnlarý için, huzuru ve refahý için kesinlikle katký saðlayýcý olacaktýr…”
Demirtaþ, yeniden sahneye çýkýþý ile ilgili ilk adýmý da atýyor.
Medyascope’dan Ruþen Çakýr’a konuþuyor, siyasi liderlerin insanî iliþkiler çerçevesinde bir araya gelmesi gerektiðini söylüyor ve ekliyor: “Mesela ben dýþarýda olsaydým bir sabah Baþak ile birlikte Meral Haným’ýn kapýsýný çalar ve ‘kahvaltýya geldik’ derdim…”
Bu “insanî yaklaþým”a Akþener de hemen cevap veriyor:
“Güneydoðu’da þöyle bir gelenek var, kan davalýnýz bile olsa kapýnýzý çaldýðý zaman içeri alýrsýnýz. Evin en yaþlýsý tarafýndan karþýlanýr. Sonra kapýdan çýkýp gittikten sonra davanýz devam eder.”
Bu “kan davasý” örneði tam bir saptýrmaca. Þahsî kan davasý yok ki. Yasin Börü’lerin, millet evlatlarýnýn kaný var Demirtaþ’ýn ellerinde.
Birkaç ay önce, “HDP’yi, PKK terör örgütünün yanýna konumlandýrýyoruz” diyen Akþener, sanki haberdarmýþ gibi þimdi, “buyurun gelin” diyor.
HDP'li Fatma Kurtulan Meclis’te, "ÝYÝ Parti, size söylüyorum: Size raðmen, içinde bulunduðunuz ittifaka, HDP ve PKK'ye içinde gönül vermiþlerin de olduðu insanlar oy verdi. Þu an koltuklarýnýzda HDP'nin oylarýyla oturuyorsunuz" demiþti. O zaman susan Akþener’e, þimdi ne oldu da deðiþiverdi?
Demirtaþ’ýn, HDP’nin samimiyetine zerre kadar inanmýyoruz.
Çözüm sürecinde de þimdiki insanî laflarý/yaklaþýmý çok kullandýlar. ABD, Kuzey Suriye’de “Kürdistan” için devreye girince hemen asýllarýna rücu ettiler, cinayetlere baþladýlar.
Kürt siyasî hareketinin stratejisi bu. Yenilgiye uðrayýnca barýþ/demokrasi çaðrýlarý hemen devreye giriyor.
Bugün Türkiye Cumhuriyeti devleti PKK terörüne en büyük darbeleri vuruyor. PKK elebaþlarý nokta atýþlarý ile imha ediliyor.
Ve bir daha barýþ/demokrasi yalanlarý…
Muhalefet bizim gördüðümüzü görmüyor mu?
Ama Erdoðan’ý devirmek, Cumhur ittifakýný zaafa uðratmak; insafý da, vicdaný da devreden çoktan çýkardý…
HDP Türkiye partisi deðildir.
Hiçbir milli meselede Parlamentoda ortak harekete katýlmamaktadýr.
Yine de Demirtaþ ve eþini kahvaltýya bekleyecekler ise bunu fýrsata çevirsinler. Demirtaþ’tan þu açýklamayý yapmasýný istesinler:
“HDP, PKK terörüne karþýdýr. Bundan böyle PKK ile Kandil ile aramýza mesafe koyacaðýz...”