Covid-19 salgýný ile beraber dünyadaki tüm devletler, kendilerinin devlet sýnavýný da vermekte.
Kiminin sýnýfta kaldýklarýna þahitlik etmekteyiz. Kimi fikir ve ideallerin nasýl boþluða dönüþtüðünü, kimilerinin saðlýk sistemindeki açýklarýný, kimi yerlerde devletlerin arasýndaki iliþkilerin fazlasýyla açýldýðýný görmekteyiz!
“Yýl sonuna kadar etkisi altýnda kalýnacak” yorumlarýna odaklanýrsak, bizi bu salgýn sonrasý yeni ve acýmasýz bir boþluk beklemekte.
Tabii ki, sýnavý verebilenlerin ayakta duracaklarýna dair ipuçlarýný þimdiden görebiliyoruz.
ABD gibi büyük ekonomilerin etkilenmesine raðmen çökmeyeceði düþüncesi, çoðunluk düþünce olarak devrede.
Tabii ki derin ekonomilerin ayakta kalma þansý daha fazladýr. Lakin bu ekonomik çöküþ ortamýnda, paranýn cep ve sahip deðiþtirdiðini de görmekteyiz. Demek ki, salgýn sonrasý dünya, bize yeni para sahiplerini de tanýtmýþ olacak. Bu durumda kimlerin veya hangi devletlerin þu anki krizi, yarýn fýrsata dönüþtürme çabasýnda olduklarýný da göz ardý etmeden okuma yapmamýz lazým.
Evet, bu küresel salgýnla savaþýrken, tanýmýnýn konulamadýðý düþmanla baþ ettikten sonraki durumlara hakimiyetimiz de, bizi ileriki merhalede baþarýlý kýlabilecektir.
Çin ve ABD örneklerine baktýðýmýzda ciddi ipuçlarýný görebiliyoruz.
Bence Türkiye; abartýsýz, içinde bulunduðumuz süreci en baþarýlý götüren devletlerin baþýnda gelmekte. Baþkanlýk sisteminin de beraberinde getirdiði avantajlarý, böyle durumlarda teorik deðil pratik olarak tanýmlayabildik. Salgýn sonrasý yeni duruma nasýl geçit yapacaðýmýza dair çalýþmalarýn olduðu bilinmektedir. Türk Devletinin aklý ve özellikle Baþkan Erdoðan’ýn çaplý strateji üretme kabiliyeti, elimizdeki en önemli silahýmýzdýr. Türkiye’nin devlet olarak nasýl bir sosyal devlet anlayýþýna sahip olduðunu, eylemleri ile sadece kendi vatandaþýna deðil dünyaya örnek olarak da göstermektedir. Gurur duymamak, Türkiye Cumhuriyeti devletine teþekkür etmemek elde deðil.
Çin küresel ekonomik aktör olma kabiliyetini, açýk söylemek gerekirse insani yardým konularýndaki taktikleri ile de izah etmekte. Avrupa’daki, Ýtalya Ýspanya gibi destek çaðrýsýnda bulunan ülkelere Türkiye’nin cevabý manidar olduðu kadar, ileride stratejik hamleleri için etkili faktör olacaktýr.
Rusya, Çin ve Türkiye her ne kadar birbirinden yapýsal ve karakter farklýlýðý olan ülkeler olsa da, talep edilen destek çaðrýlarýna olumlu cevap konularýnda benzer refleksle tepki verdi.
Rusya’da kilise ve dua ritüelleri, son günlerde devletin resmi siyaseti haline geldi. Rusya’nýn savaþlar döneminde, Moskova’ya manevi etkisi olacak bakýþ açýsý ile ikonlarla dualara baþvurulmasý, ilginç yeni dini etkinin sadece göstermelik deðil, devletin esas ana hattýný oluþturacak gibi durmakta. Putin’in, Tanrý’ya inanç konusundaki cümleleri, normal siyasi diline ekleyerek daha fazla bunun üzerine adýmlarýný pekiþtirmekte.
Petrol fiyatlarýnýn bu denli düþmesi, yeni dünya için bize neyi vadediyor? Rusya ciddi ekonomik düþüþün pençesinde, alternatif yollara baþvurulsa da durum kritiktir.
Önümüzde iki aktörün, ABD ve Çin modelinin duracaðý açýktýr. Avrupa Birliði fikri de, sýnýrlarý da ciddi tehdit altýnda. Bu fikir ve bu birliðin, nasýl suni deðerler söylemi üzerine inþa edildiðini görmek elbette üzücüdür! Nedenini sorarsanýz, dünyadaki dengeyi korumak için “çok kutuplu dünya fikri” bir çoðu felaketlerin önünü kesen argümandýr. O sebepten Avrupa’daki devletlerin bundan sonraki dönemde nasýl strateji üretecekleri önem arz edecektir. Bu ekonomik durgunluktan ve bu kadar küçülme sonrasý, nasýl bir gelecek bizi bekliyor. Buna kafa yormalýyýz. Salgýn sonrasý dünyaya, hazýr olmamýz lazým. Bilim ve teknoloji alanýnda hamlelerimiz, bizi ciddi açýðý kapattýrmaya yardým niteliðindedir.
Ve Türkiye’nin deðerler sistemi. Kalýcý yapan þeylerin baþýnda gelen nimettir, deðerler sistemi. Türkiye’nin kökündeki bu sistemin daha da pekiþmesi, gövdesinin hep dik kalmasýný saðlayacak en önemli argümandýr.