Doðru soru; ‘Niçin 7 ay sonra' deðil, ‘Niçin seçimlerden 3 ay önce?'

ABD Baþkan adayý Joe Biden’ýn Türk siyasetine ve seçimlerine müdahale anlamý taþýyan sözleri büyük bir tartýþma baþlattý. Yaklaþýk 7-8 yýldýr ülkemizde yaþanan sokak gösterileri, yargý darbesi ve askeri kalkýþmayla tezahür eden ‘siyaset mühendisliði’ çabalarýnýn adýný koyup adresini belli eden bu beyanlar Watergate gibi skandallardan daha büyük bir ifþaat ve itiraf niteliðindeydi.

Tartýþmanýn bir boyutunu zamanlama meselesi oluþturuyor.

Muhalefet, konunun niçin konuþmadan 7-8 ay sonra gündeme getirildiðini öne çýkarýyor.

Oysa asýl mesele dýþ kaynaklý ‘Erdoðan’ý devirme’ operasyonunun nasýl bir konsorsiyum þeklinde gerçekleþtiðini gözler önüne seriyor olmasý. Muhteva o kadar durumu aydýnlatýcý ki, zamanlama meselesi anlamýný yitiriyor gibi görünüyor.

Ama burada zamanlamayla ilgili sorulmasý gereken bir mesele var.

O da, ‘konuþmanýn niçin 7 ay sonra gündeme getirildiði’ deðil, ‘konuþmanýn niçin ABD seçimlerinden 3 ay önce gündeme getirildiði’dir.

Biden seçim sürecinde bu konuyu niçin mevzu yapmýþtýr ve konuþma tekrar niçin gündem olmuþtur?

Öncelikle bir baþkan adayý seçimlerde iþine yaramayacaðýný düþündüðü bir konuda niçin sözler sarfetsin?

Biden’ýn bu sözlerden bir siyasi fayda mülahaza ettiði açýk.

ABD’de Erdoðan’a karþý güç birliði eden Yahudi lobisi, Ermeni lobisi, FETÖ lobisi ve PKK lobisi var. Bunlarýn seçim matematiðine etkisi açýsýndan en önemlisi Yahudi lobisi. Hem sermaye, hem medya, hem de müesses nizam nezdinde bu etki bariz þekilde kendisini gösteriyor.

Biden’ýn ‘Erdoðan karþýtlýðý’na oynamasýnýn iç siyasette bir karþýlýðý var. Biden adeta rakibi Trump deðil Erdoðan’mýþ gibi pozisyon alýyor.

Siyasi faydanýn ikinci boyutu Demokratlarýn adayýnýn bu hamleyle ‘demokrat’ gibi görünme çabasý.

Normalde seçimlere baþka ülkeler üzerinden müdahale veya baþka ülkelerin seçimlerine müdahale açýk bir demokrasi ayýbýdýr. Nitekim Demokratlar’ýn Trump’la ilgili iki azil davasýndaki tezleri Rusya ve Ukrayna üzerinden seçimlere müdahale iddiasýydý.

Yani Demokratlar kendilerine karþý olunca seçimlere müdahaleyi demokrasi ayýbý, kendilerine yarayacaðý zaman demokratlýk göstergesi gibi algýlýyorlar.

Bu mantýkla bakýldýðýnda 7-8 ay önce söylenen ama belki de yeterli etki etmediði düþünülen bir konuþmanýn seçimlerden 3 ay önce tekrar ýsýtýlmasýnýn Biden açýsýndan böyle bir siyasi fayda hesabýna dayanýyor olmasý mümkündür.

Konuþmanýn Biden’ca demokratlýk göstergesi sanýlan diðer bir vurgusu bölgede bir PKK devleti kurulmasý temasýna dayanýyor.

Biden, Kuzey Irak ve Suriye’nin Kuzeyi üzerinden bir ‘terör devleti’ kartý sallýyor. Biden’ýn konuþmasýnýn bu çevreler üzerinden köpürtülmesi de manidardýr.

Özellikle FETÖ ve PKK Biden’ýn seçilmesi durumunda Türkiye’nin köþeye sýkýþacaðýný düþünüyor. Temennileri köprülerin tamamen atýlmasý, kýlýçlarýn çekilmesi, iliþkilerin asgari düzeyde bile devam etmemesi.

Bu yüzden seçimlere üç ay kala iliþkilere beton dökmeye çalýþýyorlar.

Trump’ýn kazanmasý ABD-Türkiye iliþkilerinin dengede gitmesi ve kirli oyunlarýn bozulmasý açýsýndan önemli. Biden’in seçilme ihtimalinin sadece Türkiye açýsýndan deðil bölge açýsýndan çok hayýrlý olmayacaðý görünüyor. Ama uluslararasý siyasette en kötü senaryolar bile günü geldiðinde ve reel zeminde baþka bir þekilde cereyan eder.

Hatýrlanýrsa Demokratlarýn iktidarýnda Cumhuriyetçilerin seçim kazanmasýný ve Trump’ýn seçilmesini en kötü senaryo gören yorumcular daha sonra Trump’ýn Türkiye’nin tek þansý olduðunu düþünmeye baþladýlar.

Biden’ýn iktidara gelmesi durumunda sürpriz þekilde deðiþeceðine dair olumlu bir gösterge elbette yok. Siyasetin dýþýndan gelip iktidar koltuðuna oturunca tavýrlarý deðiþenler olmuþtur, ama Biden 90’lý yýllarda siyasetçiyken de, Baþkan yardýmcýsýyken de, bugün adayken de ayný hasmane tavrýný sürdürüyor. Yani onun tavrý, politik kiþiliðiyle harmanlanmýþ durumda.

Yine de dünya konjonktürünün her geçen gün deðiþtiði bir ortamda ‘mutlak hasým-mutlak dost’ nitelemesi yapmak gerçekçi deðil.

Biden’in sözleri haklý olarak büyük bir tepkiyi hak etmektedir; Türkiye demokrasisine ve baðýmsýzlýðýna uygun þekilde haklý tepkisini sergileyerek ulusal onurunu koruyacaktýr. Ama ayný Türkiye karþýsýndaki ‘düþmanlar ordusu’na ve hasýmlar ittifakýna karþý kendi ulusal menfaatlerini gözetebilecek ve kurulan tuzaklarý bozabilecek stratejik akla da sahiptir.