CHP 37’inci Kurultayýný ‘iktidar’ sloganýyla gerçekleþtirdi. 2010’da yüzde 40 hedef koyarak koltuða oturan ama yüzde 25’i geçemeyen Kemal Kýlýçdaroðlu dokuz seçim kaybetmesine raðmen oturduðu koltuðu korumayý baþardý.
Bu kurultay üzerine söylenenlerden iki spot çýkarýlabilir:
Birincisi, CHP’nin yüzde 25’i geçme þansý CHP’li yorumculara göre bile mümkün görünmüyor.
Ýkincisi, CHP’nin tek baþýna iktidar olma þansý CHP yandaþlarýnýn bile imkân dâhilinde görmediði bir durum.
Bu iki somut siyasi gerçeði CHP destekçisi gazeteciler de ifade ediyorlar.
CHP’nin þimdilik tek baþýna iktidar þansý görünmediðini söyleyen bir Cumhuriyet Gazetesi yazarý AK Parti’nin ekonomi, iç ve dýþ politikada olumsuzluklar yaþadýðýný iddia etmesine raðmen CHP’nin oylarýnda milim kýpýrdama olmadýðýný belirtiyor.
Baþka bir yazar da CHP kongresinin ana temasý olan iktidar vurgusunu 2002’den bu yana kullanýldýðýný, 2010 kongresinde Kýlýçdaroðlu’nun “Baþbakan” sloganýyla karþýlandýðýný, 2018’deki kurultayda Kýlýçdaroðlu’nun arkasýnda “Ýlk seçimde iktidar” mesajýnýn yazýlý olduðunu ifade ediyor.
Ana muhalefet partisi pozisyonunda olan bir siyasi hareketin iktidar olmayý hayal olarak görmesi hazin bir durumdur. Daha hazin olan ise bu gerçeði bile bile ve her seferinde kaybede kaybede iktidar naralarý atmasýdýr.
Kýlýçdaroðlu bu yüzden ‘dostlarý’na güveniyor.
Oysa siyaset muðlak ve hayalet ‘dostlarla’ deðil ayný ülküye, deðerlere, hedeflere, siyasi perspektife sahip yoldaþlarla yürüyerek yapýlýr.
CHP Genel Baþkaný’nýn geçen seçimde yaptýklarý ittifaka atfen ‘siyasi müttefiklerimizle’ demek yerine ‘dost’ tabirini kullanmasý manidardýr.
Bunun iki anlamý var. Birincisi, ittifakýn resmi üyesi olmayan HDP ile yürütülen iliþkidir. Ýyi Parti sebebiyle CHP, HDP’nin varlýðýný görünür-görünmez þekilde yürütmeye çalýþýyor. HDP ise ‘dost iliþkisi’ yerine ‘ittifak iliþkisi’ni zorluyor.
Ýkincisi, ittifakýn diðer gizli bileþenleridir. FETÖ, HDP iliþkili veya sol tandanslý örgütler CHP’nin ‘dostlarý’ kategorisine giriyor.
Kýlýçdaroðlu ismini anamadýðý partileri veya örgütleri söyleyemediðinden ‘dostlarýmýz’ deyip geçiyor.
AK Parti ve MHP ise açýk ilkeler, hedefler ve siyasi vizyon temelinde bir yoldaþlýk yapýyor. Yol arkadaþlýðý birbirine yaren olmak, sýrt vermek, hemdem olmak, duygudaþ olmak demektir.
CHP kurultayýndaki temalar son derece jenerik ve baþlýk düzeyinde. Hiçbir meselenin nasýl ve ne þekilde olacaðýna dair bir somutluk, plan, proje, vizyon içermiyor.
Kýlýçdaroðlu, kendi siyasi geleneðinden gelen paydaþlarý ‘dost’ edinmekte zorlandýðý, parti içi demokrasi, temsil ve katýlýmý baþaramadýðý bir ortamda pragmatik dostluklara bel baðlýyor.
2018 Kurultayýnda ‘geldikleri gibi gidecekler’ diyen Kýlýçdaroðlu ne siyasi rakibini alt edebiliyor, ne de kendisi koltuðu býrakýp gidiyor.
Halk ile ve onun deðerleriyle dost olamayan bir anlayýþýn siyasette kalýcý baþarýlar elde etmesi mümkün deðildir.
AK Parti’ye karþý olan herkesin kendi deðirmenine su taþýmasýný istemek ve bunu dostlukla ifade etmek ilkesel bir siyasi iþbirliði zemini oluþturmayacaktýr.
Dediðim gibi HDP baþta olmak üzere birçok parti ‘dostluk’ yerine resmi ve ilkeli ‘müttefiklik’ iliþkisini zorlayacaktýr. Bu ise ancak bir muhalefet bloðu oluþturmaya yetecektir.