Duanýn etkisini inkar Allah'ýn kudretini inkardýr!

Baþkan Erdoðan,1994 yýlýnda Ýstanbul belediye baþkanlýðýna seçildiðinde þehir Kerbela’ya dönmüþtü. Sular haftada bir kaç saat akardý. Çöpler kaldýrýlmaz, sokaklar çamurdan geçilmezdi. Ulaþým kitlenmiþ, hava kirlenmiþti.

En önemli sorun þüphesiz susuzluktu.

ÝSKÝ’nin baþýna iþin ehli Veysel Eroðlu getirilmiþ, ayrýca uzmanlardan oluþan bir kurul her hafta þehrin su sorunu için neler yapýlabileceðini masaya yatýrýyordu. Çaðýn konuyla ilgili tüm bilimsel ve teknik imkanlarý ele alýnýyordu.

YAÐMUR DUASI

Yeni barajlar inþa ediyor, gereken fiziki çalýþmalarý yapýyordu ama dindar kiþiliði sebebiyle muhalif medyada sýk sýk 'yaðmur duasý' ile ilgili sorulara muhatap olan Erdoðan, ‘‘Ben her gün dua ediyorum. Çünkü barajlarýn dolmasý lazým’’,‘‘Niçin yaðmur duasýna çýkmayalým? Tabii çýkarýz.’’ diyordu.

Ve tabiatýyla muhalif medya alay edip duruyordu.

Sonra ne mi oldu? Mevla yaðmur verdi, barajlar doldu, Ýstanbul suya doydu.

O zaman sabýk baþkan Nureddin Sözen’e konu sorulunca, ‘‘Tanrý Refahlýlarý daha çok seviyor!’’ gibi bir laf etmiþti.

Oysa mesele Refahçýlarla ilgili deðildi. Mesele Müslümanlarýn Allaha karþý sorumluluklarýyla ilgiliydi.

A’raf suresi 96. Ayette Rabbimiz , : ‘Þehirler halký inansalar ve günahdan sakýnsalardý, elbette gökten ve yerden nice bereket kapýlarý açardýk.’buyuruyordu.

Ayný Sözen yýllar sonra kendi dönemindeki susuzluk için, ‘"Ýstanbul'u Tanrý susuz kýldýysa yerel yönetim ne yapabilirdi?" demiþti.(18 Aralýk 2018, güneþ.com)

Anlayana!

KAFAYI DUAYA TAKTILAR

Þimdi benzer bir çarpýtmayý tekrar görüyoruz. Kimsenin inanýp inanmadýðýyla ilgili deðiliz. Ýnanmayabilirler. Ama saygýsýzlýk etmeye haklarý yok.

Ýktidar korona salgýný konusunda tüm dünyaya örnek tedbirler alan ve bilimin tüm gereklerini yerine getirmede insaf sahibi herkesin takdirini kazanan bir performans sergiledi.

Ama baþkan Erdoðan ulusa sesleniþ konuþmasýný Allah’a olan inancýný hatýrlatarak dua ile bitirince o saygýsýzlar yapýlan tüm bilimsel çalýþma ve alýnan tedbirleri görmeyerek kafayý yine duaya taktýlar.

Evet, mümin kiþi gereken fiziki tedbirleri(fiili dua) aldýktan sonra, her þeyin yaratýcýsý kuvvet ve kudret sahibi olan Allah’a içtenlikle(kalbi dua)yönelip yalvarýr (kavli dua).

Baþkan Erdoðan da öyle yapmýþtýr.

NEFRET YÜZLERÝNE VURUR

Dinimizin temel kaynaklarý olan Kur’an ve Sünnet dua ile ilgili sayýsýz emir ve tavsiyelerle doludur.

Duanýn etkisini inkar edenler, dua edilen Allah’ýn gücüne de inanmayanlardýr.

Söylediðim gibi inanmamalarý kendi tercihleridir. Ama saygýsýzlýklarý inkârýn ötesinde bir þeydir.

Böyleleri için Rabbimiz Zümer Suresi 45. Ayette, ‘Ne zaman sadece Allah’ýn ismi zikredilse inanmayanlarýn kalplerindeki nefret yüzlerine vurur. (Allah’dan) baþkasý anýldýðýnda hemen sevinçten yüzlerinin parladýðý görülür.’

ÝYÝLÝK HAREKETÝNE DÖNÜÞEN DUA

Yazýyý Diyanet iþleri baþkanlarýndan Mehmet Görmez hocaya kulak vererek bitirelim:

“En kabule þayan dua nasýl bir duadýr biliyor musunuz? Fiili duadýr.

Bugünden itibaren dualarýmýzý büyük bir iyilik hareketine dönüþtürebiliriz. Nasýl dönüþtürebiliriz? Mesela bu zor zamanlardan geçerken bir ev ve dükkan sahibinin kirasýný ödeyemeyen kardeþine ikramý en büyük duadýr. Bir iþverenin bu zor zamanlarda iþe gelemeyen iþçisinin ücretini vermeye devam etmesi en büyük duadýr. Bir kimsenin alýþveriþini yapamayan zor durumdaki komþusuna yardýmcý olmasý en büyük duadýr.

Ýlahi rahmeti celb edecek, bela ve musibetleri def edecek en büyük dua, bu zor zamanlarda büyük bir iyilik hareketi baþlatmaktýr. (…) En büyük dua herkesin birbirine iyilik yapmasýdýr.”