Dünya Ýnsan Haklarý Günü!

Dün, dünya insan haklarý günüydü...

Birçok siyasetçi, gazeteci, akademisyen, önünü arkasýný araþtýrmadan..

"Ýnsan haklarý" kavramsallaþtýrmasýnýn neye tekabül ettiðini, hangi hukukun uzantýsý olduðunu düþünmeden özellikle "Filistin" üzerinden Ýsrail'i ve Batý'yý eleþtirdi sözde.

Sözde diyorum, çünkü...

Bu eleþtiriyi yaparken, "10 Aralýk Dünya Ýnsan Haklarý Günü"nün nasýl bir iktidar aparatý olduðunu...

Hatta bizzat "insan haklarý" kavramýnýn uluslararasý hukuk statüsü kazandýðý günden bu yana tarihin en büyük katliamlarýnýn yaþandýðýný kimse ya hatýrlamýyor ya da hatýrlamazdan geliyor.

Benim itirazým biraz daha baþka...

Ýnsan haklarý söylemi bizzat bir perde.

Bunun da ötesinde, bu hukuku tesis edenlerin, insaný, kategorik tanýmlamalara tabi tutarak "hak" kavramýný belirli bir bölgeye ve inanca mensup olanlar için kullanmalarýdýr.

Bu gerçekten daha ne kadar kaçacaðýz...

Homo Juridicus kitabýnda Alain Supiot ne diyor bakýn:

"Marcel Mauss'un yazdýðý gibi, 'bizim insan kiþisi anlayýþýmýz temelde hala bir Hýristiyan anlayýþýdýr.' Özellikle de, Ýnsan Haklarý Evrensel Bildirgesi ... tarafýndan ifade edilen insan onuru ilkesinin temelini oluþturur."

Yani, insan haklarý kavramlarý dogmaya dayanýyor.

Hukuk da dogma üzerine yükselir Batý'da.

Dolayýsýyla sýnýfsaldýr.

Bütün kurumlar için geçerlidir bu.

Onun için insan tanýmý da bu sýnýfsal çerçevede ele alýnmalý.

Batý dýþý toplumlarla geliþtirdikleri iliþkin de temelinde ayný anlayýþ vardýr.

Bu özellik sivil kuruluþlar için bile geçerlidir.

Bundan birkaç gün önce El Ahli hastanesinin bombalanmasýna iliþkin rapor hazýrlayan Ýnsan Haklarý Ýzleme Örgütü söz gelimi...

Bildiðiniz gibi, ABD baþkaný Biden, El Ahli Hastanesinin bombalanmasý konusunda Hamas'ý kastederek "Öteki taraf yapmýþ gibi duruyor" diyerek, Ýsrail'i temize çýkarmaya çalýþmýþtý.

Daha yenilerde bu sözünü tekrarladý Biden.

ABD Dýþiþleri Bakanlýðý Sözcüsü Mathew Miller da...

"Ýsrail Hükümeti, hastanenin Gazze'nin içinden gelen bir roketle vurulduðuna iliþkin ... çok sayýda kanýt yayýnladý." diyerek Ýsrail'in propagandasýný tekrarladý.

Sözcü'nün bahsettiði kanýtlarýn sahte olduðu ortaya çýkmýþtý.

Mathew Miller bir soru üzerine saldýrýya iliþkin uluslararasý soruþturma açýlmasý konusundaki fikri sorulduðundaysa "Þu anda bunun uygun olduðuna inanmýyorum" dedi.

Oysa Hamas, ilk günden itibaren tarafsýz bir araþtýrma yapýlmasýný istiyordu.

Ýþte, Ýnsan Haklarýný Ýzleme Örgütü ise, bütün bu geliþmeleri perdeleyen bir rapor hazýrladý.

ABD hükümetinin araþtýrmaya iliþkin karþý çýkýþlarý raporda yer almadý.

Yine Hamas'ýn araþtýrmaya evet demesine iliþkin açýklamayý yapmayý reddetti kuruluþ.

Ýnsan Haklarýný Ýzleme Örgütü, tam da iþgalcinin ve destekçilerinin istediðini yaptý böylece.

Hahamlar fetva verdi.

Bin Siyonist doktor hastaneler meþru hedef dedi...

Ama kuruluþ...

Olaðan þüphelinin (Filistinlilerin) suçunu(!) ispat etmek için rapor hazýrladý...

Raporda, bol bol delilsiz suçlamalar var.

Günün sonunda, hakký deðil gücü takdis için yazýlmýþ bu metinler, müesses nizamýn ajanlarý tarafýndan daha önce yüzlerce tekrar edildiði gibi yine hukuk oluþturmak için rafa kaldýrýlacak soðumaya býrakýlacak.

Sonra mý?

Gelecek sene ölmez de sað kalýrsak 10 Aralýk Dünya Ýnsan Haklarý Günü'nde, yine dünyanýn birçok yerinde emperyalist ülkeler katliamlarýný sürdürürken, "Ýnsan Haklarýný çiðneyen batý metaforu" üzerinden cümlelerin kurulduðunu göreceðiz.

Zira... bu tarz cümleler bizim konforumuzun teminatý.

Oysa, Batý, evet, kendi geleneðini sürdürüyor.

Katliamlar onun, insan tanýmýnýn ve hukuk anlayýþýnýn dayandýðý dogmasýnýn doðal sonucu.

Yani, insan haklarý dogmanýn çerçevelediði bir haktýr.