Türkiye ve B. Amerika Baþkanlarý Erdoðan ve Biden bugün hassas bir görüþme yapacaklar.. Kasým-2020'deki tartýþmalý seçimi kazandýðý anlaþýlan Joe Biden'ýn seçimlerdeki sloganýnýn, 'Amerika Geri Dönüyor/Döndü..' cümlesi olduðunu unutmamak lâzým.. Biden, þimdi o geçmiþin en zâlim güç gösterilerini sergilemeye çalýþýyor. Cismanî bakýmdan yaþlýlýðýn getirdiði zaaflarýna raðmen, o nihayet, USA Derin Devleti tarafýndan alýnan kararlara ve uygulamalara kanunîlik kazandýrmak için bir imza atmaktan ibaret bir mevkýde bulunuyor.
Biden'ýn karþýsýnda da, Türkiye Baþkaný Erdoðan.. O da bugünlerde, emperial dünyanýn medya organlarýnda 'Osmanlý'nýn Dönüþü' alt yazýlý karikatürlerle anlatýlýyor.
Nasýl mý?
Pehlivan yapýlý, fesli, beli kuþaklý bir Osmanlý Veziri'ne benzetilen çizgilerle anlatýlan Erdoðan, bir elinde bir bilgisayar cihazý.. Havada uçan küçük bir ÝHA veya SÝHA aracýný yönetiyor..
Bu karikatürü, hava savaþlarýnda, Türkiye'nin küçücük ve ucuz 'insansýz hava araçlarý' ÝHA ve SÝHA'larla; göklerde, 'pahalý ve güçlü savaþ uçaklarýný etkisiz hale getiren, yeni bir güç..' gibi makaleler takip ediyordu.
*
Baþkan Erdoðan, NATO Liderler Toplantýsý'na katýlmak üzere dün Brüksel'e giderken, Amerikan Baþkaný'yla yapýlacak müzakerelerde 'bir geri adým atma durumu'nun asla sözkonusu olamayacaðýna iþaret ediyordu. Bu söz, aslýnda, Amerikan Dýþbakaný Blinken'ýn 'Türkiye ile müttefikiz, ama, onun yaptýklarý müttefiklik iliþkilerine zarar veriyor' þeklindeki sözlerine bir cevap mahiyetindeydi.
Erdoðan'ýn sadece iç siyasette deðil, dýþ siyasette de, 'çetin ceviz' olduðu artýk anlaþýlmýþtýr. Hatýrlayalým, 2003'ün 1 Martý'nda yaþanan ve Amerika'nýn Irak'ý iþgal etmek için, askerlerini Türkiye üzerinden geçirmesine dair hükûmet tezkeresinin Türkiye Meclisi'nden reddediliþini hatýrlayalým. Sadece Amerika deðil, dünya diplomasi çevreleri de þaþýrmýþtý, o karardan.. O karar, Türkiye'nin dizginlerini Erdoðan'ýn ele aldýðýnýn ilk iþaretiydi . Nitekim, o kararýn hemen ardýndan, New York Times gazetesinin baþyazarý (þimdi, müteveffâ) William Safire'in Türkiye'yle ilgili olarak yazdýðý baþmakalenin muhtevasýný, 'Affet, ama asla unutma!' baþlýðý da yansýtýyordu.
Ve Amerikan diplomasi analizcileri, 'Türkiye Meclisi'ndeki o ince hesabý ancak Erdoðan gibi bir siyaset ustasýnýn yapabileceðini' ve 'faturanýn ona ödetilmesi gerektiðini yazmýþlardý.
*
Daha sonra, o dönemin Amerikan Baþkaný G. W. Bush ise, '1 Mart Tezkeresi'nin reddinin 'Amerika'nýn, Türkiye tarafýndan yarý yolda býrakýlmasý demek olduðunu' söylemiþ ve Erdoðan'la yaptýðý bir görüþmeden 'At pazarlýðý yapar gibi davranýyor..' diye yakýnmýþtý..
Sonra, Obama Dönemi geldi.. Ama, Erdoðan'ýn hele de sionist Ýsrail rejimi C. Baþkaný Shimon Peres' le Davos'taki tartýþmasýnda, meþhur 'One minute' çekmesi karþýsýnda hele de Amerikan sosyo-politik çevreleri ve onlarý yöneten sionist Yahudi kuruluþlarý þoke olmuþlar ve Erdoðan'ý frenlemeyi ve cezalandýrmayý kararlaþtýrmýþlardý.
Nitekim, Amerika- Türkiye ortak yapýmý olacak F-35 savaþ uçaklarýnýn parasýný Türkiye peþin ödediði halde, Amerika o uçaklarý vermediði gibi; satýþ iþlemi tamamlanýp Amerika'daki Türkiye makamlarýna teslim edilen 5 adet F-35 savaþ uçaðýnýn gönderilmesi engellenmiþ; Türkiye'nin hava sahasýný savunabilmesi için ihtiyacý olan Patriot füzeleri de verilmemiþti.. Bunun üzerine, 'NATO envanterinde olmayan silâhlarýn alýnamýyacaðý' gibi sert Amerikan ihtar ve tehditlerine raðmen; Erdoðan Türkiyesi, hava savunma sistemi için gerekli olan S-400 füzelerini Rusya'dan satýn almýþtý.
Ama, bütün geçmiþ darbeler gibi, Amerikan izni olmaksýzýn yapýlamayacak olan 15 Temmuz 2016'daki askerî darbe teþebbüsünün baþarýsýz oluþu da Amerika'yý hýþýmlandýrmýþtý. Bu yüzden, o darbeyi perde önünde yaptýran irade görünümündeki ve amma kendi güdümlerindeki F. Gülen ve adamlarýnýn Türkiye'ye iade edilmesine asla yaklaþmadý, Amerika.. Ayrýca, Irak ve Suriye'deki PKK terör örgütünü var gücüyle destekledi- destekliyor..
*
Obama'dan sonra ise, her tarafa olduðu gibi Erdoðan Türkiyesi'ne de direktifler vermeye kalkýþan Trump, istediði neticeyi elde edemiyeceðini anlayýnca daha yumuþak bir diplomasi takib etmek yolunu seçti. Bu durum, Trump'ýn karþýsýnda Demokrat aday olacaðý belirlenen Joe Biden'ýn dikkatinde kaçmamýþ ve Ocak-2020 ortasýnda bir Amerikan tv. kanalýnda açýkça, 'Erdoðan'ýn iktidardan düþürülmesi için, Türkiye içindeki bütün muhalif unsurlarla iþbirliði yapýlacaðýný' açýkça ifade etmiþti. Bugün Türkiye'deki muhalefet de bu çerçeveye göre þekilleniyor.
*
Bugün yapýlacak olan Erdoðan- Biden görüþmesinin diplomatik ve psikolojik temelleri böyle..
Kolay bir görüþme olmayacaðý açýktýr, ama, ne gibi zorluklarla karþýlaþýlacaðýnýn hesabýný yapmasý gereken, sadece Türkiye olmayacaktýr. Çünkü, Amerikan emperyalizmi, uluslararasý denge oyunlarýnda bir yanlýþ yaparsa, hattâ Rusya'dan da önce, Çin'in, Amerika'nýn dünya liderliði gücüne büyük darbe vuracaðýnýn korkusu içinde..
Türkiye ise, adýmlarýný dünyadaki bütün dengeleri gözeterek ve baðýmsýz bir siyaset izlemenin çok kararlý adýmlarýný atmakta olduðunu, Erdoðan Türkiyesi döneminde dünyaya çok güçlü þekilde göstermiþ bulunuyor..
Bu açýdan, bugünkü Erdoðan-Biden görüþmesi , inþaallah, hayýrlý sonuçlar verir.