Evvelki akþam, Tayyib Bey'in, bir Amerikan tv. kanalý PBS'e verdiði mülâkatý ve dün de BM. Genel Kurulu'ndaki konuþmasýný dikkatle dinlerken, hâfýzâm beni bir anda 59 sene öncelere, Aralýk-1963'de 'Türkiye ile Ortak Pazar Teþkilatý' arasýnda imzalanan ve 'Ankara Andlaþmasý'na götürdü. (O zaman, Ortak Pazar denilirdi; sonra 'Avrupa Ekonomik Topluluðu /AET' ve son merhalede de, 'Avrupa Birliði adýný almýþtý).
O andlaþmayý Türkiye adýna imzalayan, Baþbakan Ýsmet Ýnönü idi. Ve onun, o imza töreninde yaptýðý konuþmadaki asýl cümle, -özetle-: 'Ýmzaladýðýmýz bu andlaþma bir ekonomik iþbirliði andlaþmasý olmayýp, bizim Avrupa ile bütünleþmek yolundaki 200 yýllýk rüyamýzýn tahakkukunun önemli bir safhasýdýr..' þeklindeydi..
Evet, bizim nesillerimizin beynine, son 200 yýldýr histerik bir 'Avrupa aþký' zerk edilmeye çalýþýlmýþtý; 'cellâdýna âþýk idâm mahkûmlarý' gibi.. Avrupa ülkeleri, tamamen ayrý deðerler üzerinde bulunan toplumlar halinde olmamýzdan dolayý bizi ezmek, tarihten silmek ve coðrafyalarýmýzdan sürmek istiyorlardý; hele de Malazgirt'teki Sultan Alparslan'dan, Kudüs'deki Salâhaddin Eyyubî'den, Ýstanbul fâtihi Sultan 2. Mehmed ve Viyana kapýlarýna dayanan Muhteþem Süleyman'a kadar, ve onlarýn þahsýnda bütün Müslümanlardan intikamlarýný almak istercesine..
Kýsaca, Haçlý Dünyasý'nýn bunca düþmanlýðýna raðmen, hele de 1923 sonrasýnda dayatýlan 'resmî ideoloji' adýna, milletimize dayatýlan Avrupalýlaþmak, asrîleþmek, modern olmak gibi yaldýzlý yanýltmalarla, nesiller boyu, aþaðýlýk duygusunun pençesindeydik..
*
Þimdi ise, Türkiye Baþkaný olarak Erdoðan, 'Türkiye'nin Þangay Ýþbirliði Örgütü'ne katýlma niyeti olup olmadýðý' sorusuna cevap verirken, "Þunu çok açýk net söylemem lazým, biz dünyanýn parçasýyýz; ne Doðu'nun, ne Batý'nýn. (...) Avrupa Birliði, 52 yýldýr bizi hâlâ da üye yapmamýþtýr. (...) Bizim durumumuzda olan bir baþka ülke yok. (...) Biz de, ister-istemez farklý arayýþlar içerisine girme durumunda da olabiliriz. Avrupa Birliði 52 yýldýr bizi yanýna yaklaþtýrmayacak ve ondan sonra da 'Niçin þurayla görüþtü, niçin burayla görüþtü?' diyecek. Görüþürüm. (...) Biz Avrupa Birliði'ne hesap verecek deðiliz. (...)' diyor.
Bu þahsiyetli bir tutumdur; birileri, 'Eyvah, 200 yýllýk dýþ siyaset mihverinde bir sapma oluyor..' dese de..
Erdoðan, 'Kürdler' hakkýndaki bir soruya da, 'Bizim Kürd-Türk diye bir meselemiz yok; terörist olan ve olmayanlar meselemiz var.. (...)Benim partimin içerisinde Kürd yönetici arkadaþlarým var, Kürd milletvekili arkadaþlarým var. (...)Türkler de benim vatandaþým, Kürdler de benim vatandaþým, Arablar da benim vatandaþým" diyordu.
*
Türkiye-ABD iliþkilerine dair bir soruya ise Baþkan Erdoðan, "Ýdeal bir konumdadýr diyemem. (...) Meselâ bizim F-16 meselemiz var. Biz sizden , daha önce F-16 aldýðýmýza göre, bunun gerisinin gelmesi lâzým. Ama (...) Türkiye'ye hâlâ bir yaptýrým uygulama yoluna gitmek, (...) çok yanlýþ bir þey. (...) Ýstediðimiz neticeyi alamazsak ne yapacaðýz? (...) Bu durumda Türkiye'nin yapacaðý iþ de, baþýnýn çaresine bakmaktýr." diyordu, net þekilde..
*
Baþkan Erdoðan'ýn, Amerikan televizyonundaki ilginç sözlerinden birisi de, 'Liderler, girdikleri yoldan geri dönüþleri çok zor olan insanlardýr. Hiçbir lider attýðý adýmdan sonra, 'Ben yanlýþ yaptým' demez. Bunu görmek lâzým..' þeklindeydi. (Ki, Tayyib Bey, bu konuda bir istisna teþkil etmektedir. Çünkü, 'Yanýldýk, aldandýk, yanlýþ yaptýðýmýzý gördük..' diyebilen birisidir.)
VE... ERDOÐAN'IN BM GENEL KURUL KONUÞMASI..
Baþkan Erdoðan, dün de, BM. Genel Kurulu'nda yarým saatlik bir konuþmada, dünyanýn her yanýndaki meselelerin, hepimizin meselesi olduðunu, yine ayný netlikte ifade ediyordu:
*Dünya ekonomisinin sýkýntýlarýndan, terörle mücadeleye;
*Corona Salgýný konusunda dünya ülkeleriyle yardýmlaþmadan, Pakistan'daki büyük sel felaketine, Akdeniz'in bir sýðýnmacý mezarlýðýna dönüþmesi faciasýna,
*BM. Güvenlik Konseyi'nde '5 Daimî' ülkenin veto hakkýnýn dünyanýn iradesine karþý oluþundan,
*Pakistan- Hindistan ihtilaflarý ve Rusya- Ukrayna Savaþý'ndan onurlu bir çýkýþ yolu bulunmasý çabasýndan, savaþ içinde tahýl yolunun açýlmasý için yapýlan çalýþmalarýn netice vermesinden,
*Ermenistan- Azerbaycan gerilimlerinden ve Azerbaycan'ýn destekleneceðinden
*Filistin, Irak, Suriye, Yemen, Ýran meselelerinden;
*Müslüman Uygur Türkleri, Keþmir, Rohinga, Balkanlar, Suriye'ye dönmek isteyen sýðýnmacýlar için yerleþim yerleri kurulmasýna, Afrika ülkelerinin karþýlaþtýklarý temel problemlere;
*Kýbrýs'ta, iki ayrý toplum ve devlet olduðu gerçeðinden hareketle, Kýbrýs Türk Cumhuriyeti'nin tanýnmasý gerektiðine, Yunanistan'ýn Ege Denizi'ni sýðýnmacýlar için bir mezarlýða dönüþtürmesine,
*Ýslâm düþmanlýðýnýn, týpký, antisemitizm gibi insanlýk aleyhine suçlardan sayýlmasý gerektiðine kadar her konuda net mesajlar verdiðini de bir not olarak kaydedelim..
*
KRALÝÇE'YÝ NÝHAYET DEFNEDÝLÝRKEN..
'Müteveffiye' Ýngiliz Kraliçesi'nin cenaze törenleri, tâc'lar, semboller, ünvanlar, gelenekler zinciri içinden bugüne gelmiþ olan bin yýla yaklaþan bir saltanat rejiminin 70 yýllýk bir hükümraný açýsýndan bakýldýðýnda, þaþýrtýcý olmasa gerek..
Cenaze merasimine katýlacak bütün Devlet Baþkanlarýna, 'resmî uçaklarýyla gelmemeleri' þeklindeki düzenlemeye, Amerikan Baþkaný Biden için bir istisna yapýlmasý ve Londra'ya gelen bütün yabancý devlet adamlarý, merasim mahalline otobüslerle taþýnýrken; Biden için makam arabasýyla gitmesine bir istisna daha tanýnmasý, 'anglosakson' olmaya tanýnan ayrýcalýktan baþka nasýl izah edilebilir?
Önce, 'cenaze merasiminde bulunmak istediði'ni açýklamýþ olan Türkiye Baþkaný Erdoðan'ýn cenaze törenine gitmeyip, Türkiye'yi temsilen Dýþiþleri Bakaný Mevlûd Çavuþoðlu'nu göndermekle yetinmesi ve diplomaside her bir hareketin ne mânâya geldiðini dikkatlice deðerlendirmesi alkýþlamayý hak ediyor.
Ýlginç bir nokta da, þu ki, Ýngiliz Kraliyeti, bütün devlet baþkanlarýna eþit teþrifât /protokol kurallarýný uygularken, sýra, Amerikan Baþkaný'na gelince, 'anglosakson' olmanýn ayrýcalýðý, Kraliyet asaleti iddiasýnýn gerisine düþmüþ olup, 14'ncü sýrada oturtulmuþtur. Bunun ne mânâya geldiði tartýþýlýrken, eski Amerikan Baþkaný Trump'ýn, 'Ben Baþkan olsaydým, beni orada 14. sýrada oturtamazlardý..' diye, Biden'ý eleþtirmesi, komik olduðu kadar, düþündürücü de olsa gerek..