Erdoðan'ýn hamlesi: ABD ve Birleþik Krallýk'a raðmen Yunanistan'a güvenilir mi?

Savaþlar zinciri durmadan uzatýlmaktadýr.

Esas gaye malum olduðu üzere, "Paylaþým savaþýnda, kim, ne kadar kazanarak masaya oturacak?" sorusudur.

ABD, itibar kaybý yaþamaktadýr. Lakin halen küresel güç olma statüsü devam ediyor.

Peki, bu durum uzun sürer mi?

Pasifik'teki geliþmeler, hiç kuþkusuz belirleyici olacak!

O nedenle Ortadoðu, Akdeniz, Doðu Avrupa ve Afrika üzerinden mesajlar ve bilek güreþi hýzýný kesmiyor...

Yeni sisteme geçmeden, eski sistemin yarým kalanlarý ile hesaplaþmak, Türkiye için de ciddi iþaret vermektedir.

Anlaþýlan, Yunanistan üzerinden kýþkýrtmalarýn da ana mimarý ve mihmandarý ABD ve Birleþik Krallýk'týr...

"Baþkan Erdoðan'ýn Yunanistan ziyareti, acaba satranç hamlesi mi?" sorusu manidardýr.

Çünkü coðrafyada ve dünyada neler olup bittiðini en iyi gören ve deðerlendiren isimdir Erdoðan!

Türkiye Devletinin derin aklý devrede ve anlaþýlan bu süreci aklýselim yönetme eðiliminde.

Peki, Yunanistan kendi baþýna karar verecek iradeye sahip midir?

Devasa borç bataklýðýnda bulunan Atina yönetimine güvenilir mi?

Olaylara bakýlýrsa; Yunanistan da pek fazla savaþ ahvalini taþýmýyor, lakin ona savaþ dayatýlýyor...

Erdoðan, Yunanistan'a cesaret vermek ve bu dayatmaya karþý çýkmasý için kapýyý açtý!

Sanýrým bu ziyaretin asýl gayesi buydu!

Yunanistan toplumuna bakarsanýz; Türkiye karþýtý düþmanlýk körüklenmez ise, bu süreç doðal olarak ayyuka çýkmayacak. Radikal söylemler olmadýkça ve dýþ güçler kaþýmadýkça da Yunanistan toplumundan bize karþý hasmane tavýr görmeyeceðiz.

Ama ne yazýk ki, ABD ve Birleþik Krallýk yani Ýngiltere'nin ne yapmak istediklerine bakmak zorundayýz.

Oraya baktýðýmýzda ise, Akdeniz'de savaþ çýkarma eðilimi halen zinde gözüküyor.

Baþkan Erdoðan'ýn mesajlarýna bakýlýrsa, tercih sunduðunu görüyoruz;

"Barýþ isterseniz barýþ, savaþa yelken açarsanýz da, hazýrýz!" dedi...

Türkiye bunu yaparken, Çin versiyonunu takip etmektedir.

Kapýya dayatýlmak istenen savaþýn önünü almak, savaþmadan kazanmak!

Türkiye'nin dimdik kalmasý, yorulmamasý, ekonomik olarak zayýf düþmemesi ve büyük hesaplaþmaya romantik deðil de devlet aklýyla daha uzun vadeli hesaplarla hazýrlanmak ile cevap vermesi, elzem gözüküyor.

Bölgede "devlet kurma" hayali bir hayli zarar gören ABD, Türkiye'yi kendince "fabrika ayarlarýna" geri döndürme peþinde...

Ama ok yaydan bir kere çýktý!

Bu kalýcý milli çýkarlar ve medeniyetinin dayattýðý varoluþ durumu, Türkiye için sadece ileri gitmeyi emrediyor.

ABD-Çin karþýlaþmasýna kadar (þekli ve yöntemi tartýþýlýr), herkes masadan istediðini almak için yarýþa girmiþ durumda.

Akdeniz ýsýtýlýyor!

Erdoðan, Yunanistan'a verdiði mesaj ve cesaretle "durum kontrol altýna alýnýr mý ve bu dayatma sürecinin orta vadede önü kesilir mi?", iþte ondan pek emin deðilim!

Emin olduðum tek þey, "gövdesi zarar görmeden" büyük gerilim sürecinden ülkeyi kurtarmayý hedefleyen ve yeni küresel sistemde daha geniþ haklarla masaya oturmak isteyen bir Erdoðan var ve bu direniþi destekleyen Türkiye devlet aklý...