Tam cebhe hücumdalar.. Korkacaðýmýzý sanýyorlar..
Hani, bir savaþta, karþý tarafýn kumandaný, askerlerine, ‘Bütün toplarý ateþleyin!..’ diye emredince, karþý taraf korkmuþ. Halbuki, ‘bütün toplar’ dediði, sadece ‘2 top’tan ibaret imiþ..
Son günlerde ‘taife-i laicus’ da, ‘bütün toplar ateþlensin!.’ emri almýþ gibiler.. Fikri Durmuþ Saðlam isimli bir ‘militan laik’ kiþi, mâzide kaldýðýný zannettiðimiz ‘baþörtüsü’ tartýþmasýný yeniden baþlattý; Fransa’da üniversitelerde Müslüman kýzlara ‘baþörtüsü’nü yasaklamayý düþünen Macron’la ayný paralelde..
Ýstanbul BÞ. Belediye Baþkaný Ýmamoðlu da, ‘Noel Yortusu’ için, ‘Noel Bayramý kutlu olsun..’ mesajlarý yayýnladý. ‘Bugün bayram dedin, yortuymuþ meðer..’ mýsraýný hatýrladým.
‘Laiklik siperi’nin bekçisi bir ceride-i kerihe de, -kemalist bir tasarrufla-, 86 yýl kapalý tutulan Ayasofya Camii’nin, yeniden aslî þekline, ‘mâbed’e dönüþtürülmesini, Milâdî -2020 yýlýnýn ‘felaket ve gözyaþý’ döktüren hadiseleri arasýnda sýraladý.. Böylece kimlerin sözcülüðüne soyunduðunu da ortaya koydu..
Pekiy, bu saldýrý emirlerini veren kumandan kim?
Kendi taifesini ‘ahlâklýlar’; karþýtlarýný ise ‘ahlâksýzlar’ olarak niteleyen bir muhalefet lideri.. Mâlûm, ‘kemalist Kemal..’
Ýþbu Kemal bey de, karþýtlarýnýn nazarýndaki kendi yerini de idrak edebiliyor mu acaba?
‘Nil nehri halk için âb-ý hayat gibidir; harâmîler güruhu için ise, kan rengindedir.’
Mâlûm gazete, geçen yýlýn felaketler getirdiðinden yakýnmýþ ve ‘Umarýz, 2012 yýlý, uðurladýðýmýz 2020 gibi uðursuz geçmez’ þeklindeki üst baþlýktan sonra; ana baþlýðý, ‘2020 torbasýndan felaket ve gözyaþý çýktý’ þeklinde yazmýþtý. Ve alt baþlýkta ise, ‘2020’den geriye, hatýrlamak istemediðimiz bu olaylar kaldý’ deniliyordu.
Sözkonusu gazetenin birinci sahifesi bütünüyle geçen yýlýn ‘felâketlerinin hatýrlanmasý’na ayrýlmýþ ve Noel Baba’larýnýn ‘2020’nin torbasýndan çýkan felaket ve gözyaþlarý’, 12 ay için, ayrý ayrý belirlenmiþ, (Elazýð’da) Deprem; Van’da 42 kiþinin can verdiði Çýð felaketi; Korona Salgýný; ve, derken.. Temmuz-2020’nin felaketi ise, AYASOFYA AÇILDI diye duyurulmuþ; ‘Yýllarca müze olarak hizmet veren Ýstanbul’daki Ayasofya Camii, 86 yýl aradan sonra ibadete açýldý. Dünya tepki gösterdi.’ notuyla..
Bu durum, 1 Ocak günü Ayasofya’da kýldýðý Cuma Namazý’ndan çýkarken Tayyib Bey’e hatýrlatýlýnca ‘Ben Sözcü gazetesini okumuyorum. Kimse de lüzumsuz yere buna para verip almasýn.(…) Ayasofya, 2020 yýlýnýn âdetâ taç yýldýzýdýr’ dedi.
Proto Thema isimli yunan gazetesi ise, ‘Sözcü’nün ‘Ayasofya'nýn yeniden camiye dönüþtürülmesini ‘felâketler’ arasýnda gösterdiði’ni hatýrlatarak, Erdoðan'ýn sözlerini ‘kýþkýrtýcý’ olarak niteledi.
Bu iki gazetenin dayanýþmasý da ilginçti.
Sözcü’nün Mes’ûl Yönetmeni ise, dünkü açýklamasýnda, ‘Sosyal medya ve bazý sitelerde 'Sözcü, Ayasofya'nýn açýlmasýný felaket olarak gösterdi' yalanýný yaydýlar. Haberimizi çarpýtýp bizi hedef gösterdiler. Oysa amacýmýz Ayasofya'nýn ibadete açýlmasýný eleþtirmek deðil, yýla damga vuran bir olay olduðunu hatýrlatmaktý.
Editoryal hata olarak yorumlanan bu sunumda, Ayasofya'nýn açýlýþýna felaket demek gibi bir kasdýmýz yoktu.’ diyordu.
Ama, bu açýklama ne kadar inandýrýcýdýr?
Çünkü, ‘geçen yýla damga vuran önemli hadiseler’ deðil, ‘hatýrlamak istemediðiniz felaket ve gözyaþlarý’ hatýrlatýlýyordu.
Gerçi, bir açýdan yanlýþ da deðildi onun açýklamalarý.. Çünkü, Ayasofya’nýn açýlmasý, milyonlarýn sevinç gözyaþlarýyla ve ‘Allah’u Ekber’ sadâlarýyla karþýlanýyordu; bu durum, birileri için ise, ‘felâket’ idi.
Bu vesileyle Yunan Yüksek Mahkemesi’ üyeliðinden emekli bir hukukçu papaz olan Fotopulos’un sözlerini -özetle-hatýrlayalým:
‘Ayasofya’da üryan turistler gezerken rahatsýz olmayanlar, Türkiye Baþkaný Erdoðan’ýn Tanrý huzurunda diz çöküp Kur’an okumasýndan niye rahatsýz oluyorlar?’ demiþti, o günlerde..
Ýran yeni bir bekleyiþin ve bir tartýþmanýn içinde..
Bugün, Ýran’ýn meþhur generali Qaasým Suleymanî’nin, hem de Irak’da ve Amerikan bombardýman uçaklarýnýn saldýrýsý sonunda katlediliþinin birinci yýldönümü..
Bu saldýrýya karþý, Ýran’ýn yüksek dereceli tehditlerine raðmen ciddî bir karþýlýk verilemedi; elbette kolay da deðildi.
Ama, Trump, Baþkanlýk seçiminin aleyhine olan sonuçlarýný deðiþtirmek için son kozlarýný oynarken; nükleer silah taþýyan bombardýman uçaklarýný Ortadoðu’ya gönderdi ve Ýran Körfezi’ndeki uçak gemisini de bölgeden çekme kararý aldý.
Ýran C. Baþkaný Rûhanî, ‘Onlar Suleymanî’yi öldürmekle bizim elimizi kestiler; biz de onlarýn bu bölgeden ayaðýný kesiyoruz..’ diyordu, dün..
Ýranlý yetkililer, ‘Putin’i, Suriye’ye müdahale için, 2 saatlik bir görüþmede iknâ eden Suleymanî idi’ diye, onu iftiharla anýyorlar. Ama, HAMAS’ýn kurucularýndan Mahmûd ez’Zehhâr’ýn, ‘Suleymanî’nin kendilerine, bir keresinde 22 milyon dolarý valizler içinde getirdiðini’ söylediði videosu, bugünlerde, Ýran halký arasýnda, sadece Suleymanî için deðil, Ýran yönetimi için de ‘Biz burada periþan iken, Suriye’de, Yemen’de ve diðer yerlerde...’ diye sert eleþtirilere sebep oluyor. Bu da, ilginç bir nokta..