Sözde toplum mühendisliði yaparak ülkemizi kendi emelleri doðrultusunda þekillendirmek isteyen küresel çeteler, amaçlarýna ulaþmak için her yolu mubah görüyorlar. Toplumu en hassas olduðu noktalardan vurarak ifsat etmek isteyen þer odaklarý gün geçmiyor ki bir kutsala dil uzatmasýnlar.
Toplumu ifsat etmek isteyenler için doðal olarak aile; en çok saldýrýlan, üzerinde en çok oyunlar oynanan, daðýlmasý ve bozulmasý için planlar yapýlan kurumlarýn baþýnda geliyor.
Toplumu ifsat etmek ve istedikleri gibi bir komün oluþturmak isteyenler gün geçmiyor ki aileye saldýrmýþ olmasýnlar.
Toplumu bir arada tutan temel taþlardan olan aileye son saldýrý ise kendini "sanatçý" olarak niteleyen birisinden geldi. "Evlilik insan doðasýna aykýrýdýr." diyen Metin Akpýnar, belki komedi yaptýðýný sanýyordur ama bilmelidir ki bu konu þaka kaldýramayacak kadar ciddidir.
Metin Akpýnar ile ilgili, aile ve evlilik müessesi hakkýnda sarf ettiði bu söz karþýsýnda "cahillik" deyip geçmek belki de en doðrusu olacaktýr ancak konu "aile" olunca görmezden gelmek mümkün deðil.
Eðer aileye yapýlan saldýrýlar karþýsýnda üç maymunu oynayacaksak bu toplumu tanýmýyoruz demektir.
Býrakýn insanlarý hayvanlarda bile bir "aidiyet" duygusu varken insan hakkýnda böylesine bir cümle kurabilmenin tek bir amacý olabilir: Toplumu ifsat etmek, bozmak, yozlaþtýrmak ve küresel çetenin alçakça fikirlerini hayata geçirmek.
Daha önceleri de ifade etmiþtik; bir ülkeyi ve toplumu ayakta tutan, diri tutan ve geliþtiren üç öðe vardýr: Aile, Eðitim ve Kültür.
Sosyal açýdan da kültürel açýdan da toplumlarýn ve dahi insanlýðýn geliþmesinin her aþamasýnda yer alýr aile.
Peki, niçin aile üzerinde bu kadar oyunlar oynanýyor, aile niçin bu kadar yýpratýlmaya çalýþýlýyor?
Çünkü aile toplumun en temel taþý ve son kalesidir. Eðer aile düþerse, aile yok edilirse geriye hiçbir þey kalmaz. Ne ahlak ne inanç ne kültür... Hepsi hâk ile yeksan olur gider. "Ondan sonra adeta hayvanlar gibi oluruz." diyeceðiz ama onu da diyemiyoruz çünkü hayvanlarda bile bir ölçüde aile kavramý vardýr.
Evlilik insanýn doðasýna aykýrýdýr düþüncesi cinsel özgürlüðün kýsýtlanacaðý korkusuyla seküler dünya insanýnýn, kendince fantezi savunmasýndan öte bir þey deðildir. Ancak mezkûr örnekte olduðu þekliyle, muvazzaf kiþiler tarafýndan ifsat amaçlý dillendirilmesi ise toplumsal bir meseledir.
Aileye saldýranlarýn tek amacý yeni bir toplum inþa etmek olamaz. Çünkü aileyi yýktýðýnýzda, yýkýlan toplumun yerine koyabileceðiniz bir toplum da kalmaz ortada.
Eðer Metin Akpýnar'ý "akýllý" olarak niteleyecek olursak o zaman bütün bir insanlýðý "cahil" olarak addetmemiz gerekir. Çünkü "aile" kavramý sadece bugüne ait bir olgu deðil. Ýnsanlýðýn var oluþuyla ortaya çýkmýþ, dünya tarihi içinde var olmuþ bütün toplumlarýn baþ tacý ettiði bir müessesedir.
Sanýrým insanlýk tarihinde aile kavramý olmayan bir toplum ya da devlet gösterilemez. O zaman bütün insanlýða "cahil" diyemeyeceksek geriye tek bir seçenek kalýr, Metin Akpýnar "cahil."
Eðer Akpýnar "cahil" olmadýðýný iddia ediyorsa o zaman bu yaptýðý ancak ve ancak bir suikasttýr. Ýnsanlýðýn en temel birimine karþý yapýlmýþ bir saldýrý. Aileyi yok etmeye çalýþmak da ancak insanlýða karþý iþlenmiþ bir suç olarak görülmeli deðil midir?
Dini kültür, ahlak savrulmasýný engelleyebilecek en kýymetli yaþam biçimidir. Devlet ise bu yaþam biçimine sahip çýkma ve koruma noktasýnda en etkili birimdir.
Kýymetli bir hocamdan dinlemiþtim: "Bir çiftçi için toprak ne demekse, tarla ne ifade ediyorsa; insanlýk için de aile onu anlatýr. Aile topraðýmýz, bahçemizdir. Bahçemiz ne kadar güvenli ve saðlýklýysa o kadar insanca ve insanlýk için bir þey yapabiliriz demektir." diyordu.
O halde hep birlikte tarlamýzý zehirlemeye çalýþan; haþeratý, börtü böceði temizlemeliyiz!
Eðer aileyi kaybedecek olursak savunacak hiçbir þeyimiz kalmayacaktýr.