Fatih Altaylý o sýcaklýðý arýyor

90'lý yýllarda oturduðu generallerin kucaðýndan Müslümanlara söverdi. E tabi o yýllarda onun gibiler için general kucaðýndan daha güvenli bir yer mi vardý? Zamanýn kudretli generallerin aðýzlarýndan çýkar her þey 'devlet kararý'ydý. Gaz çýkarsalar, kucaklarýndaki gazeteciler manþetten haberini verirlerdi.

Bugünkü yazýmýn öznesi olan Fatih Altaylý general kucaðýnda þýmardýkça þýmarmýþtý. 28 Þubat darbe döneminde program yaptýðý radyoda ve köþe yazdýðý gazetede hem sövüyor hem tehditler savuruyordu. Nasýl olsa kucaðýna oturduðu generaller onu korurdu. Nitekim bu 'muhallebi çocuðunu' her türlü tehlikeden korudular. Altaylý, özel güvenlikli bölgesinde sahipleri adýna salya sümük baðýrdý durdu. Hiçbir zaman Müslümanlarla yüz yüze gelmeye cesaret edemedi.

Yeni Türkiye'de bahsedilmemesi gereken öznelerden biri olmasý gerekirken maalesef yine gündemimizde. "Sinek küçük ama mide bulandýrýr" sözü boþuna söylenmemiþ; Výzýltýsý da kulak týrmalýyor!

Bugünlerde, terör devleti Ýsrail'e karþý direnen Filistinlilere destek için yürüyüþler yapanlara hýrlýyor. Þimdilerde kucaðýna oturduðu generaller yok ama devletin yanýna verdiði koruma polisine güvenip kurdukça kuduruyor.

Malumunuz bu türler korkak olur.

1 Ocak'ta Ýstanbul'da yapýlan "Þehitlere rahmet Filistin'e destek yürüyüþü" sonrasý evine giderken bir Müslüman'a, istihbarat aparatý ýrkçý bir öznenin tesirinden kalan üniversiteli bir genç saldýrdý. Saldýrý sonrasý Altaylý X'deki hesabýndan "Eline saðlýk" diye mesaj attý.

Delikanlýlýðý da öznesiz cümle atmak kadar. Tabiî ki kime "Eline saðlýk" dediði belliydi. Toplumda oluþan infial sebebiyle Cumhuriyet Savcýlýðý soruþturma baþlatýnca mesajý sildi. Ne de olsa artýk general kucaðýnýn sýcaklýðý yoktu. Sýcaklýðýnýn yerini dört duvarýn soðukluðu alabilirdi!

"Benim" diyen dansözün gösteremeyeceði kývraklýðý gösterip "Eline saðlýk" mesajýyla sosyal deney yaptýðýný söyledi; Nasýl olsa inanacak hazýr kitle var!

Altaylý'nýn zina yaptýðý kadýný, devletin yanýna verdiði koruma polisiyle kýrýk golf sopasýyla nasýl dövdüðü de konuþulur oldu. FETÖ'nün yargýdaki unsurlarýnýn onu nasýl koruduðu da...

Bu 28 Þubat artýðý gündemimizi fazlasýyla meþgul ediyor. Zamanýnda 28 Þubat davasý tam mânâsýyla görülüp, sadece askeri unsurlarý deðil medya unsurlarý da yargýlansaydý gereksiz enerji israfýndan kurtulacaktýk. O gün yapýlmadý tamam ama þimdi niye yapýlmasýn!