Suudi Arabistan'da çýkan rezalet üzerine iyi düþünmek lazým. Ellerine yüzlerine bulaþtýrmýþ olsalar da olayý sadece bir beceriksizlik örneði olarak göremeyiz.
Herkesin en baþýndan beri sorduðu soru þuydu; bu maç neden Suudi Arabistan'da oynanýyor?
Türkiye Futbol Federasyonu Baþkaný da Fenerbahçe ve Galatasaray kulüplerinin baþkanlarý da aslýna bakarsanýz mantýklý bir karar vermiþler. Maçý, hem federasyona hem de müsabýk takýmlara para getirecek bir yerde oynama kararý almýþlar.
Ev sahibi taraf da bu iþi imajlarýný düzeltmek için kullanýyor. Yani alan memnun satan memnun. Nitekim önümüzdeki ay da Barcelona ve Real Madrid ayný sahada oynayacak.
Gel gör taraftarlar alýnan bu karardan çok da memnun deðildi. Bu hoþnutsuzluðu gidermek için son dakika hamlesi olarak protokolde olmayan yeni taleplerle gittiler, sahaya Atatürk posterli formalar ve "Yurtta Sulh Cihanda Sulh" yazýlý pankartlarla çýkmak istediler. Muhatap taraf son dakika gelen bu talepleri kabul etmeyince de beceriksizliklerini örtmek için bir tiyatro çevirdiler. Belli ki çok da mantýklý göründü bu kendilerine.
Bir süredir bile isteye yükseltilen Arap nefreti de etkili oldu bu acemi tezgâhýn kurulmasýnda. "Atatürkümüzü milyon dolarlara satmadýk" pozu keserek döndüler memlekete.
Böyle kalsa iyi. Derdik ki, "Taraftar baskýsýný yönetemediler, kaleye girmiþ topu çýkarmak da mümkün olmadýðýndan faullü hareketlerle kendilerini kurtarmaya çalýþtýlar."
Daha neyin ne olduðu tam anlaþýlmamýþken sosyal medyada, "Suudi Arabistan, Ýstiklal Marþý'nýn okutulmasýna, Türk bayraðý açýlmasýna izin vermedi" diye bir vaveyla kopartýldý.
Ýþlin aslý anlaþýlana kadar sosyal medya çýðýrýndan çýktý.
Arap düþmanlýðý kesmedi, iþi "Arap'ýn dini" noktasýna getirenler bile oldu. Açýlan konuþma odalarýnda nefret kusanlar, sosyal medya mecralarýnda Atatürk'ü müdafaa edeceðim diye her tülü nefret söylemini fütursuzca kullananlar gýrla gitti.
O gece âdeta halk galeyana gelip sokaða fýrlasýn diye bir rüzgâr estirildi.
Bu kendiliðinden olmayýnca Ýstanbul Belediye Baþkaný bir taraftan, CHP'nin emanetçi Genel Baþkaný öte yandan sokak çaðrýsý yaptý. Parsayý toplamak namýna bir gayretle yalan ve iftiradan çekinmediler.
Rezaletin müsebbipleri ise konuþmamayý tercih etti. Ýþin aslýný açýklayamadýklarý için sustular. Susarak ortamýn daha da gerilmesini saðladýlar. Dahasý baþta Özgür Özel olmak üzere bu kirli kumpasý Cumhurbaþkaný Erdoðan'a yýkmaya çalýþtýlar. Güya maçýn Suudi Arabistan'da oynanmasýný Cumhurbaþkaný istemiþ. Buna takýmlarý ve TFF'yi zorlamýþ.
Cumhurbaþkaný'nýn, kararý TFF baþkanýndan duyduðu, kulüp baþkanlarýnýn bu iþe ne dediðini sorduðu, onlarýn da istediðini öðrenince iyi o zaman dediði ortaya çýktýðý halde yalaný huy edinmiþ olan bazý tipler yalana devam ettiler.
Ýnsan sormadan edemiyor; bu ve benzeri olaylarýn muhalefete hiçbir þey kazandýrmadýðý ortadayken neden böyle dolaplar çeviriyorlar?
Atatürk'ün arkasýna saklanarak, Atatürk'ü sömürerek seçim kazanýlsa 100 yýldýr hep CHP'nin iktidar olmasý gerekmez miydi?
Atatürkçülük kisvesi altýnda bu ülkede belli kesimlere zulmedildi. Ve bu yüzden toplumun bir kesimi yok yere Atatürk'e mesafeli hale geldi.
Baþka ihtimal; Arap düþmanlýðý ve laikçi hassasiyetler üzerinden sokaðý hareketlendirmek için mi bu kirli oyun oynandý?
Bunun da kendilerine bir faydasýnýn olmadýðýný geçmiþ örneklerden öðrenmiþ olmalarý lazým. Neler yaþadýk, bir düþünün!
Peki neden halk için siyaset yapacaklarýna devamlý olarak yalan ve iftira ile bozgunculuk yapýyorlar.
Kendi beceriksizliklerini, acziyetlerini gizlemek dýþýnda mantýklý bir cevabý yok bu sorunun.
Seçim yaklaþýyor, Kemal Kýlýçdaroðlu da yok artýk. Kazanmamalarýna mazeret olacak hiçbir sebep kalmadý. Ama durum pek de iyi gözükmüyor. O halde ne yapmak lazým, kendi kitlelerinin biriken öfkesini Araplara ve onlar üzerinden de hükümete yöneltmek.
CHP'liler artýk kendi seçmenlerinin öfkesinden korkar hale geldiler. O yüzden de çýkarmayacaklarý rezalet yok.