FETÖ ele baþý Gülen'in ölümünden sonra bir kesim þunu sordu? "12 yýl önce ölseydi nasýl olurdu?"
Soruyu soranlar cevabý da þöyle verdi: "12 yýl önce ölseydi, bugün hükümettekiler taziye sýrasýna girerdi." Arada "milli yas ilan edilirdi" diyenler de oldu. Muratlarý, bu yapýnýn AK Parti sayesinde devlete hakim olduðunu vurgulamak ve böylece Cumhurbaþkaný Erdoðan'ý suçlamak ve eski katý laikçi pratikleri içeren din devlet iliþkisinin "tek normal" olduðuna iþaret etmek.
Oysa FETÖ'yü var eden iklim tam da buydu.
Bu konularý konuþmak için çok geç kaldýk.
Cemaat tipi dini yapýlarda kiþilerin siyasi tercihlerinde yönlendirilebilmesi devletin ve siyasetin iþine geldi, çünkü bir numarayla konuþunca iþin çözülüyor olmasý konforluydu. Bu kesim çevrede-taþrada olduðu müddetçe sorun da yoktu. Devletin yönetim kadrolarýnda, karar verici pozisyonlarda bulunmalarýndan ise hep ürküldü. Modern Türkiye'nin merkezinde dini görünürlüðe yer yoktu. Kurtuluþ Savaþý'ný ayaðý çarýklýlarla kazanýp sonra Ankara'ya toplanan kadronun smokinlilerden oluþmasý bizim kadim travmalarýmýzý kökeni.
Mareþal Fevzi Çakmak'ýn tasfiyesinden beri orduyu dindarlardan korumaya çalýþan ve giderek Kemalizm'i ordunun dini haline getiren bir yaklaþým hakim kýlýndý.
Ýlk düðme yanlýþ iliklenince devamý da öyle geliyor. Bu ilk yanlýþ, þeffaflýðýn kaybedilmesine yol açtý. 200 yýllýk modernleþme serencamýmýz da devletin toplumu zaptü-rap altýna almasý þeklinde yaþandýðý için yanlýþlar zamanla katmerleþti.
Dört yanlýþýn bir doðruyu deðil bir yanlýþýn çok doðruyu götürdüðü bir sistem... Þeffaflýk ortadan kalkýnca yanlýþlar kartopu gibi çoðalýyor. Devlet dediðiniz yapý tüm organlarýyla sýzýlmak ve ele geçirilmek istenen bir þeye dönüþüyor.
Bunlarý FETÖ denen yapýnýn yaptýklarýna mazeret için yazmadýðým ortada ama bugün kendi dýþlayýcý ideolojilerinin yol açtýðý hatalar silsilesinin ülkeye ödettiði maliyeti görmeyip faturayý hala AK Parti'ye ve "dindar bilinç" parantezine aldýklarý Ýslam'a kesmeye çalýþanlar var. Üstelik tüm bu yaþananlarý kendilerinin haklýlýðýna yoruyorlar.
Oysa 15 Temmuz darbe bildirisi metni bile tek baþýna Kemalizm ve Gülenizm arasýnda kurulan ebelik iliþkisinin özeti mahiyetindeydi. Türkiye'de kim darbe yaparsa yapsýn, -ABD ister 15 Temmuz'da olduðu gibi FETÖ'yü ve kullansýn isterse baþkalarýna "Bizim çocuklar" desin- meþruiyet kaynaðý Kemalizm oldu.
Gelelim bugüne; Fetullah Gülen öldü; FETÖ bitti mi? Bundan sonra ne olacak?
Ortada kocaman bir sosyolojik enkaz var. Bu enkaz nasýl kaldýrýlacak? Kaldýrýlabilecek mi?
Gülen'in ölmüþ olmasýnýn hýzlandýracaðý süreçler olacaktýr. Zaten bir süredir açýða çýkan iç kavganýn sertleþeceðini ve örgütün parçalanacaðýný söyleyenler var. Muhtemeldir.
Bir örgüt için insan ve para kaynaðýnýn kesilmesi en büyük kayýp. FETÖ insan kaynaðýný zaten kaybetti. Artýk Türkiye'de hiçbir surette faaliyet yürütemez. Adam devþiremez.
Eskisi gibi bir para akýþý da yok. Vaktiyle toplanan "himmetler", alýnan haraçlarla ya paradan para kazanýyorlar ya da yurt dýþýndaki faal þirketleri üzerinden elde ettikleri gelirlerle darbeden sonra yurt dýþýna kaçanlarý destekliyorlar. Bunun da sürdürülebilirliði tartýþmalý. Zira tartýþmanýn büyüðü de parayý yönetenlerle ilgili. Dolayýsýyla iþin doðal sürecinde zaten örgütün kendini geleceðe taþýmasý sýkýntýlý.
Ayrýca FETÖ'nün en önemli numarasý istihbari bir örgüt olmasýydý. Bulunduðu her yerde deþifre oldu. Yani bu özelliðini kaybetti. Artýk kullanýlamaz hale geldirseniz sizi kim ne yapsýn? FETÖ bu açýdan da kendini geleceðe taþýyamayacaktýr.
Ancak þunu da unutmamak gerekir; örgütün üyeleri, Gülen'i "asrýn müceddidi" gören kesin inançlýlar. Bunlarýn nasýl hareket edeceðini kestirmek kolay deðil.