Hazine ve Maliye Bakaný Nureddin Nebati'nin, memleketi Þanlýurfa'da yer sofrasýna oturduðu görüntüler, bir zihniyetin açýða çýkmasý bakýmýndan tam bir turnusol kaðýdý oldu. Enver Aysever'in o yer sofrasý hakkýnda söyledikleri çok önemli... Kendini 'sosyalist' diye tanýmlar Enver Aysever... Hatta bu ideolojik ayrýmý nedeniyle CHP yönetimiyle bile ters düþüp adýný milletvekili aday listesinden sildirmiþtir... Þimdi o ayný Enver Aysever'in içinden bir Faþist hortladý... Nurettin Nebati'nin oturduðu yer sofrasýný kastederek; siyah çoraplarý var, o çoraplarýn kokusu burnuma geliyor. Zaten o masaya oturup da o yemeði yemem..." dedi.
**
Aslýnda söze bunun bir þov olduðunu ima ederek baþlamýþtý. Keþke eleþtirisini orada tutsaydý. O zaman ona verecek cevabý bilirdik... Çünkü Urfa'nýn fahri hemþehrisi bir kardeþi olarak derdim ki kendisine, "...Urfa'da yemek yer sofrasýnda yenir..." Yani bunun þovla falan alakasý yok. Bu kültürel bir mesele... Bakýn bundan birkaç yýl evvel, birkaç gazeteci Urfa'da bir yemeðe davetliydik. Biz Ertuðrul Özkök ile çöktük yer sofrasýna... Kebaplar, çiðköfteler, bostana salatalarýyla doyurduk karnýmýzý... "Ben oturmam yere" diyen Fatih Altaylý aç kaldý...
Bakan þov falan yapmýyor yani. Þartlar böyle... Fakat asýl dert baþka... Bakýn Enver Aysever'in "seçmene sevimli görünmek için þov yapýyorlar" temalý çýkýþý birkaç cümle sonra bir lapsus etkisiyle asýl zeminine oturdu. Etrafýndan dolaþýrken, aðzýndan aslýnda beyninin içini kemiren o laflar çýkýverdi... Bugün Enver Aysever'in, buram buram ayrýmcýlýk ve nefret kokan o laflarýn altýna imza attýðý için ne kadar piþman olduðundan hiç þüphem yok... Ýyi de o laflar bugün söylenmese bir gün elbet söylenecekti. Özür de dilese, 'kastýmý aþtým' da dese fark etmez. Burada karþý karþýya olduðumuz þey o laflarýn sözlerin ifade edilmiþ olmasý deðil ki!.. Bir zihniyetten söz ediyoruz burada... Bugüne kadar hiç söylememiþ olsa da Enver Aysever, belli ki kendini baþka bir sýnýfa ait görüyor... Ve kaygýlanýyor... Kaygýnýn ne olduðunu da baþlýða yazdým... 'Garibanizm Ýhtilali ve 'Beyaz Türklerin Tasfiye Korkusu'... Bu havalý taným bana ait deðil...
Durmuþ Yýlmaz'ýn Merkez Bankasý Baþkaný olduðu günlerde evinin önündeki ayakkabýlara bakýp böyle yazmýþtý Ertuðrul Özkök; "... Acaba köylerden ve varoþlardan gelen bir 'garibanizm ihtilali mi' yaþýyoruz. Acaba bu ihtilal 'Beyaz Türklerin tasfiyesi sürecini mi baþlattý?' Acaba 'Beyaz Türkler' tasfiye edilince bu ülke daha mý güzel olacak? (Beyaz Türklerin tasfiye süreci 21 Nisan 2006) Ertuðrul Özkök bu yazý için 5 sene sonra Durmuþ Yýlmaz'dan özür diledi. Özeleþtiri yaptý... "Ben ne gereksiz iþler yapmýþým" dedi... Söz geri alýndý fakat Enver Aysever'de gördük ki, zihniyet duruyor...
**
Ben; ne böyle düþünüyor diye Enver Aysever'e kýzarým ne de ona hak verenlere. Sadece bir detaya dikkat çekmek için bu konuyu taþýdým bu köþeye... Aralarýnda; Saadet, Gelecek, Deva gibi, liderlerinin ve kadrolarýnýn hassasiyetlerini bildiðimiz siyasi partiler ve o partilere oy verecek olan seçmen... Lütfen dikkat... Ýttifak ettikleriniz sizin için iþte böyle düþünüyor... Ve böyle düþünmeye devam edecekler... Bugün Erdoðan karþýtlýðýnda birleþmiþ olabilirsiniz ama onlar için sonsuza kadar, Beyaz Türkleri tasfiye etmek için ihtilal yapan, kokuþmuþ siyah çoraplýlarsýnýz... Ve hep öyle kalacaksýnýz...