“Gel bakalým Muharrem”in intikamý…

Muharrem Ýnce dün Kemal Kýlýçdaroðlu'nu uðurlarken öyle dedi; "hoþ geldiniz, güle güle..."

1 saat süren görüþmenin özeti böyleydi.

Ýnce, "gel bakalým Muharrem"in intikamýný alýrken, adaylýktan çekilmesi için sövgü ve tehditlerle yapýlan baskýlara da boyun eðmedi.

Görüþmenin çerçevesini Ýnce þu sözleri ile çizdi:

"Ýttifaklar menfaat ittifaklarý olmamalýdýr. Ýlke ittifaklarý olmalýdýr. Bizim ilkelerimiz çok nettir. Biz Atatürk'ü tartýþtýrmayýz. Teröre karþý mesafeliyiz. PKK'sýna, ÝÞÝD'ine, FETÖ'süne, Hizbullah'ýna..."

Ýnce, Kýlýçdaroðlu'nun yüzüne diyor ki;

Sizin ittifakýnýz menfaat ittifakýdýr. Koalisyon dönemlerindekinden daha beter pazarlýklar içerisindesiniz. Belediye baþkanlarýna bile Cumhurbaþkanlýðý yardýmcýlýðý vaat ettiniz. Atatürk'e hakaret edenleri milletvekili yapýyor, Atatürk'e söven HDP'lilerle iþ tutuyorsunuz. HDP ile terör örgütü PKK arasýndaki organik baðý örtmeye çabalýyorsunuz. PKK terörünü bir gün bile kýnamadýðýnýz gibi, daðdaki PKK'lýlara methiyeler düzen HDP'ye kapalý kapýlar arkasýnda özerklik vaadinde bulunuyorsunuz. Hele FETÖ'cüleri affedip, özür dileyip, devlet kadrolarýna yeniden almaya çalýþmanýzý asla kabul edemeyiz...

Ýlginçtir, görüþme sonrasýnda muhalefetin trollerine, Kýlýçdaroðlu hempalarýna bakýyoruz, hala Ýnce'den medet umuyorlar. Ýnce'nin adaylýktan çekil baskýlarýn raðmen yoluna devam etme kararlýlýðý, onlarý öylesine periþan etti ki, tam bir yenilmiþlik içine girdiler. Hala Ýnce'ye daha fazla tavizler verilmesini, ya da baþka yollarla ikna edilmesini istiyorlar.

Ýnce, kendisine sorulan, "adaylýktan çekilecek misiniz" sorusuna, "Hayýr öyle bir þey demedim. Biz döne döne Köroðlu gibi savaþýyoruz. PKK'lýlar, kaçak FETÖ'cüler ateþ ediyor bize saðdan soldan. Biz de Köroðlu gibi döne döne vuruþmaya devam edeceðiz" dedi.

Bunlarý dedikten sonra Ýnce'nin adaylýktan çekilmesi siyasî intihardan baþka bir þey olmaz,

Akþener vakasý gibi Ýnce vakasý da gösterdi ki, "helâlleþmeden" bahseden Kýlýçdaroðlu ve avenesi, bütün dinozorlar, vesayetin bütün adamlarý, 5. Kolun þirret elemanlarý, etki ajanlarý kudurmuþ vaziyetteler.

Kafayý yemiþ gibiler. Ýnce'ye "biz Atatürk'ün çocuklarýyýz, sen deðilsin" bile diyorlar.

Demokrasi, seçim, hukukun üstünlüðü kavramlarýnýn onlar için zýrvadan ibaret olduðu gün gibi açýða çýktý.

Akþener'e, Ýnce'ye; gazete köþelerinden, ekranlardan, þöhretlerden, sanatçýlardan çemkiren çemkirene. Öyle küfürler, öyle tehditler savruluyor ki, bu organize ahlâksýzlýðýn ikiyüzlülüðü ancak bu kadar ortaya dökülür.

Tablo öylesine netleþiyor ki...

Bir tarafta Cumhur Ýttifaký var. Orada bir onurlu duruþ, bir üslup, bir seviye, bir anlayýþ beraberliði, gönül birlikteliði, var.

Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn koþturmasýna, gayretlerine, çalýþmalarýna, hükümetin gece gündüz demeden çalýþmasýna bakýnýz. Sadece eser ve hizmet siyaseti var. Millete güven, istikrar için teminat var.

Muhalefet ittifakýnda ne var?

Kandýrmaca, dayatma var. Þeref ve namusu beþ paralýk etmek var. Kýlýçdaroðlu," Genel Baþkanlar aday olmamalý. Benim namusum ve þerefim bu kadar ucuz mu?" demedi mi?

Akþener'i tuzaða düþürüp dayatma yapmadý mý? Masadan kaçýrtýp sonra da küfür ve hakaretlerle masaya yeniden döndürmediler mi? Muhalefet ittifakýnda ne var?

Birbirlerine güven vermiyorlar. Çirkin, onur kýrýcý pazarlýklarla menfaat ittifaký yaptýklarý herkesin dilinde.

Devlet ve millet düþmanlarýna dayandýklarýný söylemekten çekinmiyorlar.

7 tane Cumhurbaþkaný yardýmcýsý olur mu?

Ýstanbul ve Ankara'nýn belediye baþkanlarý, ibrik gibi adayýn yanýnda boy gösterir mi?