Muhalefet meydanı Çıfıt çarşısı gibi…

Kılıçdaroğlu'na oy vermeyi düşünenler acaba şu endişeleri taşıyor mudur?

Adaylık süreci

Kılıçdaroğlu'nun adaylığı; seviyeli, onurlu, gönüllü bir mecrada tabii bir seyirle yürümedi. Önce "aday partili olmayacak" dendi. "Genel başkanlar asla olamaz, şerefiyle nasıl yemin edecek" dendi.

Yani Kılıçdaroğlu hiç işaret edilmedi. Sonra Akşener, "seçim kazanacak aday" çıkışı ile Kılıçdaroğlu'na tavır koydu. Ekrem İmamoğlu'nu, Mansur Yavaş'ı telaffuz etti. Onlar da, bu ak bayram zannetti. Adamların yürüyüşü değişti. Bu iki belediye başkanı için büyük bir propaganda makinesi devreye girdi. Kılıçdaroğlu rahatsız oldu. İş inada bindi. Akşener İmamoğlu ile sarmaş dolaş oldu. Kılıçdaroğlu sokaklara "geliyorum" diye afişler astırdı.

Nihayet Kılıçdaroğlu, son masa toplantısında diğer genel başkanlara adaylığını söyletince, Akşener masadan kalktı. 48 saat boyunca Akşener'e ne hakaretler ne küfürler...

Demokrasi maskesi düştü, faşist, ceberut CHP hortladı.

Sonrası artık rezalet, Akşener masaya acıklı bir film sahnesindeki gibi süklüm püklüm büklüm döndü. Kesin seçim kazanırlar denilen Yavaş ve İmamoğlu, anında, gelmez ayın son perşembesi için Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı elma şekeri kazandılar...

İşin iyice cılkı çıkmışken, bir de Saadet Partisi tiyatrosu sahneye kondu.

Saadet Partisi tezgâhı

Kılıçdaroğlu isminin açıklanması, Saadet Partisi'nden yapılsın diye planlanmıştı. Hem de Kandil akşamına denk getirilerek.

Ben dinlerken utandım, Karamollaoğlu şöyle diyordu:

"Bugün Berat Kandili'ni idrak ediyoruz. Ramazan'a çok kısa zaman kaldı. Allah'tan, aldığımız kararları başarıyla neticelenmesini niyaz ediyoruz."

Tamam, Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı, 3-5 milletvekilliği de, bu kadar savrulmanın arkasında proje elemanlığı mı var gerçekten?

Bir de Saadet Partisi Genel İdare Kurulu (GİK) üyesi Ümit Çebi, Kemal Kılıçdaroğlu'na "mücahit" demez mi? "Geliyor Mücahid Kılıçdaroğlu" diye kendinden geçmez mi? Saadet Partisi İstanbul Kadın Kolları Başkan Yardımcısı Habibe Erdoğan da onu desteklemez mi?

Milli Görüşe gönül vermiş insanlara bu zulüm reva mı?

İYİ Parti'lilerin yıkılan dünyası

Kılıçdaroğlu'na oy vermeyi düşünen İYİ partililerin sıkıntısı, kafa karışıklığı da az olmasa gerek. Akşener onlar için bir umuttu. Ekrem İmamoğlu ile yeni Türkiye doğuyordu, ne oldu? İmamoğlu tam bir siyasî korkak çıktı. Akşener'in davetinde onu yüzüstü bıraktı.

Mansur Yavaş da bir siyasî balonmuş meğer.

Kılıçdaroğlu daha yeni yola çıkıyor. İyi Parti'nin içi nasıl karışacak, Saadet'e, bünyeden yönelen tepkiler nereye varır yolda göreceğiz.

CHP-HDP İYİ Parti

Kılıçdaroğluna oy vermeyi düşünenler, HDP yüzünden CHP ile İYİ Parti'nin beraber nasıl yürüyecekleri endişesini de taşımıyor olamazlar.

Daha şimdiden başladılar; "Kılıçdaroğlu, millet ittifakının adayı olarak HDP ile görüşecek. Hayır, CHP Genel Başkanı olarak görüşecek..." kavgasına.

Bu HDP, İY Parti'nin de CHP'nin de başını sonunda yakacak, göreceksiniz...

Garantili milletvekili pazarlığı

Kılıçdaroğlu'na oy vermeyi düşünenlerin işi gerçekten zor.

Çünkü daha CHP'nin yüzde 1'lik partilere dağıtacağı milletvekilleri meselesi var.

SP, DEVA, Gelecek ve DP, pazarlığı 10'ar vekilden açtılar. İYİ Parti, "Aday CHP'nin Genel Başkanı. Pazarlığı CHP yürütsün" diyor.

Yıllardır CHP için çalışan, aylardır milletvekilliği rüyası gören has CHP'lilerin sıkıntısı az mıdır?

6'lı masadakilerin hepsinin içi Çıfıt Çarşısı gibi.

Kılıçdaroğlu'nu düşünenler gerçekten vicdanlarına sorsunlar:

Böyle seçim kazanılır mı?