21. yüzyýlýn çeyreðini geride býraktýðýmýz þu günlerde, siyasetin çözüm odaklarýný yeniden gözden geçirerek demokrasiyi güçlendirmek zorundayýz. Halk temsilini ve temsil duygusunu (toplumsal rýza ve vicdan da diyebiliriz) çoðaltmak, gücün vesayet odaklarýnda veya tek kuvvette toplanmasýný önleyici yeni imkânlar keþfetmek, medyalarýn yol açtýðý algý körleþmesinin önüne geçmek gibi meseleleri; düþünürler, siyasetçiler, yazarlar ve akademisyenlerin bir araya gelerek çok disiplinli þekilde konuþacaðý, akýl fýrtýnalarýna ihtiyacýmýz var...
Geleceðin siyaseti ve insani krizler baþlýðýnda hemen sýralayabileceðimiz konularýn baþýnda hiç kuþkusuz hibrit savaþlar gelmektedir. Nükleer tehdit de dâhil savaþlarýn korkunç sonuçlarý, deðiþen gündemiyle hibritleþerek yaygýnlaþan ve vekâlet savaþlarýna dönüþen yeni çatýþma yöntemlerinin yok ediciliði, asrýmýzýn katmerleþmiþ sorunlarýndandýr. Vekâlet savaþlarýnýn terör örgütlerini kullanýþlý araçlara dönüþtürmesinin ardýndan, görece güçsüz lakin stratejik deðeri olan bazý ülkelerin piyonlaþtýrýldýðý (Ukrayna, Tayvan ve Yunanistan örneklerinde olduðu gibi) yeni bir döneme de girmiþ durumdayýz. Savaþ yerine müzakere, karþýlýklý rýza, mutabakat, hakkaniyetin eksenlerinde yeni bir dünya barýþý mümkün müdür? Biz barýþýn, demokrasinin, adaletin, hakkaniyetin, huzurun, paylaþýmýn olacaðý yeni bir dünyanýn mümkün olduðunu düþünüyoruz.
Geleceðin siyasetinde bir baþka insani kriz olarak; çatýþma çözümleri meselesini de zikretmek gerekiyor. Türkiye'nin de tercih ettiði bir yol olan 'prensipli müzakere' yaklaþýmý; insani sonuçlarý, menfaatler çerçevesini, seçenekleri ve kriterleri esas alýr. Türkiye'nin Ukrayna ile Rusya arasýndaki krizi aþma çabalarý, insanlýðýn faydalanacaðý temel ihtiyaçlar trafiðinin aksamamasýna yönelik yaklaþýmlarýyla birlikte, prensipli müzakereler sistemine uygun bir örnektir... Geleceðin siyasetinde barýþa her zamankinden daha çok ihtiyacýmýz olacak... Bugünün dünyasýnda, özellikle küresel salgýnla ilgili ciddi bir insanlýk krizinden geçerken, insanlýðýn selametinin daha fazla savaþ ve çatýþmalarla deðil, daha fazla dayanýþma ve ortak kabullerden geçtiðini farkýna varmak zorundayýz. Gezegenimizi tehdit eden küresel krizler hakkýnda çatýþmacý tezlerden çok, yapýcý ve birleþtirici tezlere ihtiyacýmýz olduðu gayet açýktýr.
Geleceðin küresel krizlerinden en baþlýcasý ki halen de yaþamaktayýz, göç ve göçmenler meselesidir. Göçmenlerin karþý karþýya kaldýðý aþýrýlýklar içinde ýrkçýlýk ve ne yazýk ki islamofobi de yaþlý gezegenimizi nefessiz býraktýracak meselelerdendir. Dünya Göç raporuna göre 2020'de 26 milyon yeni mülteci kaydý daha yapýldý ve 55 milyon kiþi ise, ülkeleri içinde yer deðiþtirmek zorunda kaldý. Doðduðu ülke dýþýnda yaþayanlarýn sayýsý 281 milyona ulaþtý.
Mülteciler meselesi, ekonomik ve siyasi bir mesele olmaktan çýkmýþ, artýk ahlaki ve insani bir mesele haline gelmiþtir. Geliþmiþ ülkeler, 'biz bu göçmenleri nasýl uzak tutarýz' demek yerine, küresel adaletsizliðe çözüm bulsalardý, göç sorun olmaktan çýkardý...
Geleceðin siyasetinde en önemli kriz baþlýklarýndan birisi insan kavramý ile ilgilidir... 2000'ler; kesintisiz ve yüksek iletiþim hýzý, internet haberleþmesi ile dijitalleþen yepyeni bir dünyanýn kapýsýný açtý. Pandemi sürecinde karantina koþullarý, dijital dünyanýn giderek tekilleþtirdiði birey için, yepyeni bir yaþam þekli dayattý. Kiþiler, hem tarihte hiç görülmediði kadar içe kapanarak sýnýrlanmýþ (eve kapatýlmýþlardý çünkü), hem de tarihte hiç tecrübe edilmediði kadar da internet iletiþimi aracýlýðýyla sýnýrsýzlaþmýþ hale geldiler. Fakat bu arada, kiþilerin özne olmaktan giderek çýktýðý, kompüterler ve iletiþim aðlarýnýn arasýnda iliþkisel bir boyuta indirgendiði, adeta bilgisayar iþlevlerinin yansýmalarýndan bir yansýma haline dönüþmesiyle de karþý karþýyayýz. Geleceðin siyaseti, insana dair soruyu sorarken, insan için çaba hatta mücadele de etmelidir. Soru þudur: Ýnsan fiil yeteneði olan, irade sahibi bir özne midir? Yoksa iletiþim aðlarý arasýnda edilgen bir sürüklenmeye tabi, yanýp sönen bir yansýmadan mý ibarettir? Geleceðin siyaseti insaný kaybetmemek, unutmamak çabasýnda olmalýdýr...
Devam edeceðiz...