Batıcı Gezi Ayaklanması üzerinden "adalet, hukuk" diye yaygara yapıp mağduru oynayanlar ne kadar da masum gözüküyor değil mi!
Sanki günlerce sokakları ve meydanları işgal edip ülkeyi şiddete ve kana boğanlar onlar değilmiş gibi mağdur kumpanyasında rol kesiyorlar.
Mağdur kumpanyasında öyle güzel oynuyorlar ki, o günleri yaşamasam ben de masum olduklarına inanacağım.
Bir devrim hülyasına ip dizdiler ama Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Müslüman Anadolu halkı o ipi kopardı; tıpkı 15 Temmuz'da olduğu gibi.
Nasıl ki 15 Temmuz'da işgali gerçekleştiremeyen FETÖ hemen mağdur tiyatrosuna başladıysa Batıcılar da Gezi Ayaklanması bastırılınca mağduru oynamaya başladılar; yok birbirlerinden farkı!
"Devrimci şiddet" adı altında şiddeti kutsayan Batıcılar, ABD ve Avrupa'nın pohpohlamasıyla meydanlarda "halk mahkemeleri" kurup Başkan Erdoğan'ı gıyabında yargılamaya bile başlamışlardı. Limon sandıklarında kurdukları mahkemeleri kafalarında kırılınca da "ağaç, çevre" diye zırlamaya başladılar.
Hani n'oldu devrim yapıyordunuz, hani n'oldu Tayyip Erdoğan'ı yargılıyordunuz, hani n'oldu Erdoğan'ı asacaktınız!..
ABD ve Avrupa'nın kucağında devrimcilik bu kadar oluyor işte. Meydanlarda devrim şarkıları söyleyenler mahkemelerde salya sümük ağladılar. Hâlâ da ağlıyorlar. Biraz mert olun da, "Evet biz Tayyip'i devirip idam edecektik ama o bizi devirdi. Yalnız o bizi idam etmeyip sadece hapse attı" deyin. Ama nerede o mertlik. Allah düşmanın da mertini versin.
Daha önce de yazdım, Batıcı Gezi Ayaklanması'nda başı çekenler bizleri yargılayacakları gibi yargılanmadılar. Yani hayallerindeki devrimi yapıp Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki gibi meydanlarda darağaçları kurmayı düşünenlerin hakkı hapis cezası olmamalıydı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kendisini darağacında sallandırmayı hayal edenlere çok merhametli davrandı. Oysaki bir ayaklanma söz konusuydu. Ayaklanma nasıl bastırılacağı ve sonrasında neler yapılacağı insanlık tarihinde bellidir. Çok da uzağa gitmeye gerek yok, M. Kemal'in kendisine karşı başlatılan ayaklanmaları nasıl bastırdığını ve sonrasında neler yaptığını daha ilkokuldayken bizlere öğrettiler değil mi!
Gerek Batıcı Gezi Ayaklanması olsun gerekse 15 Temmuz Anadolu'yu işgal teşebbüsü olsun, bu iki vakayı unutturmaya, küçültmeye çalışanlar var. "Tamam canım, olan olmuş. Geçmişi unutalım" tavrında olan kahpeler ortalıkta dolaşıyor.
Hülasa: Batıcı Gezi Ayaklanması hiç şüphesiz, seçilmiş bir hükumeti devirmeye yönelik bir ayaklanmaydı. Günlerce devletin kolluk kuvvetleri çatışmaya girilmiş, insanlar ölmüş, meydanlar işgal edilmiş, yollar kesilmiş, işyerleri yağmalanmıştır. Asiler halka şiddetin her türünü yaşatmışlardır. Neticede ayaklanma bastırıldı ama tekrar ediyorum hak ettikleri şekilde yargılanmadılar.