“Göklerde inþa edilip yere indirilen þehir”

Sohbet ortamlarýnda bir araya gelen insanlar yaþadýklarý yerlerin nelerini sevdiklerinden bahsederler. Veya gezmeye gittikleri yerlerin hoþlarýna giden taraflarýný anlatýrlar.

Bazen bu durum kiþiler arasýnda tatlý bir rekabete de dönüþür. Yaþadýðý yerin veya gezdiði þehrin daha güzel olduðunu ispatlama gayretine girerler.

Gittiðinizde, "Keþke burada yaþayabilseydim" ya da "burada yaþamayý arzu ediyorum" diyebileceðiniz yerler vardýr. Birçok yurtdýþý seyahatim olmuþtur. Hiçbir yerde bu reaksiyonu göstermedim. Ta ki Kudüs ziyaretini gerçekleþtirene kadar.

"Burada yaþamayý arzuluyorum" reaksiyonu gösterdiðim, farklý ilhamlar yaþadýðým mukaddes þehir Kudüs...

Bazý nadanlar ýsrarla Filistin'in bizimle herhangi bir baðý olmadýðýný, Filistin'in bizim meselemiz olmadýðýný söylüyorlar.

Hatta bu söylemlerini desteklemek için tarihi çarpýtmaktan da geri durmuyorlar. Yalan üstüne yalan söylüyorlar.

Bunlardan birisi çýkmýþ; geçmiþte yaþamýþ, Batý hayraný, Ýslam düþmaný, vatanýna ihanet etmiþ bir yazarýn Filistin düþüncelerini kýrparak güya Filistin'in bizden olmadýðýný ispatlamaya çalýþýyor.

Daha kendisinin ne olduðu belli olmayan bir baþkasý, ýrkçýlýk kisvesi altýnda Filistin'in bizim meselemiz olmadýðýndan dem vuruyor.

Oysa sadece ülkemizde deðil dünyada, Filistin'e gerek coðrafi gerek kültürel açýdan bizim kadar yakýn olmayan insanlar bile Filistin için tek yürek oldular.

Peki biz Filistin'in neyini seviyoruz?

Filistin davasýna niçin sahip çýkýyoruz?

Filistin bizim neyimiz olur?

Filistin demek biz demektir.

Filistin olmadan bir yarýmýz eksik kalýr.

Her þeyden önce o coðrafya bizim için mukaddes mekanlar ve topraklardýr. Biz o topraklarýn mukaddes kýlýnmýþ olmasýný severiz.

Mescid-i Aksa'sýz bir ümmet düþünülemez. Mescid-i Aksa ümmetin ortak noktasýdýr. Ümmeti birleþtiren eksendir.

Bu þehre gelip de bu þehrin ilhamýna kapýlmayanlar çok azdýr. Onlar olsa olsa geldikleri gibi dönenlerdir. Oysa bu þehre bir kez gelinir ve dönüþü olmaz.

Herkes bu þehre ilham almak için gelir. Hz. Âdemden Efendimiz'e (sav) kadar bütün peygamberler ya bu þehirde yaþamýþlar ya bu þehre gelmek için yola çýkmýþlar veyahut da bu þehri gelip ziyaret etmiþlerdir. Ýstisnasýz hepsi gelmiþtir.

Bütün peygamberler adeta bir iþçi gibi çalýþarak bu þehri inþa etmiþlerdir. Baþka bir nedene ihtiyaç olur mu?

Bir rivayete göre Ýmam Þafii, Mescid-i Aksa'da itikafa girdiði zaman Medine'de girdiði itikaftan "daha fazla haz duyduðunu" söyler. Kendisine bunun nedeni sorulunca; "Medine'de Efendimizin (sav) kokusunu alýyorum ama Kudüs'te, Efendimiz (sav) baþta olmak üzere bütün peygamberlerin kokusunu alýyorum" der.

Sezai Karakoç'un þiirinde söylediði gibi: "Kudüs tanrý þehri, göklerde inþa edilip yerlere indirilen þehir... Ve bütün insanlýðýn þehri; Kudüs..."

Bu þehre gelenler bu þehrin hafýzasýna kaydedilmiþ demektir.

Filistin'le tarihi baðlarýmýz vardýr bizim.

Asýrlar boyunca Filistin bizim topraðýmýz olmuþ. Bu topraklar için can vermiþiz, kanýmýzý akýtmýþýz.

Ýstanbul'u savunmak için Çanakkale'yi, Kudüs'ü savunmak için Gazze'yi hat belirlemiþiz. Ýki savunma hattýmýzý da korumak adýna binlerce þehit vermiþiz.

Siyonistler iki hattýmýzda da bize karþý savaþmýþ. Çanakkale'de, Ýngilizlerin safýnda "Siyon Katýr Bölüðü"yle bize karþý savaþtýlar.

Ýngilizlerin katil kumandan olarak ifade ettiði "Katýr Birliði Komutaný" Yarbay John Hanry Patterson hatýratýnda bir nevi itirafçýlýk yapar.

Çanakkale savaþýndaki bu birlik Yahudilerin iki bin sene sonra kurduklarý ilk orduydu. Ýki bin sene sonra kurulan bu ordunun ilk savaþý ise bize karþýydý.

Çanakkale Savaþý'nda kurulan bu birlik bugünkü Siyonist ordusunun kurucularýdýr. Terör devleti Ýsrail'in ilk Baþbakaný David Ben Gurion, Baþbakan Levy Eskhol ve cumhurbaþkanlýðý yapmýþ Yitzhak Ben Zvi bu birlikteydi.

Cahit Zarifoðlu zarifçe uyarmýþtý: "Filistin bir sýnav kâðýdý, Her mümin kulun önünde."

Filistin ile kültürel baðlarýmýz var bizim.

Yemeklerimiz, giysilerimiz, ahlakýmýz birdir bizim.

Yabancýlýk çekmeyiz Filistin'e gittiðimizde.

Her köþede bizden bir ses, bizden bir renk mutlaka vardýr.

Türkiye'den gelmek, Türkiyeli olmak bir ayrýcalýktýr bu topraklarda.

Biz Filistinlilerin özgürlük mücadelesini sevdik.

Zalimlere boyun eðmemelerini, onlara kul köle olmamalarýný sevdik.

Çünkü biz de tarihimizin hiçbir döneminde kula kulluk yapmadýk.

Zalimin zulmünü alkýþlamadýk.

Mazlumun yanýnda olduk her daim.

Uzun lafýn kýsasý Filistin ile biz et ve týrnak gibiyiz.

Ýç içe, birlikte ve birbirinden ayrýlamaz.