Savaþlar zincirinin uzadýðý ve daha uzayacaðý aþikar olan dünyada, frekanslarýn karýþýmý söz konusuyken Türkiye rotasýný net biçimde belirleme peþinde.
Bölgesel aktör olan ancak küresel etkisi de giderek artan Türkiye, gelinen bu süreçte ticaret yollarý ve koridorlarýnýn güvenliði için küresel aktörler ile temaslarýný yürütmeyi sürdürüyor.
Bu kapsamda Dýþiþleri Bakaný Hakan Fidan'ýn Çin ziyareti olaðanüstü deðer taþýmaktadýr.
Çin Dýþiþleri Bakaný Wang Yi'nin daveti üzerine resmi temaslarda bulunmak üzere Pekin'e giden Hakan Fidan'ýn Uygur Türklerinin yaþadýðý bölgeleri, Urumçi ve Kaþgar'ý ziyaret etmesi, Baþkan Erdoðan'ýn 2012'de bölgeye yaptýðý ziyaretten sonra Türkiye'den yapýlacak en üst düzeyli ziyaret olmuþ olacak. Kuþkusuz Uygur Türkleri baþlýðý ciddi ve kýymetli baþlýktýr. Ve þüphesiz ki Türkiye, tek bir Çin politikasý izliyor ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin egemenliðini ve toprak bütünlüðünü savunuyor. Ayný zamanda da Uygur Türkleri'nin hak ve özgürlüklerini gündeminde tutuyor. Bu ziyaretteki ana baþlýklardan birisinin Uygur Türkleri olmasý ve Hakan Fidan gibi güvenlik ve dýþ politika ustasý bir isim tarafýndan geliþmelerin takibi konuya farklý boyut yüklüyor.
Öte yandan Ukrayna, Gazze ve Kýzýldeniz'deki geliþmelerin küresel tedarik hatlarýnýn güvenliðinin ve bazý ulaþtýrma koridoru projelerinin olumsuz etkilediði bir dönemde
Tek Yol-Tek kuþak ; Hazar geçiþli Doðu-Batý Orta Koridor gibi küresel ölçekteki çalýþmalarýn ne kadar hayati olduðu da açýktýr.
Tabii küresel paylaþým sürecinde Türkiye'nin istikrar ve güvenlik açýsýndan tutumu kýymetlidir ve rolü tartýþýlmazdýr.
Çin, Türkiye'nin Asya'da birinci, dünyada ise üçüncü büyük ticari ortaðýdýr. Küresel iktisadi güç Çin ile yatýrýmlar ve iþbirliði imkanlarý Türkiye'nin çýkarlarý açýsýndan deðerlidir.
Çin için de Türkiye ile iþbirliði imkaný, hele de paylaþým savaþý sürecinde vazgeçilmez fýrsattýr.
Bunca çýkmaz içinde dünyanýn yeni yol bulmaya ihtiyacý vardýr.
Bakan Fidan'ýn Çin ziyareti bu açýdan da çok anlamlýdýr.
Türkiye'nin coðrafyasý gereði konumu hiç kuþkusuz politikalarýný da etkilemektedir.
Ve bu coðrafya ülkemize, çýkmaz yollar yerine, çýkýþ yolu bulma zorunluðu yüklemiþtir. Daima Türkiye'nin devlet aklýndan bahsederiz. Ýþte tam da o aklýn yansýmasý olarak Çin ile iliþkileri deðerlendirmekte yarar vardýr.
Zannýmca Hakan Fidan farkýný bu yeni stratejik hamlelerde göreceðiz.