Görüntüleri seyreden her vicdaný titreten bir kavuþma sahnesi, PKK’ya ve bilhassa HDP’ye ne müthiþ darbe indirdi.
Babaanne Halime Kadran, 5 yýl önce PKK tarafýndan daða kaçýrýlan yetim ve öksüz torunu Ýbrahim Halil’e doðru kollarýný açýp koþarken, ona sarýlýr, elini yüzünü öperken, insanî olaný, þefkati, merhameti, sevgiyi öyle bir dalgalandýrdý ki, bütün ideolojiler, çirkin politikalar yerle bir oldu.
Diyarbakýr HDP il binasý önündeki bu sahne, asýl görmemiz gereken hakikati birkaç dakikalýk görüntüyle yüreðimize iþledi.
Türkiye’nin bütün makul insanlarý, bütün insaf ve izan sahipleri bu babaannenin ve torununun kavuþmasýný izlerken “iþte bu…” dediler. Gözyaþlarýný tutamayanlar oldu.
Bu kucaklaþma milletimizin hasret kaldýðý kucaklaþmadýr.
Birileri, milletimizin kardeþliðini yýkma adýna ihanete kalkýþanlar, elbette o sahneden çok rahatsýz oldular.
Bilhassa da HDP’yi son günlerde yeniden, özellikle de “Selahattin Demirtaþ çizgisi” sahtekârlýðý ile CHP’nin iþbirliðinde meþrulaþtýrmak isteyenlere bir tokat gibi inde o babaannenin muhabbet þelalesi…
Kýlýçdaroðlu, Akþener, Karamollaoðlu nasýl bakmýþlardýr acaba o babaannenin koþup sarýlmalarýna, öpüp koklamalarýna?
Vicdanlarýndan bir ses, acaba, “Biz kimin yanýndayýz? Bu yavrularý, yetimleri, öksüzleri daða çýkaran, eline silah veren, kendi devletine, vatanýna karþý ihanete zorlayan hainlerle bizim ne iþimiz var?” demiþ midir?
Ýçlerinden bir ses, acaba, “Biz PKK’nýn siyasî kolu HDP’nin deðil, bu þefkat ve merhamet abidesi babaannenin yanýnda olmalýydýk” diye yüreklerini titretmiþ midir?
BAYKAL'IN ÇIKIÞI
Bu siyaset üçlüsünü; Kýlýçdaroðlu, Akþener ve Karamollaoðlu’nu acaba Deniz Baykal’ýn Libya çýkýþý sarsmýþ mýdýr?
Bu üç siyasetçi, “bizim askerimizin ne iþi var Libya’da?” derken, Deniz Baykal; 1974 Kýbrýs Harekâtýndan sonra ABD’nin koyduðu ambargoyu deldiði için; “Kaddafi müthiþ bir yiðitlik yaptý. Buna tanýk olmuþ biri olarak yýllar sonra NATO'nun Libya'ya operasyon yapmasýný ve Türkiye'nin oradaki konumunu izlerken müthiþ üzüntü duydum.” Diyor ve milletimizin hissiyatýna tercüman oluyor:
“Libya'yla yapýlan askeri anlaþmamýz çok önemli, emeði geçen herkesi kutluyorum.”
Ýþte bu ses, siyaset üstüdür. Bu ses yerli ve milli haykýrýþtýr.
Baykal’ý siyaseten sevmeyebilir, eleþtirebilirsiniz…
Siyaset sahnesine çýkýp da eleþtirilmeyecek insan yoktur.
Ama son kertede, siyasetçinin durduðu yeri belli etmesi, ilan etmesi, tarihe not düþme adýna çok önemlidir.
Baykal’ýn çýkýþýnda vatanseverlik var, devleti savunmak var, milli menfaatlere sahip çýkmak var.
Kýlýçdaroðlu, Akþener ve Karamollaoðlu’nun tavrýnda, duruþunda ise basit siyasi hesaplar var, Erdoðan nefreti ile Türkiye’nin yarýnlarýný hiçe saymak var…
PKK’nýn vatandan/milletten koparmaya çalýþtýðý torununa sarýlan bir babaanne ile devleti ve milleti için yiðitlik sergileyen Baykal’a selam olsun…