Handan görünen herkesi hürrem mi sanýrsýn?

Salý gününden beri eski bakanlarýmýzdan Ýdris Güllüce beyle deprem bölgesini geziyoruz.

Malatya'dan girdik Hatay'dan çýktýk. Elazýð, Adýyaman, Kahraman Maraþ, Gaziantep ve Hatay'daki depremin býraktýðý acý tabloyu görmek içimizdeki acýya acý kattý.

Gözle görmek baþka. Yýkýntýyý tahribatý gördük ama elbette ki önce insan.

Ýnsanýmýzýn özeti Ziya Paþa'nýn dediði gibi,

Çok mukbili (kutlu) gördüm ki güler, içi kan aðlar,

Handan (gülen) görünen herkesi hürrem mi (mutlu mu) sanýrsýn?

Evet, gülen insan da gördük ama kimse mutlu deðildi!

Nasýl mutlu olsunlar ki, kýyameti yaþamýþlar. Evlatlarýný kaybetmiþler! Analarýný babalarýný kaybetmiþler; çocuklarýný kaybetmiþler; evleri yýkýlmýþ; iþyerleri yerle bir olmuþ!

Hayat durmuþ; þehirler hayalet þehre dönüþmüþ. Bizimle konuþurken bazen tebessüm ediyorlar hatta gülüyorlar. 'Moraliniz iyi görünüyor' deyince 'Sizin ziyaretiniz moral verdi.' diyorlar ama Ziya Paþa'nýn, 'Handan (gülen) görünen herkesi hürrem mi (mutlu mu) sanýrsýn?' sözünü hatýrlatýyorlar.

Harabeleri gezdik, çadýr kentleri, konteyner kentleri, sokaklarý gördük. Þikâyet edenler de vardý, 'iyi diyelim iyi olsun' diyerek kanaat gösteren de vardý. Ama çoðunluðu teslimiyet ve devlete minnet ve þükran duygularýný gizlemiyordu.

Çünkü düzeni ve güvenliði saðlayan devletin valisi, kaymakamý, askeri, polisi, AFAD'ý, Kýzýlay'ý depremzedelerin hizmetine koþup duruyor. STK'larýn çoðu çekilmiþ bir kaçý hizmeti sürdürüyor; genelde halkýn tek muhatabý kalmýþ. Devlet!

Devlet tüm kurumlarýyla, dönüþümlü olarak görev yapan personeliyle sahadaydý.

Maalesef siyasi atmosferin kirli puslu havasý, sýrf iktidarý karalamak adýna depremde devletin gereðini yapmadýðý propagandasýyla, canýný diþine takmýþ devlet kadrolarýnýn moralini bozmaktan baþka bir þey ifade etmemiþ/etmiyor.

Elbette bu kadar geniþ alanda yaþanan felakette binlerce yýkýk ve göçüðe ayný anda yetiþmek mümkün deðildir. Bunu söyleyebilmek için bölgeyi görmek lazým. Hatta sadece Antakya'yý gören bile böyle bir cümle kuramaz.

Tabii ki gecikilmiþ mahalle köy ve þehirlerin þikâyeti kýzgýnlýðý, kýrgýnlýðý olmuþtur ve onlarýn bu sitemini anlayýþla karþýlamak gerekir.

Ben Kahramanmaraþ'ta vatandaþa devletin gecikip gecikmediðini sordum, "Bundan daha iyisi olamazdý." dedi!

O yüzden felaketin ilk dakikalarýnda devletin imkânlarýný/ kurumlarýný seferber eden devlet görevlilerinin de hakkýný teslim etmek gerekir.

Mesela, 4.17'deki sarsýntý üzerine yataðýndan fýrlayýp 15 dakika içinde alarm veren ve ilgili personel ile arama kurtarma faaliyetine baþlayan Malatya valisi ve valiliði bu devleti temsil etmiyor mu?

2 saat içinde itfaiye, asker, polis diðer görevlilerle, tüm imkânlarýyla Malatya'nýn imdadýna yetiþen komþu vilayet Elazýð'ýn valisi ve valiliði bu devletin valisi ve valiliði deðil mi?

Evet, Adýyaman'a ulaþýmda yollarýn hasarý, yoðunluðu ve iklim þartlarý zorluklar çýkardý. Orada devletin ihmali deðil þartlarýn yol vermemesi söz konusuydu.

Ancak onca zorluða raðmen daha depremin ilk günü yolu kapanmýþ Gölbaþý'nýn Aþaðý Nasýrlý köyüne öðle vakti iki kez inen askeri helikopterin pilotu onu gönderen komutan bu devletin temsilcisi deðil mi?

Bu gerçeði kavrayabilmek için bölgeyi görmek gerekir. Yaþananlarý birebir dinlemek gerekir.

Her cadde ve sokakta, her yýkýntýnýn baþýnda harýl harýl çalýþan iþ makinalarýný kamyonlarý görünce, koordinatör valiler ve kaymakamlarýn belediyelerin gayretine þahit olunca, devletin gücü daha iyi anlaþýlýr. Ama dediðim gibi görmek gerekir öyle uzaktan ahkâm kesmekle anlaþýlmaz.

Deprem bölgesi küçük ülkelerden daha büyük. Yýkým ise kelimelerle anlatýlamaz.

Felaketin büyüklüðü devletlerin gücünü aþan boyutta olduðu için uluslararasý destek gerektiren dördüncü seviyede alarm verilmiþtir!

Birinci gün herkes can derdinde olduðu için devletin nasýl bir müdahalede bulunduðundan depremzedelerin hepsinin haberi olmamýþ.

Elbette ki görmediði için gelmedi diyecek, onu da anlayýþla karþýlamak lazým.

Mesela Kahraman Maraþ'ta ilk gün sabahleyin Ýçiþleri Bakaný þehre gelmiþ ama þehrin önemli sorumlularý bile ertesi gün duymuþ. Çünkü onlar da can derdine düþmüþ. Ýlk 20 dakika telefonlar çalýþmýþ ama ondan sonra herkes telefona sarýlýnca hatlar kilitlenmiþ, iletiþim durmuþ. Ancak ikinci gün koordinasyon saðlanabilmiþ.

Bunun adý devletin ihmali deðil felaketin büyüklüðüdür. Dördünce seviyede alarm zaten bunu gösterir.

Ayrýca bölgedeki yýkýmý görüp de devlet yetersiz kaldý demek için art niyetli olmak gerekir. Mesela Hatay'ýn merkez ilçesi Antakya'yý görüp de devleti suçlamaya kalkýþmak eðer cehalet deðilse önyargý ile birilerini mahkûm etme ahlaksýzlýðýdýr.

Kaldý ki Hatay'ýn CHP'li Büyük Þehir Belediye Baþkaný bu gerçeði itiraf etmiþ, ayný þekilde CHP'li Ýzmir Buca Belediye Baþkaný da iklim þartlarý sebebiyle Hatay'a 24 saatte ancak ulaþýp hasarý bizzat yerinde görünce kimseyi itham etmemek gerektiðini vurgulamýþtý.

Buna raðmen devletin depremin altýnda kaldýðýný tekrarlayarak bu felaketten siyaset devþirmek isteyenlerin sayýsý hiç de az deðil.

Gittik gördük, Antakya diye bir þehir kalmamýþ. Tamamen yýkýlmýþ ve yýkýlmasý gereken hasarlý binalar alanýna dönmüþ þehir.

Buna raðmen sadece Antakya'da deðil tüm deprem bölgesinde hemen her enkazýn baþýnda bir veya birkaç iþ makinasýný görmek, -kimse kusura bakmasýn- bu devletin büyüklüðünü göstermesi açýsýndan çok ama çok önemli. 'Yýkýldý býrakalým sonra bakarýz' denmemiþ bir taraftan devlet kurumlarý, bir taraftan belediyeler karargâh kurmuþlar insanlara hizmet vermeye çalýþýyorlar.

Biz Antakya'da çalýþmalarý koordine eden Ýçiþleri Bakan Yardýmcýsý Ýsmail Çataklý beye de uðramayý planlamýþtýk, kendisiyle görüþüp anlaþmýþtýk ama þehri gezip hasarý görünce koordinatörü bir dakika bile meþgul etmek yanlýþ olur diyerek arayýp baþarý dileklerimizi ilettik. O hengâme içinde çalýþaný meþgul etmeye gönlümüz elvermedi.

Oradaki enkaz öyle kýsa sürede kalkabilecek enkaz deðil. Enkaz kaldýrýlsa bile yýkýlmasý gereken hasarlý binalarýn yýkýlmasý, enkazýnýn taþýnmasý kýsa sürede bitecek bir iþ deðil. Ama iþ makinalarýnýn çokluðu devletin dakika boþluk býrakmadan çalýþýyor olmasý umut verici.

Uðradýðýmýz her yeri teker teker yazmaya kalksam kitap olur.

Mesela Kýrýkhan'a girdik. Aman Allah'ým! Sanki aðýr bir savaþta bombardýmana tabi tutulmuþ gibi yýkýlmýþ. Binalar terkedilmiþ. Halk þehrin deðiþik bölgelerinde kurulan çadýr ve konteyner kentlerde yaþýyorlar. Ýstanbul Beykoz Belediyesi þehir stadyumuna bir çadýr kent kurmuþ, halkýn her türlü ihtiyacýný karþýlamak için 70 personelle hizmet veriyordu. Tuvaletinden duþuna, yemeðinden berberine kadar tüm ihtiyaçlarýný karþýlamak için vatandaþa hizmet veriyorlar.

Çadýr kentin hemen giriþinde saðlýk ve milli eðitim bakanlýklarý hizmet çadýrlarý kurmuþ. Saðlýk hizmeti de ana okul dâhil öðrenim de devam ediyor.

Mesela Doðanþehir diye bir ilçe kalmamýþ, Erkenek harabeye dönmüþ. Gölbaþý'nda þehrin yüzde 80'i yýkýlmýþ. Ama Gölbaþý'na Esenler Belediyesi ilk gün el atmýþ. Depremin ilk günü 40 kiþilik arama kurtarma ekibini þehre göndermiþ. Depremden 20 saat sonra diðer personeli yetiþmiþ, halkýn ihtiyacý olan her þey daðýtýlmýþ.

Bir de market kurmuþlar, herkes girip ihtiyacýný yine ücretsiz alýp çýkýyor. Tabii istismar olmasýn diye kayýt tutuluyor. Arý yuvasý gibi. Hele Gölbaþýndaki 1000 konteynerden oluþan kent kelimenin tam anlamýyla örnek bir hizmet olmuþ.

Adýyaman'da yýkým çok fazla ama çok yoðun bir trafik var ve caddelerde hissedilebilir bir canlýlýk vardý.

Pazarcýk, dýþardan deprem uðramamýþ gibi duruyor ama hasar büyük. Koca bir konteyner þehri kurulmuþ, büyütülüyor, konteyner yüklü týrlar indirmek için sýra bekliyor. Okçular Vakfý da orada bir oba kurmuþ.

Kahraman Maraþ'ta hayat normale dönmüþ görünüyor. Þehre yukardan bakalým diye Seyir Tepesi'ne çýktýk oradaki lokanta týklým týklým dolu ve deprem eseri de görülmüyordu insanlar üzerinde.

Enkaz kimi yerlerde kaldýrýlmýþtý. Kaldýrýlmayan her enkazýn baþýnda bir veya bir kaç iþ makinesi harýl harýl çalýþýyordu.

Þehirdeki koordinasyon rayýna oturmuþ. Hem yerli belediyeler hem dýþardan gelenler halka hemen her hizmeti kusursuz vermeye çalýþýyor.

Hatta Dulkadiroðlu Belediyesi'nin market uygulamasý dikkatimi çekti.

Ýhtiyaç sahibi hazýrlanmýþ bir kare kod okutuyor ve önüne ihtiyaç listesi çýkýyor. Ýhtiyaçlarýný ve adresini yazýyor, bir gün içinde listedekiler adrese teslim ediliyor! Ýstismar edilmemesi için de kimi tedbirler alýnmýþ.

Gaziantep Nurdaðý'ný gördük þehir yýkýlmýþ; Ýslâhiye harap olmuþ.

Malatya'da çok enkaz var, þehrin merkezi yerle bir olmuþ ama þehrin diðer bölgelerinde Adýyaman ve Hatay benzeri yýkým görünmüyor. Lakin bütün evler boþalmýþ þehir hayalet þehre dönmüþ.

Adýyaman ve Kahramanmaraþ'ta sokakta caddede gördüðümüz canlýlýk Malatya'da görünmüyordu. Evler boþaltýlmýþ, çarþý kalmamýþ, ticaret durmuþ lakin valiler kaymakamlar halka hizmet için koþturuyorlardý.

Devletin ilk gün koordinatör valiler ve kaymakamlar görevlendirmesinin ne kadar yerinde olduðunu bölgeye gidince daha iyi görüyorsunuz. Bir vilayete birkaç vali görevlendirilmiþ her biri ayrý alanda koþturuyor.

Keza kaymakamlar. Mesela Beydaðý konteyner kentine gittik orada görevli Akkuþ kaymakamýnýn gösterdiði çabayý görünce devletin bu yaralarý saracaðýna inancýmýz arttý. Bir konteyner kent düþünün, mahallenizde bulamadýðýnýz hemen her hizmet fazlasýyla size sunulmaya çalýþýlýyor.

Vatandaþ memnun mu?

Vatandaþla da hemen her þehirde muhatap olmaya çalýþtýk. Þikâyet var. Ama þikâyetinin mahiyetine bakýnca iki tarafýn da haklý olduðunu görüyorsunuz. Mesela bir hanýma sýrada beklerken sorduk. 'Bana bir aydýr çadýr gelmiyor' dedi. 'Hiç çadýr almadýn mý?' diye sorunca 'aldým ama küçük büyüðünü istiyorum!' cevabýný verdi.

O da haklý. Sýcak yuvasýný kaybetmiþ küçücük bir çadýr içinde karda kýþta yaþamaya çalýyor. Ama devlet de haklý, ilk etapta onun ihtiyacýný karþýlamýþ.

Çadýr kentlerin dýþýnda hemen her evin önünde de bir çadýr gördük.

Þimdi çadýrda oturanlar haklý olarak konteyner istiyorlar. Haklýlar, karda kýþta çadýrda ömür geçer mi? Konteyner kentlerin kuruluþuna þahit olunca da kimseyi suçlayamýyorsunuz. Devlet, belediyeler, hayýr kurumlarý konteyner kent kurma yarýþýnda. Yollar konteyner taþýyan týrlarla dolu.

Ýmalatý, alt yapýsý, taþýnmasý, kurulmasý hesap edildiðinde bölgenin konteyner ihtiyacý öyle birkaç hafta içinde karþýlanacak gibi durmuyor. Mesela Kýrýkhan'da kurulmakta olan 402 parçalýk bir konteyner kentin mühendisiyle konuþtuk. Alt yapýyý hazýrlamýþlar konteynerlerin getirilmesi ve kurulmasý Nisan ayýnýn sonunu bulur dedi.

Gördüðümüz o ki, vatandaþýn normal hayata dönmesi çok kolay olmayacak.

Evet, devlet bütün kurumlarýyla bölgede ve tüm ihtiyaçlar bedelsiz olarak karþýlanýyor ama her þeyini kaybetmiþ evini iþ yerini, ailesinden fertleri kaybetmiþ insanlarýn uzun süre çadýrda ya da konteynerde yaþamasý öyle kolay alýþýlacak bir durum deðildir.

Devletin bir yýl içinde ihtiyaç duyulan konutlarý tamamlayacaðý vaadi göz önünde bulundurulursa, vatandaþ en az bir yýl konteynerde kalacak demektir.

Vatandaþ evindeki huzuru bulamayacaðý için haliyle sürekli þikâyetçi olacaktýr. Bunu da yadýrgamamak gerekir.

Öte yandan devlet þu anda sadece yýkýlmýþ binalarýn enkazýný kaldýrýyor. Bir de yýkýlmasý gereken binlerce bina var. Onlarýn yýkýlmasý enkazlarýnýn kaldýrýlmasý, yerinin imarý ýslahý seneler alacak bir iþlem. Zor çok zor!

14 Mayýs seçimleri bu yükün altýndan kalkacak iradeyi çýkarýrsa ümit var olmak gerekir.

Yok, ortaklarýn anlaþmakta güçlük çektiði bir koalisyon iktidar olursa onlarýn bu yükün altýndan kalkmasý mümkün deðil.

Allah encamýmýzý hayreyleye!