CHP Genel Baþkaný 2023'e giden yolun taþlarýný döþerken epey mesafe almýþtý ki ortaðýndan gelen homurtular onu þahsi ikbalinden ittifak ikbaline þimdilik geri döndürdü.
Kemal Kýlýçdaroðlu kâh acemice börek açtý, kâh pörsümüþ dinozorlardan medet umdu ama onca þirinliðe, yadsýmaya, yaldýzlamaya raðmen yolu vara vara Ýmralý'ya çýktý.
Röportaj verdiði bir belgeselde "Kürt sorununu HDP ile çözeceklerini" ilan etmiþti ki gelen cevap Kýlýçdaroðlu'nun sahte romantizmini paramparça ediverdi.
Çünkü bir yýl öncesine kadar HDP eþ genel baþkanlýðý yapan Van Milletvekili Sezai Temelli "Kürt sorununun (...) demokratik çözümün adresi ve asýl muhatabý Ýmralý'dýr" þeklinde adres gösterdi.
Sezai Temelli deyip geçmemek gerek. Ona Demirtaþ'tan sonra HDP'yi ona emanet etmiþti sahipleri.
Tepki gelince tevil etmeye çalýþtý eski Eþ Baþkan ama beyhude. Herkesin bildiði gerçeði CHP ve Ýyi Parti'nin gözüne soktu bir kere.
Ýfadede HDP kamuflajýný þeffaflaþtýrmak dýþýnda bir doðruluk yok zaten.
Ne Kürt meselesi diye tanýmlanacak bir þey var eskisi gibi ortada, ne de HDP demokratik çözümün bir parçasý.
HDP'nin ne olduðunu ve olmadýðýný meseleyi kendine dert edinenler gayet iyi bilir ama artýk uzman gözlemcilere, araþtýrmacý gazetecilere falan da gerek yok.
HDP'nin kapýsýnda oturan ve PKK'ya kök söktüren Diyarbakýr Annelerine kulak verenler doðrusunu onlardan öðrenebilir.
Türkçe Kürtçe aðýtlar çaðrýlar ve HDP'ye okunan lanetler HDP-PKK iliþkisini þüpheye yer býrakmayacak þekilde netleþtiriyor çünkü.
O yüzden Sayýn Kýlýçdaroðlu "Kürt meselesi" diyerek "yamulttuðu" PKK meselesinin çözümüne katký vermek istiyorsa eðer, ve samimi ise, yapacaðý basittir. Üstelik HDP'yle gizli görüþmelere, Ýyi Parti'yle kamuoyunu nasýl kandýrýrýz zahmetlerine girmesine de gerek kalmaz böylece.
Yapacaðý þey gayet net.
Diyarbakýr uçaðýna binecek ve müttefikinin il binasýna girmeden önce o merdivenlerde kar kýþ demeden tam 751 gündür oturan anneleri dinlesin Kemal Bey.
Sorsun bakalým onlara HDP "meþru organ" mýdýr nedir?
"Kürt meselesi" nedir?
Çocuklarýn daða kaçýrýlýp istismar edilmesi, suça bulaþtýrýlmasý "demokrasi" sorunu mudur, terör sorunu mu? Bir anlasýn dinlesin.
Yanýldýðý baþka noktalar da var üstelik CHP Genel Baþkanýnýn.
Kamu yararýna düzeltelim bakalým.
Ýlki þu.
Bu tür etnik temelli terör sorunlarýnýn çözümünde devletler, milli istihbaratlarý aracýlýðýyla konuþur terör örgütleriyle. Dünya örneklerinde böyle bu. Türkiye'de olan da budur ve üstelik ilk kez AK Parti iktidarýnda da denenmiyor bu yol.
Ýkincisi, Erdoðan MÝT'i görevlendirirken "Kürt meselesi" gibi siyasi, tarihi, sosyolojik, ekonomik boyutlarý olan bir sorunu çözmek için deðil PKK'ya silah býraktýrmak için baþvuruyor bu yönteme. PKK da hatýrlanacaðý üzere bütün dünyaya "silahlarý býrakýp sýnýr dýþýna çýkacaðýný" ilan etmiþti ama ABD Türkiye sýnýrýnda Ýsrail gibi ikinci bir terör devleti kurmaya karar verince baþlamadan bitti çözüm süreci.
Üçüncüsü ise Erdoðan meselelerin çözümünü istemiþti; Kýlýçdaroðlu gibi kendine oy akýþýný deðil. "Analar aðlamasýn" diye baþlattýðý süreçte elini deðil gövdesini koydu taþýn altýna Cumhurbaþkaný. Siyaseten gerçekten büyük bir risk aldý ve bu sayede bölge halkýnýn HDP-PKK'nýn peþi sýra Rojava hayaline kapýlmasýný önleyerek Ankara'ya güvenini ve baðlýlýðýný pekiþtirdi.
Dördüncüsü de HDP'nin sahtekarlýðýdýr. Her manada... Çözüm süreci baþlarken ve devam ederken HDP'nin daha doðrusu öncülü BDP'nin hiçbir þekilde terörün çözümünden yana olmadýðýný, Türkiye'den özerklik koparmak, Suriye'de kanton kurmak derdinde olduðunu -ben de- yakýndan gördüm ve tiksindim.
Son söz: Kýlýçdaroðlu bu iþlere girmeden önce terör örgütünün sosyolojiyi ve siyaseti kullanarak kendine nasýl kalkan ettiðini, demokrasinin nimetlerinden faydalanarak meþrulaþmaya çalýþtýðýný görmelidir. Yoksa Ýmralý'ya ya da Kandil'e gitmeden de Büklüm Caddesinde giydirirler kamuflajý.