Hibrit savaþýn ortasýndayýz

Sýrbistan lideri Vucic'in açýk ve net bir þekilde savaþtan bahsetmesi dünyayý tedirgin ediyor. Oysa Hibrit Savaþ çaðýndayýz. Farklý cephelerde farklý yöntemlerle Hibrit Savaþýn tam da ortasýndayýz.

Bu hafta Rusya Devlet Baþkaný Vladimir Putin ile Kuzey Kore lideri Kim Jong-un'un görüþmesi, dikkatleri çekti. Bu görüþmenin zamanlamasý ve içeriði, her iki ülkenin de mevcut jeopolitik durumlarýný ve stratejik ihtiyaçlarýný yansýtýyor.

Öncelikle, Kuzey Kore'nin Rusya ile iliþkilerini sýkýlaþtýrma çabalarý, ABD-Rusya iliþkilerinin kötüleþtiði dönemlerde her zaman daha belirgin hale gelir. Kuzey Kore, Rusya'nýn Ukrayna'ya yönelik iþgaline BM'de karþý oy veren az sayýdaki ülkelerden biriydi ve bu dönemde Donetsk ve Luhansk Halk Cumhuriyetleri'ni tanýdý. Kim Jong-un, Putin ile olan bu zirveyi kullanarak, Kuzey Kore'nin uluslararasý sahnede görünür kýlmayý ve ülkesi üzerindeki ekonomik baskýlarý hafifletmeyi hedefliyor

Bu görüþmenin bir diðer boyutu, Kuzey Kore'nin Rusya'dan alabileceði askeri ve teknolojik destek. Putin, Kuzey Kore'ye uydu teknolojisi ve muhtemelen kýtalararasý balistik füze teknolojisi saðlama konusunda istekli olduðunu belirtti. Bu tür bir iþbirliði, hem Kuzey Kore'nin hem de Rusya'nýn ABD'ye karþý stratejik pozisyonlarýný güçlendirebilir

Öte yandan, Kim Jong-un'un bu ziyaretle elde etmeyi umduðu baþlýca kazanýmlar arasýnda ekonomik yardým, gýda ve enerji desteði bulunuyor. Kuzey Kore, yýllardýr süren BM yaptýrýmlarý ve kendi kendine uyguladýðý izolasyon politikalarý nedeniyle ciddi bir ekonomik krizde. Putin ile yapýlacak olasý bir silah anlaþmasý, bu yaptýrýmlarý ihlal edeceði için uluslararasý alanda büyük bir tepkiye neden olabilir, ancak her iki lider de bu riski göze alarak iþbirliklerini derinleþtirmeye kararlý görünüyor.

Bu görüþme, iki liderin hem kendi halklarýna hem de uluslararasý topluma güçlü bir mesaj vermeyi amaçladýðý bir dönemde gerçekleþiyor. Kim Jong-un'un, Kuzey Kore'nin askeri kapasitesini artýrma ve Rusya'nýn Ukrayna'daki savaþ çabalarýný destekleme konusundaki kararlýlýðý, bu zirvenin ana gündem maddelerinden bazýlarýný oluþturuyor .

ABD Dýþiþleri Bakaný Antony Blinken, NATO Genel Sekreteri Stoltenberg ile görüþmesinin ardýndan yaptýðý açýklamada, Putin'in Kuzey Kore ziyaretinin, "Rusya'nýn, Ukrayna'daki savaþýný sürdürmek için diðer ülkelerle çaresizce iliþkilerini güçlendirme arayýþýný gözler önüne serdiðini" söyledi.

Blinken, "Kuzey Kore, Rusya'ya Ukrayna'da kullanmak üzere ciddi mühimmat ve silahlar saðlýyor" dedi. Stoltenberg ise Rusya'nýn Kuzey Kore'nin nükleer ve füze programlarýna olasý desteðinden endiþe duyduklarýný belirtti.

Güney Kore Dýþiþleri Bakanlýðý Sözcüsü Lim Soosuk, Rusya ile Kuzey Kore arasýndaki iþbirliðinin BM Güvenlik Konseyi kararlarýný ihlal etmemesi ve bölgede barýþa zarar vermemesi gerektiði konusunda Moskova'yý uyardýklarýný açýkladý.

Türk Dýþiþleri Bakaný Hakan Fidan'ýn Ukrayna Barýþ Konferansýndaki açýklamalarý Türkiye'nin endiþelerini dile getiriyor: "Savaþ devam ettikçe iki büyük riskle karþý karþýyayýz. Coðrafi olarak bu savaþ Ukrayna'nýn ötesine geçebilir. Þimdiden toplumlar arasýnda krizin derinleþtiðini ve küresel düzeyde kutuplaþmanýn körüklendiðini görüyoruz. Bu savaþ giderek Rusya ve Ukrayna arasýndaki bir savaþ olmaktan çýkýyor. Ýkinci olarak, bu yýkýcý konvansiyonel savaþýn doðasýnda kitle imha silahlarýný içerme riski var. Bugün burada bu iki riskten kaçýnmak ve savaþa son vermek için bulunuyoruz"

Dünyayý felakete sürüklemek isteyenlere karþý Türkiye sesini daha da yükseltmek zorunda.