Ýbrahim Zeki kýyafetiyle dolaþan John kim?

Önümde gazetemizin deðerli Genel Yayýn Yönetmeni Nuh Albayrak'ýn son kitabý "Ýçten-Dýþtan Entrikalar" duruyor.. Bu kitap aslýnda dört ciltlik bir dizinin, ilk ve bence açýlýþý yapmasý bakýmýndan en önemli kýsmý.. "Haçlý Siyonist Ýttifaký" tanýmlamasýný siyaset literatürüne yerleþtiren adamdýr Nuh Albayrak. Bugün herkes kullanýyor da.. Ýlk kimden çýktýðýný merak ediyorsanýz arz etmiþ olayým. Ýþte o Haçlý Siyonist ittifakýnýn ve onun yerli iþbirlikçilerinin marifetlerini, her biri birer dizi film senaryosu olacak güzellikte ve hikaye lezzetinde anlatmýþ bu kitapta..

Bugün 10 Büyükelçi krizi, uzlaþmayla sonuçlandýðýnda, büyükelçileri hedef alarak "neden lafýnýzýn arkasýnda durmadýnýz" diye sinir krizleri geçiren (sözde) Türk gazetecilerin motivasyonunu anlayabilmek için, geçmiþe dönüp bu öykülere bakmak þart..

**

Nuh Albayrak þöyle diyor kitapta;"....Müslüman Türk milleti, dýþarýdan ve içeriden o kadar çok hýyanete maruz kalmýþ ki, bunlarý ana hatlarýyla da olsa dört kitaba ancak sýðdýrabilirdik..."

Deðerli dostlar, bu ilk kitaptan çok sarsýcý bir bölümü nakledeceðim buraya.. Fakat unutmadan serinin diðer kitaplarýnýn isimlerini de yazalým.. Cennet Mekân Abdülahmid Han Hazretleri'nin darbeyle indirilmesine kadar olan kýsým ilk cilt olan "Ýçten-Dýþtan Entrikalar"da anlatýlýyor.. Osmanlý Ýmparatorluðu'nun yýkýlýþýna kadar olan kýsmý "Devlet Yýkan Tefrikalar"da, 1923-1950 arasý vesayetçi dönemi "Darbeden Beter Vesayetler"de, halen daha devam eden gizli Haçlý saldýrýlarýný ise "Ýþgale benzer Hýyanetler"de anlatýyor Albayrak.. Son derece önemli ve bugün ne yaþadýðýmýzý anlamamýz bakýmýndan da her kütüphanede olmasý gereken bir takým..

**

Önemli, neden?.. Hadi güncel meseleyle iliþkilendirerek verelim.. Ne oldu?.. 15 Temmuz Anadolu'yu iþgal giriþimine giden yolda bu iþgali tertipleyen merkezlerle irtibatý olan birinin yargýlamasý devam ederken, 1. Dünya Savaþý'ndaki itilaf devletleri bir araya gelip bu yargýlamanýn acilen durmasýný emrettiler.. Bakmayýn siz listede Ýngiltere'nin olmadýðýna.. Ýçinde kendi bayraðý olan bir ülkeyi listeye dahil ettirmiþ olmasý kâfidir onun için.. Okursanýz "Ýçten Dýþtan Entrikalar"ý, Ýngiltere'nin tarih boyunca bizim topraklarýmýza nasýl çalýþtýðýný da göreceksiniz zaten.. Þimdi bu yargýlamaya yapýlan açýk dýþ müdahale karþýsýna bazý siyasi partilerimizin genel baþkanlarý ne dediler; ".. ama siz de AÝHM kararlarýna uysaydýnýz da batý devletlerini kýzdýrmasaydýnýz.." dediler.. Oysa liderimiz çýktý ve "kimse kusura bakmasýn ama geçti o günler.. Sizin bize istikamet çizeceðiniz günler çok gerilerde kaldý" dedi.. Sonra, o devletlerin büyükelçileri "geldikleri gibi gittiler" deðil mi?.. O büyük geri vitesten sonra bunlarýn yerli iþbirlikçilerinin yaþadýðý hayal kýrýklýðýný gördünüz mü?.. Ýþte bunu anlayabilmek için, dönüp Ýslamiyet'e karþý kurulan Hristiyan- Yahudi ittifakýna, Ýslam öncesi birbirlerini kesen bu insanlarýn bize karþý nasýl birlik olduklarýna bakmamýz lazým ..

**

Nuh Albayrak diyor ki kitabýnda; "...Haçlý Siyonist ittifakýn liderliðini yapan Ýngilizler ve Yahudiler, komünist darbeyle Rusya'yý, ittihatçýlara yaptýrdýklarý vesayetçi darbeyle de Ýslâm aleminin liderliðini yapan Osmanlý Ýmparatorluðunu bertaraf ettiler.. Sonra da hilafeti kaldýrarak Müslümanlarý sahipsiz býrakýp, istedikleri gibi at koþturmayý hedeflediler.. " Ýngilizleri tanýmanýn ne denli zor olduðunu anlatan yazar, Ýttihatçýlarýn da buna geç uyandýðýný söylüyor. "...Ýngilizlerin terakki ninnileriyle uyuttuðu ittihatçýlar Abdülhamid Han'ý devirerek kendi elleriyle kendi devletlerini yýktýktan sonra gerçeði görmüþ fakat iþ iþten geçmiþti..." Nuh Albayrak'ýn naklettiði Enver Paþa'nýn þu sözü önemli; "Turan yapacaktýk viran olduk, Siyonistlerin oyununa geldik"..

**

Kitaptan ibretlik bir hikaye nakledeceðim size.. Belki bunu okuduktan sonra etrafýnýza daha dikkatli baktýðýnýzda, bu tarife uyan birileri çeker dikkatinizi.. "....Ýngilizler Osmanlý Devleti'ndeki operasyonlarýnda içimizden devþirdikleri zayýf karakterli Türkleri kullandýklarý gibi, zeki ve kabiliyetli çocuklarýný da Türk ailelere teslim ederek Türk gibi yetiþmelerini saðlamýþ ve Osmanlý Devleti bünyesine monte ettirmiþlerdi.... Ýstanbul'daki Ýngiliz sefiri Ponsonby, bu proje kapsamýnda, 10 yaþýndaki John isimli bir çocuðu, çocuk hasreti çeken sefaret görevlisi Ali Aða'ya evlatlýk verir.. 'Adý Ýbrahim. Senin oðlundur' der.. Bütün masraflarýný karþýlamayý taahhüt eder.. Tek istediði ayda bir gece çocukla özel olarak konuþmaktýr.. 30 yaþýna geldiðinde, muazzam Ýslami eðitim almýþ, Türkçe-Arapça ve Farsçayý ana dili gibi konuþup yazabilen bir öðretmen olmuþtur o çocuk...." Kim acaba Ýbrahim Zeki kýyafetleriyle dolaþan John?.. Bakýn bakalým etrafýnýza görebilecek misiniz?..