Moskova’daki liderler zirvesine kadar taraflarýn özellikle de Ruslarýn açýklamalarý gerginliðin azalmayacaðýný gösteriyordu.
Rus tarafý Suriye’deki bütün muhalifleri terörist gördüðü için teröristlerle mücadeleden vazgeçmeyeceðini ilan edip duruyordu. Üç kez toplanan heyetler bir sonuca varamamýþtý!
Zirve baþlamadan önce iki liderin yaptýðý açýklama o olumsuz havayý yumuþatmýþtý.
Baþkan Erdoðan bölgeyi rahatlatacak bir sonuçtan bahsederken, Putin’in, Ýdlib gerginliðinin Türk-Rus iliþkilerine zarar vermesine müsaade etmeyeceðini söylemesi çok anlamlýydý.
Türkiye’nin beklentileri özetle, ateþkes saðlanmasý, insani krizin önlenmesi, rejim güçlerinin Soçi sýnýrlarýna çekilmesi ve siyasi çözümün desteklenmesiydi.
Taraflar arasýnda varýlan mutabakat metnine baktýðýmýzda rejim güçlerinin çekilmesi dýþýnda Türkiye’nin bütün isteklerinin kabul edildiðini görüyoruz.
Öncelikle hemen þunu belirtmeliyiz ki bu mutabakat müstakil bir vesika olmayýp 17 Eylül 2018 tarihli Soçi Mutakabatý’na ek protokol mahiyetindedir.
Yani bu protokolü tek baþýna deðil Soçi Mutabakatýyla birlikte deðerlendirmek gerekir.
Birlikte deðerlendirildiðinde Soçi Mutabakatý’nýn 1 ve 2. Maddesi gereði statükonun korunmasý baðlamýnda rejim güçlerinin çekilmesi talebinin de gerçekleþeceði anlaþýlabilir.
Baþkan Erdoðan’ýn gözetleme noktalarýmýzýn konumlarýnýn deðiþmeyeceðini ilan etmesinden anlýyoruz ki bu konu tartýþýlmýþ ancak ortak bir noktada buluþulamamýþ ve iki taraf da konumlarýný korumuþlar. Çözümü zamana býrakmýþlar.
Türkiye açýsýndan elde edilememiþ bir talep olarak görülse de kabul ettirilen noktalar göz önünde bulundurulunca Türkiye’nin baþarýsýz olduðu söylenemez.
Aksine protokolün giriþ bölümünde yer alan taraflarýn mutabýk kaldýðý hususlar göz önünde bulundurulduðunda taleplerinin kabul gördüðü anlaþýlýr.
17 Eylül 2018 tarihli Soçi Mutabakatý’na baðlýlýða vurgu yapýlmasý Türkiye lehinedir.
BMGK’nin terör örgütü olarak kabul ettiði gruplarla mücadeleye vurgu yapýlmasý Rusya’nýn ýlýmlý muhalefete karþý terörist muamelesi yapmasýnýn önünü kesmektedir.
Ayný þekilde BMGK’nýn 2254 sayýlý kararý gereði siyasi çözüme baðlýlýðýn teyidi de siyasi çözüm istemeyen rejime destek vermekte ýsrarcý olan Rusya’nýn geri adým attýðýnýn tezahüdür.
Yerinden edilen Suriyelilerin, Suriye’deki asýl ikamet yerlerine geri dönüþlerinin kolaylaþtýrýlmasýnýn kararlaþtýrýlmasý da Türkiye’nin insani krizi önleme talebi baðlamýnda isteðinin kabul edildiðini göstermektedir.
Halep’i Lazkiye’ye baðlayan M4 karayoluyla ilgili iki madde de Soçi Mutabakatý’nýn güncellenmesi açýsýndan Türkiye lehinedir. Çünkü Soçi Mutabakatý’nýn 8. Maddesi gereði M4 ve M5 trafiðe açýlacaktý Türkiye’nin Soçi mutabakatýnda uygulayamadýðý tek madde buydu. O da netleþtirilmiþ oldu.
Hülasa varýlan mutabakat ile ateþkes saðlanmýþ akan kanýn durdurulmasý temin edilmiþtir. Türkiye’nin garantörü olduðu ýlýmlý muhalefet Rusya’ya kabul ettirilmiþtir.
Sivillerin yurtlarýný terk etmemesinin ve evlerine dönüþün zemin hazýrlanmýþtýr. Türkiye’ye göç hareketi durdurulmuþtur.
Siyasi çözüm teyid edilerek sorunun askeri harekatlarla çözülemeyeceði gerçeðine dönülmüþtür.
Sonuçta aklý selim galip gelmiþ ve her iki taraf için de bir orta yol bulunmuþtur.
Zirve sonucuna genel olarak bakýldýðýnda Rusya’nýn Türkiye’yi Esed’e feda etmediði, Türk Rus iliþkilerinin ve çýkarlarýnýn Rus Esed iliþkilerinden ve çýkarlarýndan daha kuvvetli olduðu ortaya çýkmýþtýr.
Türkiye savunma sanayiinde kat ettiði mesafe ile dýþ destek almadan askeri harekât yürüterek özellikle ÝHA ve SÝHA kullanýmýnda batýyý da hayran býrakacak bir baþarý göstererek sahadaki gücünü masaya da yansýtabilmiþtir.
Türkiye süper güçlerle masaya oturabilecek güce kavuþmuþtur!
Sahadaki baþarýsý sebebiyle ordumuzun kýymetli mensuplarýný kutluyor þehitlerimize rahmet diliyorum.
Barýþa giden yolda önemli bir adým atýlmýþtýr. Sorun çözülmedi, çözüm iradesi aðýr bastý.
Unutmayalým silahlý gruplarýn kontrolündeki Ýdlib hâlâ barut fýçýsý! Ýnþallah onlarý bahane eden rejim tekrar ihlallere baþvurmaz. Cevabýný alýr ama süreç baþa döner!