Ne düþünüyorlar acaba, küçük bir þehre sýkýþtýrýlmýþ son bir kaç milyon insaný göz bile kýrpmadan vururken, patlatýrken, çemberi giderek daraltýrken, yok ederken...
Ýdlip’tekilerin tekmili birden düþman mý, terörist mi, hangi suçu iþlemiþler? ‘’Rejim muhalifi’’ diye geçiyor haberlerde... Çocuklarýn, bebeklerin, ninelerin, dedelerin katýldýðý bu rejim muhalifliði nasýl birþeymiþ de, böylesine feci bir þekilde infaz edilmeyi hak ediyorlar...
ADETA ÝNSAN SAFARÝSÝ!
Türkiye’nin hemen 60 km kadar ötesindeki bu vehamet için dünya kör olmuþ, saðýr kesilmiþ, dilini yutmuþ. Anneler, kadýnlar, yaþlýlar, hastalar, evsiz, barksýzlar, tek tek imha diliyor. Suriye, Suriye rejimi ve taraftarlarýnca buharlaþtýrýlýyor.
Yüzbinlerce insan sýnýrlarýmýza dayanmýþ durumda. Ýdlip’teki 1.8 milyon civarýndaki insan da düþünüldüðünde... Kýyametin önünden kaçanlarýn gelip yaslanacaðý son kapý yine Anadolu yaylasý olacak. Anlaþýlan, Beþar Esad’ýn muradýna erebilmesi için son hamledeki hedef ülke; yine Türkiye... Savaþa girmediði halde Suriye’nin tüm hicret yükünü kaldýran ülkemiz için mesele sadece göçmen mevzuu deðil, en baþýndan beri, güvenlik mevzuu. Düþünsenize Üsküdar ile Þile arasýndaki mesafe kadar, Reyhanlý- Ýdlip arasý... Altýnözü’nde uçan kuþlar, bir gözleriyle Ýdlip’i diðeriyle Altýnözü’nü görüyorlar.
Bunu niçin söylüyorum, Ýdlip’ten bize ne diyenler var ya... Ýdlip iþte o kadar içimizde bizim. Üstelik Ýdlip’in güvenliðini saðlamak üzere orada vazife baþýnda olan Mehmetçiklerimizi hedef alan bir ateþ hattý var...
Rusya ile Ýran’ýn desteðiyle Ýdlip kan aðlýyor. Uluslararasý kamuoyu, niçin müzakere ve çatýþma çözüm mekanizmalarýný iþletmiyor? Ýþin içinde Rusya olduðu için mi? Rusya’nýn sahip olduðu ‘’veto’’ hakkýna mý güveniyor Esad? Birleþmiþ Milletler’de Veto hakkýna sahip bir hami bulduðunda, yönetimler, istedikleri cinayetleri iþleyebilecekler mi? Bu nasýl bir mantýk, nasýl bir adalet?
***
Dünyada adaleti saðlamak için çaba sarfedilmeden, barýþ saðlanabilir mi? Yoksa o barýþ sadece süslü ve uçucu bir söylev midir, adalet olmadýkça... Oysa çok ciddi bir sorusu var insanlýðýn; Nato’nun kalbi durdu, Birleþmiþ Milletler çöktü nümayiþlerinin arasýnda, ‘’yeni bir dünya barýþý mümkün mü?’’ diye soruyor insanlýk...
Yeni bir dünya barýþý, ancak, kendini hukukla sýnýrlayan devlet yönetimleri aracýlýðýyla kurulabilir. Kendi milletine her türlü zulmü reva gören bir idarenin, dünyadaki adalet hakkýnda söyleyeceði pek bir þey de yoktur zaten.
Peki dünyanýn bu zulüm yönetimlerine söyleyeceði ne var?
Yani orasý onlarýn ülkesidir, ne yapacaklarýna kendileri karar verirler deyip, kulaklarýmýzý canhýraþ haykýrýþlara týkamamýz mý gerekiyor? Yoksa can güvenliði baþta olmak üzere hak ve hürriyetler, hangi ülkenin vatandaþý olursak olalým, tüm dünyayý sarýp kuþattýðýný varsaydýðýmýz büyük adalet mefkuremizin teminatý altýndadýr mý diyeceðiz? Var mý böyle büyük bir adalet? Herkese kol kanat gerecek böyle bir adalet var mý?