İhtirastan değil ihtiyaçtan doğmuş bir parti!

Bu topraklarda 1876'dan beri demokratik hayata geçiş çabaları içinde birçok siyasi parti gelmiş geçmiştir.

Abartmadan söylüyorum bu süre içinde milli iradeyi yönetime yansıtmada, ülkenin kalkınması güçlenmesi ve itibar görmesi bağlamında en başarılı ve en uzun ömürlü siyasi parti AK Parti olmuştur.

Dün itibariyle 22. yılına/yaşına girmiş olan AK Parti siyasetten milletin umudunu kestiği, post modern darbenin etkilerini sürdüğü bir ortamda, ihtirastan değil ihtiyaçtan doğmuş bir partidir.

Yaşattığı acılarla, ihlallerle, baskılarla silahlı darbelere rahmet okutan post modern darbe, ülkedeki siyasetçilerin bir kısmını yanına almış diğer kısmını sindirmiş ve millet bir kurtarıcı liderliğe hasret kalmıştı.

AK Parti kurucuları bağrında yetiştikleri Milli Görüş partisini bölen olmamak için parti kurma çağrılarına ihtiyatla yaklaşmışlar; ancak FP kapatıldıktan sonra yeni parti kurma çalışmalarına başlamışlardır.

Burada bir gerçeğin altını kalın çizgilerle çizmemiz gerekir.

Başkan Erdoğan'ın liderliği ülke genelinde tartışmasız kabul görmüştü ve toplumda onun liderliğine bir beklenti vardı.

Mesleğim gereği ülkeyi her sene en az bir kez dolaşmak zorundaydım. Kâh çalıştığım veya sahibi olduğum medyanın temsilcilerini koordine için kâh konferans toplantı gibi vesilelerle olsun Anadolu'yu her sene dolaşmaktaydım.

Özellikle 1994 seçimlerinden sonra İBB Başkanı R. Tayyip Erdoğan tüm ülkenin beğeniyle takip ettiği bir siyasetçiydi.

Ben aynı zamanda RP ve FP den dört kez milletvekili adaylığı yaptığım için köy ve mezralara kadar halkın nabzını birebir tutan, muhalif çevrelerle de görüşen bir gazeteci/siyasetçi olarak halkın beklentisine bizzat şahit olmuş biriyim.

Sağdaki muhalif partililer bile, 'Getirin partinin başına Erdoğan'ı size oy verelim!' diyorlardı.

Başkan Erdoğan'ın üzerinde bir sevgi halesi oluşmuştu toplumda! Hâlâ da o sevgi var!

Rahmetli Ömer Lütfü Mete manevi yönü de güçlü bir yazardı. 1990-2000 yılları arasında haftalık olarak yayınladığım Yörünge Dergisi'nde hem siyaset hem spor yazıları yazdığından çok sık görüşürdük.

Milletin Tayyip Bey'e olan sevgisini konuşurken dedi ki, "Meryem Suresi 96. ayet de buyuruluyor ki, 'İman edip yararlı işler yapanlar var ya, Rahman (olan Allah) onlar için bir sevgi yaratacaktır.' Tayyip Bey bu ayetin sırrına mazhar olmuş biri!"

Evet, sevginin temelinde iman ve yararlı işler var.

Tayyip Bey'in imanına ve ihlasına şahit olan biriyim ona olan sevgimin temelinde de bu gerçek yatmaktadır. Yararlı işlere gelince İBB başkanlığında o vasfını da fazlasıyla gösterdi.

Daha AK Parti kurulmadan önce Anadolu'da bir Tayyip rüzgârı esiyor ve ona olan muhabbet çok net bir şekilde görülüyordu.

Yani Tayyip Bey'in partisi fiilen gönüllerde zaten kurulmuştu millet resmen ilanını bekliyordu.

14 Ağustos 2001 tarihinde kurulan AK Parti, aslında gönüllerde fiilen kurulan partinin resmileşmesinden ibaretti.

AK Parti nihayetinde bir siyasi partidir, elbette ki her partide olduğu gibi orada da siyasette görülen olumlu olmuşuz hadiseler meydana gelmiştir. Ayrılanlar, küsenler, parti kuranlar, başka partilere geçenler ve benzeri tatsızlıklar yaşanmıştır.

Fakat AK Parti iktidarlarının 22 yılda bu ülkeye kazandırdıkları ve muhalefetin çapsızlığı da göz önünde bulundurulunca AK Parti'nin alternatifsiz olduğu gerçeği çok açık bir şekilde kendisini göstermektedir.

Çok partili dönemde girdiği her seçimden birinci parti olarak çıkan ikinci bir parti yoktur.

Bu bir rekordur!

Elbette ki siyasi partilerin lokomotifi liderleridir.

AK Parti'nin başarısında liderin rolü elbette ki çok önemlidir.

Ancak AK Parti artık büyük, çok büyük bir ailedir.

5 Mayıs 2022 tarihi itibariyle 100 yıllık CHP 1 milyon 339 bin 150 üyeye sahipken 22 yıllık AK Parti'nin 11 milyon 40 bin 139 üyesi vardır.

Sadece bu rakamlar bile hangisinin halkın partisi olduğunu göstermesi açısından yeterli olsa gerek.

Birileri kendilerini Başkan Erdoğan sonrası için avutuyorlar. O giderse parti biter ahkâmı kesiyorlar.

Onun bir ye gittiği yok ama AK Parti muhalefet cephesinde olduğu gibi kaht-ı rical çeken bir dar kadro da değil. AK Parti o kadar zengin bir aile ki, muhalefet ondan kopanlardan bile medet umar hale gelmiş durumda!

Evet, bir önceki seçime göre parti oylarında en büyük parti olma özelliğini korumasına rağmen 7 puanlık bir düşüş görünüyor.

AK Parti lideri CHP lideri gibi seçmeni suçlamıyor nerede hata yaptık diyerek partisini sorguluyor ve hatayı telafiye çalışıyor.

AK Parti 2024 yerel seçimlerinde en ideal adayı belirleme kararlılığıyla ülke çapında hazırlık yaparken muhalefet partilerinin partiler arası ve parti içi iktidar kavgaları yaşıyor olmaları partilerin gücünü ölçme hususunda da önemli bir veri olsa gerek.

Benim kanaatim AK Parti 11 milyonluk büyük ailenin beklentilerini göz önünde bulundurduğu takdirde yerel seçimlerde de ülkenin en büyük partisi olduğunu bir kez daha rahatlıkla gösterecektir.

AK Parti'nin 22. yılı hayırlı olsun, hayırlara vesile olsun.

Hamd etmesini bilen AK Parti liderinin sözleriyle bitirelim yazıyı. Diyor ki:

"Artık Türkiye'de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak sözü ile başladığımız bu yolculukta hamdolsun girdiğimiz her seçimden birinci çıkarak bugünlere geldik. Kuruluşumuzdan bugüne partimizin hangi kademesinde olursa olsun bu kutlu davanın başarısı için çalışan, emek veren, ter döken her bir kardeşime teşekkür ediyor, darı bekaya irtihal edenlere Allah'tan rahmet diliyorum."

"Yasamada ve yürütmede ülkeyi yönetme sorumluluğunu bize tevdi eden milletimizin belediyelerde de aynı feraseti göstereceğine yürekten inanıyorum. Bunun için şimdiden çalışmaya başlamalı, sahada en küçük bir boşluğa meydan vermemeliyiz. Unutmayınız bizim bıraktığımız her boşluğu muhalefet yalan ve iftira seliyle dolduracaktır. Bugün nasıl 22'nci yaşımızı 14-28 Mayıs seçimleri zaferinin kıvancıyla kutluyorsak inşallah 23'üncü kuruluş yıl dönümümüzde de 31 Mart 2024 seçim zaferinin sevinciyle ulaşacağız."