Tarih: M.Ö. 2000
Yer: Arabistan çölleri
Bir kadýn, iki tepe arasýnda koþturmaktadýr. Amacý susuzluktan bitap hale düþmüþ bebeðine su bulmaktýr. Ýki tepe arasýnda gidip gelen kadýn çukur olan ve çocuðunu göremediði alandan bir an önce çýkabilmek için hýzla koþar. Bir taraftan da bebeðinin aðlamalarýný dinlemektedir.
Birden bebeðinin aðlamasýnýn kesildiðini fark eder. Yanýna gittiðinde ne görsün! Bebeðin ayaklarýnýn altýndan su fýþkýrmaktadýr! O henüz bilmese de bu su kýyamete kadar durmaksýzýn akacaktýr.
Tarih: M.S. 2022
Yer: Ýzmir
Bir kadýn, çevresindeki insanlarýn þaþkýn bakýþlarý altýnda, ormanda yere yatmýþ garip hareketler yapmaktadýr. Kendini yerlere atmakta, bir o tarafa bir bu tarafa garip hareketler yaparak sürünmektedir. Kadýn yaptýðý hareketlerle, "Ormanda su arayan kadýn" þeklinde haber yapýlmýþtýr. Dakikalarca süren garip hareketlerin sonunda ortada ne su vardýr ne de baþka bir þey.
Ýki kadýnýn amaçlarý arasýnda o kadar çok fark vardýr ki... Ýlk kadýn çocuðunu kurtarmanýn derdindedir. Derdinin dermanýný bulur. Bulunan bu su insanlýðýn da dermaný olur. Ýkinci kadýn ise cebini doldurmanýn derdindedir o da aradýðýný bulur ama halkýn derdine derman olacak su yoktur.
Müslümanlarýn yaðmur duasýyla alay eden CHP zihniyetinin geldiði nokta hem ibretlik hem de trajikomik. Allah insaný alay ettiði kiþilerle ibretlik edip cezalandýrýr.
CHP zihniyetine sorsanýz "sanat" yaptýklarýný, sanat yoluyla "Doða Ana"nýn merhametini kazanmaya çalýþtýklarýný iddia edeceklerdir.
Burada genel anlamda kültür-sanat anlayýþýna, az çok ne olduðuna ve CHP zihniyetinin "sanat" anlayýþýna da bir parantez açmak istiyoruz.
Sanat bizim anladýðýmýz þekliyle kültürün içinde barýnan bir deðerdir. Maddi, manevi, sözlü, yazýlý, gelenek, görenek, örf, inanç deðerleri gibi bir toplumun yaþam tarzýný þekillendiren normlarýn etkilediði bütün sanatlar bir milletin tarihi boyunca ürettiði kültür deðerleri arasýnda sayýlýr.
Kültür ve sanat icrasý, toplum tarafýndan kabul gören ve hayata etki eden estetik anlayýþýyla; insan davranýþlarýný sosyolojik olarak doðruya yönlendiren ortam ve eserlerdir.
Sanat, toplumun deðerlerini gözeterek yapmýþ olduðu icrayla dikkat çekmeyi amaçlar. Elbette sanatçýlar tarafýndan olgu ve yaþamlar anlatýlýrken hiciv de kullanýlacaktýr. Ancak bu, o toplumun bütün deðerlerine ters düþen hareketlerle inþa ediliyorsa bu sefer sanat hiciv konusu haline dönüþür.
"Sanat Nedir?" kitabýnda Tolstoy der ki: "Sanat tükenir, sanatçý ezilir ve ortalýða bir anlamsýzlýk hâkim olursa hem kendimizi hem de geleceðimizi yitiririz."
CHP ve onun türevleri olanlar, "sanat" kelimesini dillerinden düþürmezler. Sanatý tekellerine alýp bu konuda en iyi ve en güzeli kendilerinin yaptýklarýný/yapacaklarýný söylerler. Gel gör ki CHP'nin sanat adýna ortaya koyduðu þeyler adeta birer "hilkat garibesi"!
Göz zevkine hitap etmekten ziyade göreni ürküten, "bu da ne böyle, tövbe tövbe!" dedirten þeyler. CHP'li belediyelerin yapmýþ olduðu heykellerin ne kadar tartýþma konusu olduðunu hepimiz biliyoruz. Yine CHP'li Ýstanbul Belediyesi benzer bir garabete imza atmýþtý. Buradaki figüran ise merdiven basamaklarýnda kendini duvardan duvara vuruyordu!
Bir de bu hilkat garibelerini büyük törenlerle, büyük laflarla açmalarý yok mu! Sanki dünyayý kurtaracak büyük bir buluþ yapmýþ, ekonomik sorunlarý çözmüþ, halka mutluluk ve refah getirmiþ edalarý yok mu?
Hatýrlayalým, CHP Baþkaný, "Ýzmir'i nasýl yönetiyorsak, Türkiye'yi de öyle yöneteceðiz." demiþti. Yirmi yýldýr bir metro inþasýný tamamlayamayan, sürekli su kesintileriyle anýlan, yolsuzluk ve hýrsýzlýk haberleri dinmeyen, su ihtiyacýný orman içinde garip hareketlerle yerlerde sürünen sözde sanatla arayan Ýzmir'in yönetim þeklinin bütün bir ülkede olduðunu düþünsenize!
Hani "Dað fare doðurdu." derler ya. Ýþte CHP'nin yönetim anlayýþý ve bu zihniyetin sanat anlayýþý iþte böyle bir þey.
Sanat elbette ki önemli, elbette ki sanat, hayat alanýnda olmalý. Ama böyle hilkat garibeleri þeklinde deðildir!
Paralarý çarçur edecek baþka bir yer kalmadý da merdiven inip çýkmaya, yerlerde sürünmeye mi kaldýnýz!
Bu zihniyetle CHP'nin içinden bir Hacer çýkmaz ama binlerce garabet çýkar!