Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un belli ki Cumhuriyet gazetesinin çok hoşuna gittiği için manşetine taşıdığı sözlerini bugüne uyarlayalım diye sordum başlıktaki soruyu.
Hani demiş ya, “Eğer Menderes, 25 Mayıs 1960 günü Eskişehir'de erken seçim tarihini açıklasaydı, 27 Mayıs askeri darbesi büyük bir olasılıkla önlenebilirdi. Çünkü erken seçim kararı almış bir hükümete karşı bir askeri darbenin gerçekleştirilmesi, açıkça milletin siyasi iradesine de vurulacak bir darbe olurdu.”
Menderes’in Eskişehir gezisinde zaten erken seçim tarihini açıklayacağı ve fakat darbecilerin buna mani oldukları da biliniyor. Başbuğ en azından bunu söyleyebilseydi, “Başbakan’a erken seçim tarihini açıklama imkanı dahi vermediler” diyebilirdi.
Fakat Başbuğ’un ifadesindeki asıl vahim taraf, “Çünkü erken seçim kararı almış bir hükümete karşı bir askeri darbenin gerçekleştirilmesi, açıkça milletin siyasi iradesine de vurulacak bir darbe olurdu” kısmı.
Menderes zaten milletin iradesiyle iktidara gelmiş değil mi? Erken seçim kararı açıklamış bir hükümete darbe yapmak milletin iradesine darbe oluyor da diğer türlü olmuyor mu?
Başbakan ve bakanlarının asıldığı bir darbeden bahsediyoruz, hey hat!
Tek Parti rejimini serbest seçimlerle birlikte sürdürebilmeyi mümkün kılan bir darbe yapıldı 27 mayıs tarihinde. Ve hala bu ülkenin liberal-Kemalist-sosyal demokrat-bilimsel-radikal... ne çeşit solcusu varsa 27 Mayıs’ı “karşı devrimi” durdurdu diyerek alkışlıyorlar.
Ayrıca aynı mantıkla tüm darbeler için bir mazeret üretebiliriz, öyle değil mi? Mesela 28 Şubat’a gidelim, Çiller ve Yılmaz askerin direktiflerini harfiyen uygulasalardı, Erbakan halka verdiği sözleri unutup, başörtüsü yasağını uygulayacağına, Kuran kurslarını, imam hatipleri kapatacağına dair paşalara asker selamı çaksaydı 28 Şubat darbesi olmazdı mı diyeceğiz?
Ecevit ve Demirel anlaşsaydı 12 Eylül darbesi yaşanmazdı, gencecik fidanlar bir sağdan bir soldan asılmazdı mı diyeceğiz?
Dönelim baştaki soruya...
“Tayyip Erdoğan ne yapsaydı 15 Temmuz darbe girişimi olmazdı?” İlker Başbuğ kendisi bilmiyorsa da FETÖ’nün sözcülerinin o dönem yazıp çizdiklerine bakarak öğrenebilir bu sorunun cevabını; ilerde lazım olursa başka bir röportajda kullanmak üzere...
17-25 Aralık, hatta 7 Şubat MİT krizine gidebiliriz bunun için. MİT Müşteşarı’nın tutuklanmasına izin verseydi 15 Temmuzu önleyebilir miydi? Neden olmasın? MİT krizinin asıl amacı Erdoğan’ı askeri darbeye gerek kalmaksızın indirmek ve İsrail-ABD ekseninde siyaset yapacak aktörlerle yol Yürümekti.
Ya 17-25 Aralık?
“Erdoğan direnmeseydi, bakanlar yargılansaydı, darbe de önlenmiş olurdu”
Yok mu bunu diyen sizce? Başbuğ’dan önce Babacan ve Davutoğlu’na da sormak lazım, belki onlar da kurar bu cümleyi.
O dava dosyalarında Erdoğan’ın ismi “Sabık Başbakan” diye geçiyorken ve FETÖ yargısı devam ediyorken “Bakanlar da hesap versin canım” demek “Erdoğan da gitsin artık” demekle aynı şeydi.
O gün bunu diyen Ak Partililer sonrasında kendilerine yeni parti edindiler.
Örnekleri çoğaltabiliriz. Evet, 15 Temmuz darbesinin olmaması için çok şey yapıldı, daha doğrusu FETÖ, askeri darbe olmaksızın Erdoğan’dan kurtulmak için çok şey yaptı. Erdoğan her birinden güçlenerek çıktığı için işleri 15 Temmuz’a kaldı.
