İmamoğlu nereye kaçıyor?

Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu'dan ilham alarak attım bu başlığı.

Geçtiğimiz hafta AK Parti İstanbul İl Başkanlığı tarafından düzenlenen, "İstanbul'un kaybolan yılları" başlıklı basın toplantısında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun durumunu bu sözlerle özetledi: "Heveslerine kavuşamayan ve İstanbul'a da arkasını dönen Ekrem İmamoğlu, çareyi 'kaçma planları yapmakta' bulmuştur. Kendisinin tek derdi İstanbulluya hesap vermeden İstanbul'dan kaçmaktır. Geride bıraktığımız 4 yılın hesabını yine İstanbullulara vermelidir."

Yerel seçimlere yaklaşık 7 ay kaldı. Çalışan insanlar için zaman hızlı geçer. Tembel insan ise saate bakıp durur. Gereksiz gibi duran bu bilgi Türkiye'de siyasi ikbalin anahtarıdır. Ama bazıları bir türlü bunu kavrayamaz. Kavrasa da alavere dalavere ile gemisini yürütmeyi tercih ettiğinden yük altına girmek istemez. CHP'nin genel gidişatı budur. İmamoğlu'nun durumu da böyle.

Bu 7 ay nasıl geçecek? Sorumuz bu?

Önce iktidar partisine bakalım isterseniz. 14-28 Mayıs seçimlerinden zaferle çıkmış, namağlup bir parti ve lider var. Enflasyona rağmen güven tazelemiş bir yönetim... Sorunları inkâr etmemiş, "farkındayım, düzelteceğim" demiş. Bunun için kadrolarını değiştirmiş. Milletvekillerinden bakanlara kadar gençleşmiş, yenilenmiş kadrolarla kolları sıvamış ve daha seçim sonucunun belli olduğu gece 2024 yerel seçimleri için start vermiş bir lider.

Böyle bir parti, lider ve kadro için önümüzdeki 7 ay kısa bir zaman dilimi. Her zaman "işi vaktinden çok" olan bir parti var karşımızda. Bu tabir İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe'ye ait. Onun döneminde İstanbul İl teşkilatının mottosu bu oldu: "İşimiz vaktimizden çok".

Dolayısıyla şunu söyleyebiliriz; AK Parti İstanbul'da il ve ilçe teşkilatları, ilçe belediyeleri ve İBB Meclisi bir bütün olarak, birbiriyle kavga etmeden, bilakis birbirini tamamlayarak sıkı bir çalışma gerçekleştirdi. Yani seçime 7 ay kalmışken çalışmalara başlayacak bir teşkilat ve ilçe belediyeleri söz konusu değil.

Geçen hafta gerçekleşen basın toplantısının benzerlerini AK Parti İl Başkanlığı son 3 yılda birkaç kez yaptı. İmamoğlu'nun "Her şey güzel olacak" diyerek verdiği sözlerin takipçisi oldu. Tevfik Başkan İBB Meclisinde İstanbullular adına her ay düzenli olarak bunların hesabını sordu. AK Parti İl Başkanı Kabaktepe ve İBB AK Parti Grup Başkan Vekili Göksu İmamoğlu'nun, söz verip yapmadığı, yapması gerektiği halde yapmadığı, yapmaması gerektiği halde yaptığı ne varsa İstanbullular adına takip etti. CHP'li İmamoğlu'nun İBB'yi borç alamaz duruma getirdiğini, yatırım bütçesini kısıp reklam bütçesini arttırdığını, her yıl 20 bin konut yapacağım demesine rağmen 4 yılda 10 bin yeni konut bile yapmadığını, verdiği sözleri unutturmak için web sitelerinden bile kaldırttığını, kimseyi işten çıkarmayacağız dediği halde 20 binden fazla kişiyi işten attığını, trafik sorununu çözecek Levazım tüneli gibi, projeleri tamamlamak yerine üzerine beton döktüğünü, temeli atılmış arıtma tesislerini törenle kapattığını, İstanbul'a hizmet etmek dışında her şey yaptığını düzenli olarak raporladılar.

AK Partili ilçe belediyeleri ise İBB'nin yüzde biri bütçeyle İBB'yi ikiye katlayacak işler yaptı bu zaman zarfında.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son açıklamaları AK Parti'de aday belirleme çalışmalarının da başladığını gösteriyor. Herkes özellikle İstanbul adayını merak ediyor. Anlayacağınız AK Parti cenahında yaklaşan yerel seçimler için heyecan, motivasyon yüksek.

Muhalefet cenahında ise durum gerçekten içler acısı.

Tevfik Göksu'nun tespiti doğru, İmamoğlu CHP'nin başına geçmeyi kendisi için bir kaçış planı olarak görüyor ve bu yüzden çok istiyor. Çünkü o da biliyor, İBB'yi alamayacağını. Bu dört yılda kendisine oy verenleri de pişman ettiğini, tam bir beceriksizlik örneği sergilediğini. Daha da kötüsü, işine odaklanmak yerine hep algı, gösteriş peşinde ve gözü başka yerlerde bir figür olarak tezahür ettiğini...

İmamoğlu'nu partinin başına geçmesini istemeyenler, hatta "İBB adaylığı onun kaderidir" diyerek sanki kazanması kesinmiş gibi davrananlar da onun şansının çok azaldığını görüyor. İmamoğlu'ndan külliyen kurtulmanın yolu, İBB adayı olarak yenildiğini görmek.

Masadakiler isyan bayrağı açmışken, CHP kendi içinde paramparça olmuşken AK Parti'de ekonomiye ve seçime odaklanmış bir uyum ve çalışkanlık görüyor millet.

Yani hiçbir şey sürpriz değil.