Ýran'ýn savrulmuþluðu!

Türkiye, topraklarýný iþgalden kurtarmak için operasyon baþlatan kardeþ Azerbaycan’a destek verdi.

Azerbaycan bu desteði iliklerine kadar hissetti. Sadece Azerbaycan deðil iþgalci Ermenistan bile bu desteðin acýsýyla dünyaya ,’Türkiye’yi durdurun’ diye çaðrýda bulundu.

Bu savaþta iki cephe vardý. Birisi özgürlük cephesi olan Azerbaycan ve Türkiye’den diðeri ise iþgal cephesi olan Ermenistan ve destekçilerinden oluþuyordu.

Özgürlük cephesi iþgal edilmiþ topraklarý iþgalden arýndýrmak gibi son derece meþru bir mücadele veriyordu.

Ýþgal cephesi ise destekçileriyle birlikte iþgalin sürmesi için çaba sarf ediyordu.

Meþruiyet kazandý, Azerbaycan Türkiye cephesi 44 günlük iþgalden kurtarma operasyonundan zaferle çýktý.

Ýþgalci Ermenistan ve destekçileri aðýr bir yenilgi aldý.

Bu sonucun meþruiyeti savunan her milleti ve her devleti memnun etmesi gerekirdi. Baþta da Azerbaycan’ýn sýnýr komþusu olan Ýran’ý memnun etmesi gerekirdi.

Tam tersi bir tepki ile karþý karþýya kaldýk.

Bakü’deki zafer törenlerinde Baþkan Erdoðan’ýn okuduðu bir maniyi bahane eden Ýran, Türkiye’ye karþý öfke, nefret ve kin kustu.

Baþkan Erdoðan’a en aðýr türünden hakaretler yaðdýrarak siyasetçisiyle medyasýyla bir saldýrý baþlattý.

Ýran Ýslam Cumhuriyeti Dýþiþleri Bakaný Zarif’in fitilini ateþlediði bu kampanyayý Ýran devletinin resmen ve fiilen organize ettiði anlaþýlýyor.

Medyadaki saldýrý bir yana 224 milletvekilinin imzasýyla yayýnlanan resmi kýnama Ýran’ýn Türkiye’ye karþý koyduðu bir devlet tavrý olduðunu gösteriyor.

Baþkan Erdoðan’ýn törende Laçin’in özgürlüðe kavuþturulmasýný 200 sene önceki olaylara yakýlmýþ bir mahný/türkü ile yad etmesinin altýnda Ýran’ýn toprak bütünlüðüne kastetmenin yattýðýný düþünmek öküzün altýnda buzaðý arama aymazlýðýdýr diyesim geliyor ama aymazlýk deðil kasten ve bilerek yapýlmýþ çok pis ve çirkin bir politikadýr.

Ýsminin baþýnda Ýslam bulunan bu devlet maalesef takip ettiði dýþ politikada Ýslam’a zarar vermeyi adeta ilke haline getirmiþtir.

Ýsrail politikasý sebebiyle Filistin direniþine verdiði siyasi amaçlý destek dýþýnda Yemen’de, Suriye’de, Lübnan’da ve Irak’ta takip ettiði mezhepçi politikadan zarar gören tek kesim Müslümanlar olmuþtur. Müslümanlara karþý Ortodokslarla iþbirliði politikasý da cabasý.

Azerbaycan Ermenistan ihtilafýnda ise mezhepçiliði de bir kenara býrakýp Azerbaycan zaferini Erdoðan karþýtlýðýyla gölgelemeye çalýþmýþtýr maalesef.

Ýran’ýn Ortadoðu’daki mezhepçi politikalarýnýn da aslýnda bir aldatmaca olduðu böylece ortaya çýkmýþtýr. Ýran’ýn çoðunluðu kendi mezhebine mensup olan Azerbaycan’ýn yanýnda durmasý gerekirken tam tersine Ermenistan’a lojistik destek saðladýðý iddia edilmiþtir ve o iddialarý çürütememiþtir.

Ýran güçlü bir Azerbaycan istememektedir!

Bu yüzden de Türkiye’ye saldýrarak, Azerbaycan zaferini karalamayý tercih etmiþtir.

Ýþgale karþý yürütülen savaþ Ýran için de Türkiye için de bir mihenk taþý olmuþtur.

Ýran çoðunluðu Þii olan Azerbaycan’ýn yanýnda durmak yerine karþýsýna geçerken çoðunluðu Sünni olan Türkiye bütün imkânlarýyla Azerbaycan’ýn yanýnda durmuþtur.

Bu duruþ Baþkan Erdoðan iktidarlarýna karþý yürütülen Sünnici Ýhvancý iddialarýný da çürüten önemli bir mihenk taþýdýr.

Hülasa, Ýran da Türkiye de devlet geleneði olan büyük ülkelerdir. Ancak Türkiye meþruiyet zemininde politika yürüterek önce insan mottosunu somutlaþtýrmýþ ve takdir edilmiþtir; Ýran ise býrakýn insaný kendi din kardeþlerine zarar verecek politikalar takip ederek siyaseten de kaybeden taraf olmuþtur.

Zaten Baþkan Erdoðan aleyhine yürüttükleri algý operasyonu da Azerbaycan Ermenistan savaþýnda yenilmiþlik duygusuna kapýlmýþlýðýn bir tezahürüdür.

Ýnþallah bu savrulmuþluktan tez zamanda kurtulurlar!