Mustafa Sabri Beþer
Mustafa Sabri Beþer
Tüm Yazýlarý

Irkçýlar Okumasýn!

Toplumlarý toplum, insaný da insan yapan deðerler vardýr. Bunlarýn mevcut olmamasý halinde "eþrefi mahlukat" olan insan "esfeli safilin" olmaya baþlamýþ demektir. Rabbim bizi bu durumlara düþmekten muhafaza buyursun.

Biz her ne kadar "esfeli safilin"e düþmekten korksak da insanlýktan nasibini alamamýþ bazý nadanlar maalesef gözyaþlarýmýzý ceyhun ettiðimiz sahneler yaþatýyorlar. Irkçýlýða dayalý bir cahiliyeyle sözde üstünlük taslýyorlar!

Merhametten zerre nasibini alamamýþ bu insanýmsýlarýn yaptýklarý korkarýz ki topluma da zarar verir hale gelecek.

Gaziantep'te, yaþlý mülteci bir kadýna yönelik gerçekleþtirilen tekmeli saldýrýya ait manzarayý gördüðümde içim adeta kan aðladý. Ýnanamadým!

Bir insanýn bu kadar acýmasýz olabileceðine inanamadým. Gözyaþlarým akarken insanlýðýmdan utandým!

Aslýnda bu tekme yaþlý mülteci bir kadýna deðil bize atýldý. Bu tekme her þeyden önce benim suratýma daha sonra da toplumun suratýna atýldý. Bizim canýmýz yaþlý teyzenin canýndan daha fazla yandý.

Yaralanan yaþlý bir insan deðildi, bizim insanlýðýmýzdý!

Tekme atýlan bir kiþi deðildi, 85 milyonluk bir toplumdu!

Acýyan yaþlý bir kadýnýn yüzü deðil, bizim vicdanlarýmýzdý!

Yaralanan yaþlý bir kadýnýn yüzü deðil, bizim merhamet duygumuzdu!

Aðlayan bir kadýn deðildi, insanlýktý!

Bir özür borçluyuz!

Yaþlý kadýndan, kendimizden, insanlýðýmýzdan ve elbette ki yaratýcýmýzdan!

Affet bizi teyzem!

Sen bize iltica ettin, yardým istedin, güçsüzüm, zayýfým dedin ama biz seni koruyamadýk. Senin güçsüzlüðünü kendi hoyratlýðýmýza gerekçe yaptýk.

Yardým için uzanan eline, gözyaþýyla ýslanan yüzüne elimizi deðil ayaðýmýzý uzattýk! Affet bizi!

Affet bizi vicdaným!

Yaþlý bir teyze insanlýk dýþý bir muameleye uðrarken seni devreye sokup mazlumu koruyamadýk. Zalime dur diyemedik.

Affet bizi insanlýk!

Sen ki yeryüzüne halife olarak gönderilmiþtin ama biz seni eþrefi mahlukat olarak yüceltemedik, esfel-i safilin olarak alçalttýkça alçalttýk. Melekleri bile gýpta ettirecek bir seviyeye çýkarabilecekken þeytanýn bile güldüðü bir derekeye indirdik.

Affet bizi Rabbim!

Senin "Rahim" isminin yeryüzündeki tecellisi olamadýk. Senin merhametinin bir zerresini bile inþa edemedik yeryüzünde. Sadece yaþlý bir kadýnýn yüzüne tekme olarak deðil, dünyanýn bütün masumlarýnýn yüzünde tekme olduk. Zalimin zulmüne ses çýkarmadýk. Zulme dur diyemedik. Affet bizi!

Millet olarak nereye doðru gittiðimizin muhasebesini yapmanýn vakti geldi de geçiyor bile. Mazlumun ahý Arþ-ý Ala'yý ihtizaza getirmeden önce bir silkinmeye ihtiyacýmýz var. Yoksa kaderin tekmesi, o talihsiz tekmeyi atanýn yüzünde deðil millet ve toplum olarak bizim yüzümüzde patlayacak.

Neredesin ey merhamet!

Ne zaman terk ettin bizi!

Biz ne ara bu kadar acýmasýz ve zalim olduk!

Duvarlarýnýn merhametle saðlamlaþmasý gereken yuvalarýmýzda, enkaz haline dönüþmüþ yýðýntýlarýn arasýnda can veriyor merhametimiz.

Yaþlýlarýn, çocuklarýn üzerine ne zaman bu kadar acýmasýzca yüklenir olduk!

"Merhamet etmeyene, merhamet edilmez." uyarýsýnýn ne olduðunu bile anlayamaz olduk.

Ýpek kýlýflarla muhafaza ettik bize sunduklarý çaðýn en þaþaalý trendini. Nefreti, öfkeyi ve zulmü. Bir baþkasýna sirayet ediyor ipek kýlýflarýmýzda muhafaza ettiklerimiz. Yapýlaný görüyoruz, duyuyoruz ama hissedemiyor müdahale edemiyoruz.

Yaþadýðýmýz baharý fark edemedik, muhabbet ve merhametle kýymet veremedik, geldi geçiyor bahar; yitik duygularýmýz hala devreye girmiyor!

Þimdi kaybettiðimiz merhameti tekrar bulmanýn zamanýdýr.

Yetimlerin, öksüzlerin, yaþlýlarýn gözyaþlarýný silme zamanýdýr.

Mazlumun yanýnda, zalimin karþýsýnda olmanýn zamanýdýr.

Kaybettiðimiz merhameti, yitirdiðimiz insanlýðý bulmanýn vaktidir!

"Merhamet" iman edenlerin en güzel özelliðidir. Bizler asla katý kalpli, ýrkçý, acýmasýz ve zalim insanlar güruhunda yer alamayýz.

Þefkat ve merhamet duygularýmýzý bütün insanlýða ve topluma sabýrla iþlemeliyiz.