İş Hukuku'nda temel ilkeler

İşçi ve işveren çalışma hayatının etle tırnak gibi vazgeçilmez parçalarıdır.

Ancak zaman zaman anlaşmazlıklar olması da hayatın gerçeğidir.

İşte İş Hukuku'nda iki önemli temel ilke çalışma hayatındaki anlaşmazlıklarda önem taşımaktadır. Bunlar İşçiyi Koruma İlkesi ve İşçi Yararına Yorum İlkesidir.

İşçiyi Koruma İlkesi

İş hukuku, işçilerin haklarının korunması amacıyla ortaya çıktığından dolayı, iş hukukunun en temel ilkesi olarak "İşçiyi Koruma İlkesi" sayılabilecektir.

İşçiyi Koruma İlkesi, özetle, işçinin işyerindeki çalışma yaşamında daha güçlü olan işverenlere karşı hukuki düzenlemelerle korunması olarak açıklanabilecektir.

Ayrıca iş çalışma yaşamının ve işyeri ortamının yaratacağı her türlü tehlikeye, iş kazaları ve meslek hastalıklarına ve fiziki tehlikelere karşı da korunması gerekmektedir.

İş hukukunun işçiyi koruma amacı, işçinin maddi ve ekonomik hakları yanında kişiliğinin ve omurunun korunmasını da kapsamaktadır.

İş Kanununda, işçiyi gerek ekonomik gerek diğer yönlerden işverene karşı koruyucu hükümlere yer verilmiştir. Bunların başında "Asgari Ücret", "Yıllık İzin", "Hafta Tatili" ve "Ara Dinlenmesi" gibi düzenlemeler gelmektedir.

Bütün bu koruyucu düzenlemeler, kaynağını Anayasa da belirtilen "Sosyal Devlet" olma ilkesinden almaktadır.

İş Kanunundaki açık hükme rağmen işçinin, işverene karşı korunması değil hukuka uygun karar vermek sözkonusudur.

İşçi, işverenin emir ve talimatlarına uymak, hatta yasanın değil işverenin koyduğu kurallar altında çalışmak zorundadır.

*

İşçi Yararına Yorum İlkesi

İş hukukunun bir diğer ilkesi ise, "İşçi Yararına Yorum İlkesi" olup, yargı sürecinde, mevzuatta açık seçik bir hükmün veya düzenlemenin bulunmaması durumunda, işçi lehine yorum yapılması söz konusu olmaktadır. Yani, hakim mevzuatta açıklık bulunmayan ve tereddütlü hallerde inceleme yaparak işçi yararına olan koşul ve durumu kabul edecektir.

Mevzuatta açık bir hükmün bulunması durumunda işçi yararına yorumdan söz edilemeyecektir.

Delillerin hüküm vermeye yeterli olmadığı yada kesinlik göstermediği durumlarda işçinin korunması ve işçi lehine yorum ilkelerinden hareket edilmelidir.

İşçi lehine yorum ilkesi yasada boşluk bulunması, yasanın açıklık taşımaması yani duraksama halinde olayın ve yasaların yorumunda ve kanundaki boşlukların doldurulmasında sözkonusudur.