Cüneyd Altýparmak
Cüneyd Altýparmak
Tüm Yazýlarý

Ýsveç'in muhatabý TBMM!

NATO üyeliði konusunda yetki her ne kadar hükümetlerde gibi görünse de iþin mahiyeti icabý süreç ülkelerin Meclislerinde veya benzeri mekanizmalarýndaki deðerlendirmeler ile sonuçlanýyor. Yani günün sonunda NATO üyesi olmak isteyen bir devletin muhatabý ilk elde devlet baþkanlarý gibi görünse de "demokratik" ülkelerde son noktayý Meclisler koyuyor. Bizim için de böyle. Pek tabi Sayýn Cumhurbaþkaný'nýn sürece evet demesi önemli. Bu iç hukuk sürecinin baþlamasý için ilk þart. Ancak konu meclise sevk edildikten sonra durum biraz deðiþiyor, farklýlaþýyor...

Ýsveç ve Finlandiya; Rusya'nýn Ukrayna'yý iþgalinin ardýndan NATO'ya üyelik talebinde bulunmuþtu. Türkiye bu konuya açýk ve net biçimde itiraz etti. Birtakým þartlarý olduðunu belirtti. Bu þartlarýn yerine getirilmemesi halinde üyeliðe yeþil ýþýk yakmayacaðýný söyledi. Bu konularýn baþýnda terör ile mücadele konusunda yapýlmasý gereken deðiþiklikler vardý.

Ýsveç'teki durum

Türkiye bu iki ülkeyi PKK ve FETÖ konusunda gerekli iþ birliðine yanaþmadýðý için eleþtiriyor ve düzenleme yapmasýný istiyor. Bu düzenlemelerin ana odaðý ceza kanunu ve anayasada idi.

Ýsveç Parlamentosu 1 Haziran'da yürürlüðe giren bir düzenleme yaptý. Terörle mücadeleye iliþkin yeni ceza yasasýnda yaptýðý düzenleme ile Ýsveç; terör faaliyetlerine katýlan ve terör örgütleriyle iþ birliði yapan kiþilere 4 yýla kadar hapis cezasý öngören yasayý kabul etti. Terör örgütünü destekleme, güçlendirme veya teþvik etme kastý taþýyan faaliyetlere katýlan kiþiler, artýk ceza verilecek ki bu düzenleme daha önce yoktu. Aðýrlatýcý unsurlar var ise ceza 8 yýla kadar çýkabilecek... Yine ayný þekilde terör örgütü için silah ve mühimmat, lojistik ve ulaþým gibi faaliyetlere girenlere de ceza verilebilecek. Sadece ceza kanununda deðil Anayasa'da 1 Ocak itibarýyla bir deðiþiklik oldu. Anayasa deðiþikliði ile terör faaliyeti yürüten veya terörü destekleyen gruplarýn örgütlenme hürriyetinin kanun çerçevesinde kýsýtlanmasý konusunda imkân arttýrýldý. Adeta "terörle mücadele alanýnda" diðer yasal düzenlemelere dair bir kapsam çizilmiþ oldu ve terör faaliyeti yürüten veya terörü destekleyen gruplarýn örgütlenme hürriyetinin kýsýtlanmasýna imkân tanýndý.

Kanunun görüþülmesi

Ýsveç'in NATO'ya Katýlým Protokolü, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sevk edildi. Bu konuda bir kanun çýkacak. Kanunlar önce komisyonlarda görüþülüyor. Bu kanunun ilk görüþülme mercii Meclis Dýþiþleri Komisyonu. TBMM Ýç Tüzüðü dolayýsýyla iþleyiþ açýsýndan konunun, tali komisyon olarak Milli Savunma Komisyonu'nun gündemine alýnmasý da gündeme gelmiþti, ancak böyle olmadý. 16 Kasým'da Dýþiþleri Komisyonu ana komisyon olarak protokolü gündemine aldý. Komisyon, 27 kiþilik üye yapýsýna sahip. AK Parti'nin 14 üyesi bulunmasý itibariyle aslýnda tek baþýna oyçokluðuna sahip olmasýna karþýn toplantý ertelendi. Yeni görüþme tarihi ise henüz belli deðil. Takvime dönük tek bilgi var. O da Meclis Baþkaný'nýn mevkidaþýna yaptýðý açýklama da belirttiði üzere "en yakýn zamanda" ifadesi...

Meclis neye bakacak?

Burada hem komisyon hem genel kurul açýsýndan meseleye farklý bakmak gerekiyor. Erdoðan, Ýsveç'in yasal zemine dair düzenlemelerini "olumlu" bulduðu için katýlým belgesini onayladý. Meclis ise sanýrým biraz sürece yayarak meseleyi ele alacak... Burada odak sadece Ýsveç de olmayacak. Zira ABD baþta olmak üzere verilen "sözlerin" yerine getirilip getirilmediðinin deðerlendirme kapsamýnda olacaðý kesin.

Hatýrlanacaðý üzere Finlandiya'nýn NATO'ya katýlým protokolü oylamasýnda, AK Parti ve MHP'nin yaný sýra CHP ve ÝYÝ Parti de "kabul" oyu vermiþti. HDP'li vekiller, oylamaya katýlmamýþtý. Ýsveç için MHP'nin yaptýðý sert açýklamalar mühim. Ak Parti'nin ise "erteleme" sonrasý meselelere bakýþýnda bir muðlaklýk olduðu söylenebilir. ÝYÝ Parti'nin, protokol metnindeki gerekçeyi yeterli bulmadýðý bu konuda verdiði önergeyle anladýk.

Bundan sonra Ýsveç; yasalarla deðil, uygulamalarýyla Meclis'teki tabloyu terse çevirmeli. Oylamada nitelikli çoðunluk aranmadýðý için, karar yeter sayýsý olan 151 milletvekilinin "evet" demesi protokolün onayý için yeterli. Ancak Türkiye'nin beklediði "fiili" adýmlar gelmezse bu sayýyý bulmanýn dahi zor olacaðýný düþünüyorum...